Efe Gökçe / efe@businessworldglobal.com
Gelişen ve değişen modern dünyada teknolojik, sosyal ve etik sorunları içine alan ve bir hayli geniş bir kavram olan sürdürülebilirlik ekonomik faaliyetlerin yaratıcı boyutunu da ifade ediyor.
Sürdürülebilirlik; yalnızca çevresel bir değişim ve gelişimi değil, iklim değişikliği başta olmak üzere yoksulluk, eğitime ulaşım, kaynakların eşit dağıtılması gibi konularla öne çıkıyor.
Sürdürülebilirlik denildiğinde akla ilk gelen toplumlar, devletler ve sivil inisiyatifler olsa da yeni dünyada şirketler de sürdürülebilirlik konusunda aktif rol oynuyor.
Geçmiş yıllarda yalnızca finansal beklentiyi karşılama ve kâr amacı güden şirketler günümüzde sosyal içerikli uygulamalar ve kararlar almaya doğru evrildi.
Çevresel ve toplumsal değerlerle hareket eden, sorumluluk ve farkındalık bilinci yüksek uygulamalar şirketlerin kurumsal sürdürülebilirlik stratejilerinin başında geliyor.
Şirketlerin halihazırda çevrelerinde gerçekleşen ekonomik, sosyal veya kültürel değişimlerden etkilendikleri açık. Bu etkinin günümüz koşulların uygun şekilde, gelecek temelli ve sürdürülebilirlik bakış açısıyla pozitif inovasyonlara dönüştürülebilir.
Aynı zamanda kurumsal sürdürülebilirliğin şirketlerin bünyesinde doğru ve kalıcı şekilde entegre edilmesi işletme ömürlerinin sürdürülebilirlik yönünde artmasına olanak sağlayacak.
Özellikle günümüzde çevresel sürdürülebilirlik, sosyal eşitlik ve ekonomik refahın sağlanması yönünde şirket destekleri, işletmenin değerlerinde artış ve gelişmeler yaşanmamasının yanında sürdürülebilir kalkınmanın toplumsal ayağını da beslemiş olacaktır.
Biz de bu ay KPMG ile ‘Şirketlerin Sürdürülebilirlik Raporu’ dosya konusunda iş birliğine gittik.