Umut Çelik / umut@businessworldglobal.com
Türk boya sanayicilerinin özellikle pandemi dönemini daha büyük başarıyla geride bıraktığını söyleyen Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akın Akçalı “İnşaat boyalarında 2020 yılını 515 bin ton boya hacmi ile kapattık, 2021’de ise ilerlememiz devam ederek 628 bin ton hacme ulaştı. Kurda yaşanan hızlı artışı ihracatta artış sağlayarak dengelemeye çalışıyoruz ancak yurt dışı rakiplerimizle hem yurtiçinde hem de yurtdışında rekabet etme noktasında dezavantajlı konumda kalıyoruz. Bu anlamda boya sektörüyle birlikte tüm sektörlerin hammadde ihtiyacına çözüm üretecek petrokimya tesislerinin devlet öncülüğünde planlanarak hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor. Bu gibi tesisler büyük yatırımlar gerektiren dev tesislerdir. Onlarca sektöre hammadde sunacak petrokimya tesisleri sadece bizim sektörümüz açısından değil, ülke ekonomisi açısından da büyük önem arz etmektedir. Petrokimya tesis yatırımları devletimizin cari açık vermesinin de önüne geçecek niteliktedir” dedi.
Boya ve hammaddeleri sektöründe ithal girdi kullanımı önemli bir yoğunluğa sahip olduğunu anlatan Akçalı “Bu durum, döviz kurlarının üretim maliyetleri üzerinde önemli bir baskı yaratmasına neden oluyor. Bununla birlikte boya sektörünün en büyük problemi hammadde tedarikidir. Belirttiğim gibi devlet öncülüğünde hayata geçirilecek yerli petrokimya tesisleriyle bu problemi ortadan kaldırmamız mümkün. İhracat gerçekleştiren ve dünyadaki diğer boya üreticileri ile rekabet eden şirketlerimiz için en önemli unsurların başında ise finansman maliyetlerinin yüksekliği gelmekte. Dünyadaki rakiplerimiz yerli üreticilerden çok daha düşük maliyetlerle borçlanarak yatırım yapabiliyor. İhracat gerçekleştiren sanayicilerimizin de rakiplerine karşı ellerini güçlendirmek için kredi maliyetlerine yönelik çözümler geliştirilmeli” diyerek yatırımlara ağırlık verilmesi çağrısında bulundu.