OPLOG, Türk markalarının Avrupa’ya açılan kapısı oluyor

OPLOG böylece Türk markalarına dünyaya açılma konusunda önemli fırsatlar sunarak ihracat rakamlarının büyümesine de katkı sağlıyor. 11 yıldır B2B, B2C, D2C ve ‘omnichannel fulfillment’ hizmeti sunan OPLOG’un İngiltere veAmerika’dan sonra Almanya’da açtığı depo, Türk markalarına en yoğun ihracat yapılan ve dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan Almanya’da kendini gösterme imkânı verirken, düşük maliyet ve kaliteli hizmetiyle de rekabet avantajı sunuyor. Hannover’da açtığı depoyla üç kıtadaki dört ülkede faaliyet göstermeye başlayan OPLOG,‘tech-enabled logistics/teknoloji odaklı lojistik’ anlayışıyla sektörde yarattığı farkı Avrupa’ya taşıyor.

OPLOG, Almanya/Hannover’deki deposuyla globalleşme hedeflerine bir adım daha yaklaşırken, Türk markalarının yurt dışına açılmada yaşadıkları sorunlara da çözüm üretiyor. Hâlâ pek çok Türk markası çoğu siparişleri teker teker karşılıyor. Sipariş başına yapılan işlemler de nakliye süresini ve gümrük sürecini zorlaştırarak iade yönetimini kısıtlıyor. OPLOG’un Hannover’da açtığı 10 bin metrekarelik depo, Türk müşterilerine Almanya’da stok bulundurma imkânı verirken aynı zamanda daha hızlı ve daha düşük maliyetli sipariş karşılama şansı sağlıyor. İade yönetimi de böylelikle çok daha sağlıklı yürütülebiliyor. OPLOG’la çalışan Türk markaları arasına son olarak Altınyıldız da katıldı. Türkiye’deki başarılarının ardından başta Almanya olmak üzere Avrupa pazarlarında büyümesiyle dikkat çeken Altınyıldız, OPLOG’un Almanya’daki lojistik yükünü üstlendiği markalardan biri oldu.

Araştırmalar, yurt dışı depolarını kullanan Türk markaların ihracatta büyüme hızlarının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin geçen sene en fazla dış satım yaptığı ülkelerin başında, 21 milyar 94 milyon dolarla Almanya geliyor. Türkiye genelindeki 120 bin ihracatçıdan 20 bini Almanya ile ticaret yapıyor. 2023 yılında toplam ihracatın yüzde 41’i AB ülkelerine gerçekleştirilmiş. OPLOG’un stratejik konumdaki Hannover deposu, Türk markaları ile olduğu kadar Avrupa’da operasyonları olan diğer ülkelerin markaları için de köprü görevi görüyor. Almanya ile Fransa, İtalya, Hollanda gibi ticaretin yoğun olduğu tüm Avrupa ülkeleri pazarları için Hannover deposu önemli bir konumda bulunuyor. Hâlâ otomasyon çözümlerini içermeyen, teknolojiden uzak depolarla hizmet sunan yurt dışındaki ‘fulfillment’ şirketlerinin yüzde 80’inin aksine, OPLOG depolarında kullandığı yazılım sistemi ve depo içi verimliliği yüzde 400 artıran depo robotu TARQAN sayesinde müşterilerine yüksek hız, yüksek kalite ve yüksek rekabet avantajı sağlaması nedeniyle yabancı markaların da dikkatini çekiyor.

OPLOG Kurucusu ve CEO’su Halit Develioğlu, yeni ticaret dönemiyle ilgili, “Biz ticaretin globalleştiğine inanıyoruz. Yeni pazarlara, yeni müşterilere açılmak günümüzde şirketlerin olmazsa olmazı. Bu noktada da lojistik çok önemli bir bariyer” diyor. OPLOG’un bu noktada markalara önemli fırsatlar sunduğunu belirten Develioğlu, “Sahip olduğumuz depo ve lojistik network’üyle Türkiye’den çıkıp Amerika, Almanya, İngiltere gibi global pazarlarda yer almak isteyen markalara operasyonel anlamda önemli fırsatlar sunuyoruz” diyor.

Halit Develioğlu, sadece lojistik operasyonların mükemmelliğinin değil maliyetlerin kontrol edilmesinin de bu noktada önemli olduğunu belirtirken, “Biz sunmuş olduğumuz hizmetlerde ‘kullandığın kadar öde’ modeliyle çalışan bir şirketiz. Geliştirdiğimiz teknoloji ve sahip olduğumuz yapılarla beraber ‘kullandığın kadar öde’ konseptini işletmelere sağlıklı, sürdürülebilir bir lojistik hizmet olarak sunuyoruz. Bu çerçevede markaların kendi işlerini yapmaya odaklanmalarını sağlayarak, lojistik yükünü OPLOG olarak onların sırtlarından alıyoruz. Bulunduğumuz her noktada müşterilerimize hem yazılım anlamında hem de depolarımızla kompakt bir hizmet sunuyoruz” diyor.