Türkiye ev tekstili sektörü, yıllardır ekonomimizin lokomotiflerinden biri olarak dikkat çekiyor. 2024 yılında 2,8 milyar dolarlık ihracatla dünya sıralamasında dördüncü sıraya yerleşmek, sektörün başarısının sadece bir göstergesi.
Ama bu başarı, kolay kazanılmadı. Faiz oranlarının yüksekliği, enflasyonun yarattığı ağır yük, artan işçilik maliyetleri ve döviz kurundaki dalgalanmalar, sektörü her gün biraz daha zorluyor. Bu noktada sorulması gereken soru ise açık: Bu başarı sürdürülebilir mi ve sektörün geleceği için yeterince somut adımlar atılıyor mu?
Geçen hafta Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) Başkan Adayı Murat Şahinler ile bir kahve eşliğinde sohbet etme fırsatım oldu. Konumuz belliydi: TETSİAD seçimleri ve ev tekstili sektörünün geleceği. Şahinler’in bakış açısı bana bu sorunun cevabını net biçimde gösterdi. Öncelikle şunu vurguladı: “Sektörümüz güçlü, üretim kapasitesi yüksek, ihracat performansı etkileyici. Ama sorunları görmek yetmez; çözüm üretmek gerekir. Biz sadece geçmişteki başarılarla övünemeyiz. Her gün, her adım, her strateji sektörün geleceğine katkı sağlamalı.”
Sohbette özellikle bazı yönetim anlayışlarına yönelik eleştiriler dikkat çekiciydi. Murat Bey’in işaret ettiği sorun, geçmişte atılan adımların sektörün gerçek ihtiyaçlarına tam olarak cevap verememesi. “Projeler yarışıyor ama çoğu zaman üyelerin beklentilerini karşılamıyor. Bazı uygulamalar günü kurtarmaya yönelik ve sürdürülebilir değil. Prestijli fuar, dijital dönüşüm ve markalaşma gibi konular konuşuluyor ama yeterince uygulanmıyor. Bizim vizyonumuz ise bunları somut adımlara dönüştürmek,” diyordu.
Bu noktada Murat Şahinler’in projeleri devreye giriyor. Öncelikli hedef, fuarların sektör için sadece bir sergi alanı olmanın ötesine geçmesini sağlamak. HOMETEX Fuarı, onun vizyonunda uluslararası alım heyetlerini çeken, kıta bazlı stratejilerle planlanan ve sürdürülebilir iş birliklerini destekleyen bir platform hâline geliyor. “Fuarlar artık sadece bir unvan değil; üyelerimizin daha fazla iş bağlantısı kurduğu, daha yüksek katma değerli sözleşmeler yaptığı bir fırsat olmalı,” diyor. Bu yaklaşım, sektörün global arenadaki gücünü artırmayı ve katılımcıların işlerini somut biçimde büyütmeyi hedefliyor.
Ancak Murat Bey’in vizyonu yalnızca fuarlarla sınırlı değil. Dijital dönüşüm ve eğitim alanında atılması gereken adımlar, sektörde yeni bir dönemi işaret ediyor. Yapay zekâ destekli tasarım süreçleri, e-ticaret altyapıları, Yeşil Sertifika uygulamaları, üreticilerin rekabet gücünü artırmayı hedefleyen somut destekler arasında. Ev Tekstili Akademisi aracılığıyla genç tasarımcılar ve üniversite-sanayi iş birlikleri sektöre aktif bir katılım sağlarken, kadın girişimcilerin ve gençlerin sektöre kazandırılması da öncelikli hedeflerden biri. Murat Bey’in altını çizdiği gibi,
“Sektörümüz artık sadece geçmişe yaslanarak değil, geleceğe yön vererek yol almalı.”
Murat Şahinler’in sohbeti boyunca dikkat çektiği bir diğer konu, yönetim anlayışındaki eksiklikler ve değişim ihtiyacıydı. “Bazı yönetimler, sadece günü kurtarmaya odaklanıyor ve uzun vadeli projeler üretmiyor. Bu da sektörün potansiyelini sınırlıyor. Biz ise projelerimizi üyelerin ihtiyaçlarıyla, sektörün öncelikleriyle ve global trendlerle uyumlu olarak tasarlıyoruz,” diyordu. Burada vurgu, geçmişte konuşulan ama hayata geçirilmesi gereken adımların eksikliğineydi. Prestijli fuar desteği, dijital dönüşüm, markalaşma ve sürdürülebilirlik projeleri, geçmişte çoğu zaman kağıt üzerinde kalmıştı. Murat Bey’in vizyonunda ise bunlar artık somut, uygulanabilir ve ölçülebilir adımlar.
Markalaşma ve gençlerin sektöre kazandırılması konusundaki yaklaşımı ise oldukça netti: “Artık ‘Biz bu işi yapıyoruz ama çocuklarımız yapmaz’ demeyeceğiz. Gençleri aktif süreçlere dahil edeceğiz ve markalaşmaya odaklanacağız. Firmalarımız global pazarda daha fazla söz sahibi olacak ve sadece üretim kapasitesiyle değil, tasarım ve marka gücüyle öne çıkacak.” Bu, sektörde hem sürdürülebilir bir dönüşümü hem de geleceğe güvenle bakmayı sağlayacak bir vizyon.
TETSİAD seçimleri, bu nedenle sadece bir başkan seçimi değil; sektörün ortak aklını temsil edecek liderin belirlenmesi açısından kritik bir dönemeç. Kazanan, ayrıştırıcı değil, birleştirici bir yönetim anlayışıyla hareket edecek. Sektörün tüm paydaşlarını sürece dahil edecek, projeleri somut ve uygulanabilir kılacak bir lider gerekli. Murat Bey’in mesajı açıktı: “Hedefimiz sadece projeleri yarışmak değil; sektörün geleceğini birlikte şekillendirmek.”
Sohbetin sonunda Murat Şahinler’in sözleri aklımda uzun süre kaldı: “Kazanan sektörümüz olacak; biz sadece yol göstereceğiz.” Bu cümle, TETSİAD seçimlerinin önemini özetliyordu. Bu seçimler, sadece bir liderin değil, sektörün geleceğini belirleyecek kapsayıcı bir sürecin kapısını aralayacak.
Ev tekstili sektöründe rüzgâr artık değişimden yana esiyor. Dijital dönüşümden markalaşmaya, eğitimden sürdürülebilirlik projelerine, uluslararası lobi çalışmalarından genç ve kadın girişimcilerin sektöre kazandırılmasına kadar her adım, sektörün gücünü artıracak ve Türk ev tekstilini global arenada daha görünür kılacak. Önümüzdeki dönem, geçmişin tecrübelerinden beslenirken, geleceğe somut projelerle yön veren bir yönetim anlayışını işaret ediyor. Kazanan sektör olacak ve bu seçim, sadece liderin değil, ortak aklın zaferi olacak.
