Bir çağ kapanıyor, yenisi açılıyor. Teknoloji tarihinde bu cümle sıkça kurulur ama bu kez durum farklı. Çünkü 5G yalnızca daha hızlı internet demek değil; iletişim biçimimizi, üretim modelimizi ve hatta yaşam tarzımızı kökten dönüştürecek bir devrim anlamına geliyor. Bu dönüşümün Türkiye’deki öncülerinden biri kuşkusuz Türk Telekom.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen 5G frekans ihalesi, Türkiye’nin dijital geleceği açısından tarihi bir adım oldu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) ev sahipliğinde yapılan ihalenin hemen ardından Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, alışılmışın dışında bir yöntemle basın karşısına çıktı. Ancak bu defa sahnede değil, 5G destekli hologram teknolojisiyle karşımızdaydı. Belki de “geleceğin basın toplantısı” olarak anılacak bu etkinlik, 5G’nin hayatımıza nasıl nüfuz edeceğinin canlı bir örneğiydi.
Ama asıl ilginç olan, rakamlar değil, bu rakamların arkasındaki vizyondu. O vizyonu, Türk Telekom’un CEO’su Ümit Önal ile yaptığımız sohbet sırasında çok daha net gördüm.
“İletişimin her döneminde olduğu gibi 5G çağının da öncüsüyüz”
Önal söze, kendine has sakin ama kararlı üslubuyla başladı:
“5G ihalesi Türkiye’nin teknoloji ve iletişim alanındaki kararlılığını gösteren önemli bir adım oldu. Türk Telekom olarak, 5G için uzun yıllardır AR-GE ve saha testleri yürütüyoruz. Bugün 515 bin kilometrelik fiber ağımız ve yüzde 55’i fiberle bağlanmış baz istasyonlarımızla Türkiye’nin 5G’ye en hazır operatörüyüz.”
Gözlerinde bir mühendis titizliği değil, ülkesinin dijital geleceğine inanan bir yöneticinin heyecanı vardı.
“5G sadece hız değil, bir iletişim devrimi”
Önal’ın vurguladığı gibi, 5G yalnızca veri hızını artırmıyor; yaşamın her alanına nüfuz eden bir devrim başlatıyor:
- Uzaktan ameliyatlar,
- Otonom traktörler,
- Canlı 5G maç yayınları,
- İlk hologram basın toplantısı.
“Dijital dönüşüm artık hayatımıza dokunmuyor, onu yeniden şekillendiriyor,” diyor Önal. “Bugün burada yalnızca bir basın toplantısı yapmıyoruz; Türkiye’de bir ilki deneyimliyoruz.”
“Fiber, 5G’nin temeli”
5G’nin güçlü ve kesintisiz çalışması, sağlam bir altyapıya dayanıyor. Önal, bu noktayı net ifade ediyor:
“LTE mobil baz istasyonlarımızın yüzde 55’i fiberle bağlı. Türkiye’de fiber altyapıya en çok yatırım yapan operatörlerden biriyiz. Bu altyapı sayesinde 5G’nin yüksek hız ve düşük gecikme avantajını herkese ulaştırabileceğiz.”
Fiber altyapı sayesinde, Türkiye’nin dört bir yanındaki şehir ve kırsal alanlar 5G ile buluşacak. Bu, yalnızca teknoloji değil, ekonomik ve sosyal bir dönüşüm demek.
“Gelecek sadece baz istasyonu kurmakla gelmiyor”
5G frekanslarının alınmasıyla birlikte Türk Telekom’un planları da net: üniversiteler, sanayi bölgeleri, sağlık ve kültür merkezleri öncelikli olacak, ardından kırsal alanlara yayılacak. Önal, “Amacımız sadece hızlı internet sağlamak değil; Türkiye’nin dijital dönüşümünü hızlandırmak ve herkes için eşit bir dijital gelecek inşa etmek” diyor.
Yani 5G, sadece bir bağlantı değil; yeni bir çağın başlangıcı.
“Sürdürülebilir ve güvenli bir altyapı”
Önal, sohbeti güvenlik ve sürdürülebilirlikle taçlandırıyor:
“5G’de milyarlarca cihazın aynı anda iletişim kuracağı bir döneme giriyoruz. Bu ortamda güvenlik bir seçenek değil, zorunluluk. 5G’nin güvenlik mimarisi çok katmanlı ve uçtan uca denetlenebilirlik sağlıyor.”
Enerji verimliliği de önceliklerden biri: “Altyapımızı ‘daha fazla veri, daha az enerji’ felsefesiyle kuruyoruz. Yapay zekâ destekli sistemlerimiz baz istasyonlarını dinamik yönetiyor ve gereksiz enerji tüketimini önlüyor. Ayrıca 2026 sonuna kadar 240 milyon dolarlık güneş enerjisi yatırımımız tamamlanacak.”
“Yalnızca teknoloji değil, sürdürülebilir ve güvenli bir altyapı”
Önal, sohbeti güvenlik ve sürdürülebilirlikle taçlandırıyor:
“5G’de milyarlarca cihazın aynı anda iletişim kuracağı bir döneme giriyoruz. Bu ortamda güvenlik bir seçenek değil, zorunluluk. Aynı zamanda enerji verimliliğini de ön planda tutuyoruz; altyapımızı ‘daha fazla veri, daha az enerji’ felsefesiyle kuruyoruz.”
Türkiye’nin dijital geleceği Türk Telekom’la şekillenecek
Önal’ın sözleri vizyoner:
“Biz sadece baz istasyonu kurmuyoruz; geleceğin Türkiye’sini kuruyoruz. 5G ile sağlık, eğitim, sanayi, tarım ve kültür gibi her alanda yeni bir dönem başlayacak. Türk Telekom olarak, iletişimin her döneminde olduğu gibi 5G çağında da öncü rolümüzü sürdüreceğiz.”
Toplantıdan ayrılırken aklımda bir cümle yankılandı: “5G bir hız yarışı değil; Türkiye’nin dijital dönüşüm hikâyesi.”
Gerçekten de öyle. Türk Telekom’un attığı bu adım, yalnızca bir ihale başarısı değil, ülkenin dijital geleceğini kendi eliyle yazdığı yeni bir bölüm.
