Allianz Türkiye, sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde sektöründe bir ilki daha gerçekleştirdi ve kasko ürününü Türkiye’nin ilk sürdürülebilir sertifikalı kaskosu olarak tescil ettirerek müşterileriyle buluşturdu.
Allianz Türkiye’nin kasko ürünü, dünyada mevcut olan en kapsamlı ve detaylı sürdürülebilirlik taksonomi düzenlemesi olan AB Taksonomisi kriterleri ve Allianz Grubu Sürdürülebilir Değer Yaratma Modeli’nin tüm gerekliliklerini karşılayarak “sürdürülebilir ürün” sertifikasını aldı. AB Taksonomisi, Avrupa Yeşil Mutabakat hedefleri doğrultusunda, iklimden daha geniş çevresel hedeflerle uyumlu ekonomik faaliyetler için kriterleri tanımlayan bir sınıflandırma sistemi olarak öne çıkıyor. Büyük ölçekli şirketler için 2022 yılında başlayan AB Taksonomisi yaklaşık 150 farklı ekonomik faaliyet için pek çok nicel ve nitel kriter belirliyor. Bu kriterler ve sisteme dâhil olan faaliyetler yıldan yıla artıyor.
Kasko ürününün tüm süreçleri değerlendirildi
AB Taksonomi kriterleri kapsamında yapılan değerlendirme sürecinde “sürdürülebilirlik” kavramı; aktüeryal modellemeden müşteri iletişimine, hasar süreçlerinden ürün ve hizmetlere kadar tüm süreçleri kapsayan bütünsel bir şekilde ele alındı. Uzun değerlendirme sürecinin ardından Türkiye’de tüm kasko süreçleri AB Taksonomisi’ne uygun ilk sigorta şirketi olan Allianz Türkiye, sigorta sektöründe sürdürülebilirlik alanındaki öncü konumunu pekiştirdi. 2025 yılına kadar Küresel Isınma Potansiyeli’ni yüzde 5 azaltma hedefinin 5 kat üzerine çıkarak yüzde 25 oranında azaltan Allianz Türkiye’nin sertifikalı ilk sürdürülebilir ürünü kasko oldu.
Tolga Gürkan: “Sektörümüzde sürdürülebilir ürün ve hizmetlerin öncüsüyüz”
2016 yılında bir iyilik yolculuğuna çıkarak sigorta sektörüne sürdürülebilirlik anlayışını kazandırdıklarını söyleyen Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, “İyiden mükemmele doğru gitme hedefiyle çalıştığımız bu süreçte işimizi sürdürülebilirlik prensiplerine uygun şekilde dönüştürmek için kararlı adımlar atmaya devam ediyoruz. Köklü değişimlerin yaşandığı bu yeni dünya düzeninde attığımız her cesur adımın bize, çevremize, sürdürülebilirliğin garantörü olan sektörümüze ve toplumumuza değer katması en büyük önceliğimiz. Bu vizyonla hayata geçirdiğimiz SuSo (Sustainable Solution – Sürdürülebilir Çözüm) projemiz kapsamında kasko ürünümüzün tümünün Türkiye’de bir ilk olarak AB Taksonomisi kriterlerini karşılayarak “sürdürülebilir ürün” olarak sertifikalandırılması bizim için büyük bir gurur kaynağı. ‘Yeşil’, ‘Çevre Dostu’, ‘Sürdürülebilir’ kavramları bir ürün ya da hizmeti tanımlarken kullanıldığında hepimizin takdirini kazanıyor ancak bu kavramları destekleyen veriler sunulmadığında yeşil aklama dediğimiz durum ortaya çıkıyor. Belirli birçok standardı karşılamayan ve uçtan uca düşünülmeyen ürünlerin sürdürülebilir ürün olarak nitelenmesinin yeşil aklamaya yol açacağının bilinciyle taksonomilere uygun ürün geliştirmenin öncüsü olmayı hedefliyoruz. Finansal kaynaklar gerçek anlamda sürdürülebilir projelere aktarıldığı takdirde, çevreye ve toplumlara ciddi katkılar sunuyor. Biz de 2008 yılından bu yana Türkiye’ye yaptığımız 1 milyar Euro’yu aşan yatırımlarımızla sürdürülebilir değerler yaratmaya devam ediyoruz” dedi.