Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü
Türkiye’nin iş dünyasında son yıllarda adından en çok söz ettiren oluşumlardan biri olan Vizyon 100 Platformu, dijital dönüşüm ve liderlik alanında hem ulusal hem de küresel etkisini giderek artırıyor. Platformun kurucusu Berkay Güner, Vizyon 100’ü yalnızca bir etkinlik dizisi olarak değil, sürekli öğrenen bir ekosistem olarak tanımlıyor. Ona göre dijital dönüşüm, yalnızca teknolojiye yapılan yatırımlardan ibaret değil; iş dünyasında bir kültür ve zihniyet dönüşümü yaratmayı gerektiriyor.
Çeşme’de gerçekleştirilen 7. Dijital CEO ve Liderler Zirvesi’nde Vizyon 100 Platformu Kurucusu Berkay Güner ile bir araya gelerek platformun vizyonunu ve Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunu konuştuk.
Bugüne kadar 25’in üzerinde yüz yüze toplantı ve 7 büyük zirve düzenleyen Vizyon 100, 3.000’den fazla C-Level yöneticiye ulaşarak Türkiye’nin liderlerini bir araya getirdi. Platformun son durağı olan 7. Dijital CEO ve Liderler Zirvesi, Çeşme’de üç gün boyunca sürdü ve etkinlik boyunca 400’ün üzerinde yönetici ile 14 global lider bir araya geldi. “Dönüşüm – Teknoloji – Trendler” temasıyla düzenlenen zirve, 16 ana katkı veren, 16 oturum katkı vereni ve 16 iş birliği statüsündeki kurumun desteğiyle toplam 48 kurumsal paydaşı bir araya getirdi. Bu çeşitlilik ve iş birliği, zirveyi yalnızca bugünün değil, geleceğin ticaret ekosistemini şekillendiren bir buluşma haline getirdi.
Güner, zirveyi şöyle değerlendiriyor:
“Bizim için Vizyon 100, sadece bir zirve ya da etkinlik dizisi değil. Burada bir kültür, bir ekosistem ve birlikte öğrenme kapasitesi yaratıyoruz. Katılımcılar fikirlerini paylaşırken birbirlerinden öğreniyor, yeni iş birliği fırsatları keşfediyor ve Türkiye’nin dijital geleceğine katkı sağlıyorlar.”
Bu yılki zirvede ele alınan başlıklar, Türkiye’nin önümüzdeki on yılına dair bir yol haritası niteliği taşıyor. Yapay zekâdan sürdürülebilirliğe, üretim teknolojilerinden atık yönetimi ve tarımda dijitalleşmeye, enerji sektöründen regülasyon esnekliğine kadar pek çok konu, Türkiye’nin dijital dönüşüm gündeminin çerçevesini çizdi. Güner, bu kapsamlı yaklaşımı şu sözlerle özetliyor:
“Biz Vizyon 100’ü sadece teknoloji konuşulan bir platform olarak değil, Türkiye’nin geleceğini tasarlayan liderlerin buluşma noktası olarak görüyoruz. Burada fikirler kadar niyet de önemlidir; bizim niyetimiz, birlikte dönüşümü yönetmek.”
Zirvede bu yıl ilk kez uygulanan canlı dijital etkileşim sistemi, katılımcıların oturum sırasında konuşmacılara doğrudan soru yöneltebilmesini sağladı. Güner, bunun platformun etkileşim boyutunu güçlendirdiğini vurguluyor:
“Artık Vizyon 100 sadece konuşulan bir alan değil; etki yaratan bir ekosistem. Katılımcıların soruları ve katkıları, zirvenin sonuç raporuna doğrudan yansıyor. Bu rapor, Türkiye’nin dijital ekonomisinin öncelikli gündemini ortaya koyuyor ve CEO’ların yol haritasını belirliyor.”
Vizyon 100’ün her zirvede yayımladığı sonuç raporları, platformun somut çıktılar üretme kapasitesini gösteriyor. Bu yılki rapor, CEO’ların öncelik verdiği alanları, sektörlerin dönüşüm gereksinimlerini ve Türkiye’nin küresel trendlerle kesişim noktalarını kapsamlı bir şekilde analiz edecek. Güner, raporun önemini şu sözlerle anlatıyor:
“Raporlarımız yalnızca bilgi vermekle kalmıyor; Türkiye’nin dijital geleceğine dair yol gösteriyor. Hangi alanlara yatırım yapılması gerektiğini, hangi teknolojilerin kritik olduğunu ve sektörlerin hangi alanlarda iş birliği yapabileceğini ortaya koyuyoruz.”
Güner’in vizyonu, Türkiye’yi küresel ölçekte temsil edecek liderleri bir araya getirmek üzerine kurulu. 2026 hedefi, 30 global lideri zirvede buluşturmak ve Türkiye’nin dijital vizyonunu dünyaya anlatmak. Ancak bu süreçte, Vizyon 100’ün karakterini ve kültürünü korumak, en az uluslararası görünürlük kadar önemli. Güner, bu yaklaşımı şöyle özetliyor:
“Platformumuzun en değerli yanlarından biri, samimiyet ve ortak amaç duygusudur. Küresel iş birliklerine açığız ama bunu kendi karakterimizi bozmadan yapmak istiyoruz. Türkiye’nin dijital liderliği ancak böyle sürdürülebilir olur.”
Vizyon 100, dijitalleşmenin merkezine insanı koyan yaklaşımıyla yalnızca bir platform değil, Türkiye’nin dijital dönüşüm hikâyesinde anlamlı bir durak. Güner, dijital çağda başarının anahtarının teknoloji değil, onu anlamlı hale getiren insan ve kolektif bilgi olduğunu vurguluyor:
“Dijital dönüşüm bir trend değil; bir kültürdür. Liderlerin birbirinden öğrenmesi, iş birliği yapması ve birlikte yeni çözümler üretmesi gerekiyor. Biz Vizyon 100’ü bunun için kurduk.”
Bugün, 40 kişilik bir fikir grubundan doğan Vizyon 100, binlerce liderin etkileşimde bulunduğu bir ekosistem haline geldi. Güner, platformun dönüşümünü şu sözlerle özetliyor:
“Artık sadece görünür değiliz; etki üretiyoruz. Amacımız takip edilen değil, davet edilen olmak. Türkiye’nin dijital ekonomideki sesi sadece bu topraklarda değil, tüm dünyada duyulmalı.”
Vizyon 100 Platformu, bilgi paylaşımını ve iş birliği kültürünü merkeze alarak Türkiye’nin dijital geleceğine katkı sağlamayı sürdürüyor. Bu yaklaşım, iş dünyasında yalnızca kısa vadeli kazançlar peşinde koşmayan, uzun vadeli bir vizyonla hareket eden liderleri bir araya getiren nadir platformlardan biri olmasını sağlıyor.
