Advertisement
  1. Haberler
  2. KÜLTÜR SANAT
  3. Veli Çelik: Artık seyirciyi şaşırtmak değil, hissettirmek önemli

Veli Çelik: Artık seyirciyi şaşırtmak değil, hissettirmek önemli

featured
Screenshot
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk televizyonunun ve sinemasının güçlü anlatıcılarından biri olan Veli Çelik, uzun yıllara dayanan kariyerinde hem seyirciyi hem de sektörü derinden etkilemiş bir isim.

Karakter yaratımındaki derinlik, hikâyelerine kattığı samimiyet ve görsel diliyle her projesinde kendi imzasını atmayı başaran Çelik, izleyiciyi sadece ekrana değil, duyguların merkezine davet ediyor. Biz de onunla bir araya gelerek sanat anlayışını, yönetmenliğe bakışını ve sektörde değişen dengeleri konuştuk.

Uzun süredir sessizsiniz. Hatta neredeyse dört yıldır sizi ne bir projede ne de bir röportajda gördük. Neden bu kadar ara verdiniz?

Veli Çelik: Aslında bu bir “ara verme” kararı değildi. Sektörde uzun yıllar boyunca çok yoğun çalıştım. Ama son yıllarda sektörün kendini tanımladığı, hatta ifade ettiği yeri genel olarak sevimsiz bulmaya başladım. Kaldı ki, hayatımın aşkı ve eseri dediğim kızım dünyaya geldi ve en büyük önceliğim ona pür sevgiyi vermek dahası ondan sevginin en yalın en masum halini öğrenmek oldu.

Bu kadar ünlü bir yönetmenin bu kadar uzun süre görünmemesi normal mi sizce?

Veli Çelik: Normal değil tabii ama gerekliydi. Bizim işimiz sürekli göz önünde olmayı gerektiriyor; oysa yaratıcı olmak için bazen görünmez olmak gerekiyor. Ben o süreci seçtim. Şimdi geriye dönüp bakınca, bu mesafe bana taze bir bakış açısı kazandırdı. Şimdilerde kendimi daha yeni, daha güçlü ve daha hazır hissediyorum sete çıkmak için…

Sektör hakkındaki samimi görüşleriniz neler?

Veli Çelik: Türkiye’de televizyon ve dijital içerik sektörü inanılmaz bir dinamizm içinde. Ancak bazen bu hız, niteliğin önüne geçiyor. Herkes çok üretmek istiyor ama az düşünülmüş işler artıyor. Bence sektörün biraz yavaşlamaya, ‘’nefes’’ almaya ihtiyacı var. Evet çok iyi yapımlar, rejiler, oyunculuklar ve senaryolar da görüyorum ama çok az olduğunu düşünüyorum. Ülkemin çok daha iyiye layık olduğuyla  ve bunu yapabilme potansiyeline sahip olduğuna dair inancımla ilgili belkide…

“Kolektif zekâ” kavramı son yıllarda çok konuşuluyor. Sizce sanat ve üretim sürecinde kolektif zekânın yeri ne?

Veli Çelik: Ben her zaman iyi işlerin tek bir dâhiden değil, güçlü bir ekipten çıktığına inanırım. Kolektif zekâ, günümüzde sinema ve televizyonun en büyük şansı. Yönetmen artık her şeyi bilen otorite figürü değil; dinleyen, yönlendiren, birlikte düşünen kişi olmalı. İyi ekip kurmak, iyi senaryo bulmaktan bile zor bazen. Ama sanatın pek çok disiplininde olduğu gibi setlerde de dengeyi iyi tutturmak gerekir. Her kafadan çıkan sesi de kollektif zeka parantezinde okuyamayız. Benim sütün siyah olduğuna ikna olmaya hazır bir yapım var ama doğru insanın doğru bir şekilde anlatması lazım. Bilgiye, tecrübeye ve zekaya duyduğum sonsuz saygı, cehalete ve boş egolara karşı ister istemez biraz vurdumduymaz olabiliyor.

“Bir yönetmen kim olmalı, ne olmalı?”

Veli Çelik: Yönetmen önce iyi bir gözlemci, sonra iyi bir insan olmalı. Teknik bilgi, estetik zevk, bütçe yönetimi vs. elbette önemli ama en önemlisi empati. Oyuncusunu, hikayesini, seyircisini hissedebilmek. Yönetmen bir “hikâye anlatıcısı” değil; duygunun taşıyıcısıdır. Ve setin kimyasıdır.

Ne tür projelerle ilgileniyorsunuz?

Veli Çelik: Artık daha derinlikli, karakter odaklı, insana dokunan işler ilgimi çekiyor. Samimi hikayeler, sadece ve sadece iyi insanlarla bir arada olma fikri ilgimi çekiyor. Hikaye ne olursa olsun, zamanımın önemli bir kısmını geçireceğim insanların kalitesi de bir o kadar önemli. Eskiden bunu pek önemsemezdim, hikayeye duyduğum heyecan daha ön planda olurdu ancak o güzel hikayeleri, çirkin insanlarla aktaramadığımızı çok iyi öğrendim.

Peki ne tür projeler ilginizi çekmiyor?

Veli Çelik: Formülize edilmiş, “tutması garanti” denen projeler. Bir işi sadece reyting veya algoritma için yapmak bana göre değil. Hikâyenin samimiyetine inanmıyorsam, o işin içinde yer almak istemem. Artık hayır demeyi de öğrendiğimi düşünüyorum. Sezonda tutmayan işlerin ve  veya ıskalanmış işlerin sayısına bakın. Sadece oyuncuyla, sadece senaryoyla veya sadece ‘sınırsız bütçeyle’ olmuyor. Yüksek bir birliktelik enerjisine, her enstrümanın doğru sesi çıkartmasına ve tüm bunların doğru bir şekilde bir arada işlenmesine ihtiyaç var.

Yeni projeler var mı? Sizi yeniden görebilecek miyiz?

Veli Çelik: Evet tabii ki. Hem kendi hazırladıklarım hem de teklif edilenler… Henüz erken ama 2026’da yeniden sete dönmeyi planlıyorum.  Daha o güzel atlara binip gitmemiş olan, o güzel insanlarla… Bu kez daha sade ama daha huzurlu bir Veli Çelik göreceksiniz. Roman uyarlamaları çok ilgimi çekiyor.

Kitaplarla aranız nasıl?

Veli Çelik: Çocukluğumdan beri kitaplar benim sığınağım oldu. Son dört yılda neredeyse set kadar zamanımı kütüphanede geçirdim. Özellikle felsefe, psikoloji ve sinema kuramı üzerine çok okudum. Yalnız, dünyanın bütün kitaplarını okuyamayacağımı anladığım günden beri hissettiğim bir tür buruklukta yaşamıyor değilim. Kitaplar ve uçurtmalar benim vazgeçilmezlerim.

Yakında BOA Film Akademi’de kamera önü oyunculuk dersleri vermeye başlayacağınız konuşuluyor. Bu karar nasıl çıktı?

Veli Çelik: Evet, Kasım ayında BOA Film Akademi’de Dr. Şüküri Caushaj ile birlikte derslere başlıyorum. Uzun yıllar boyunca kamera arkasında çalıştıktan sonra, bu kez öğrendiklerimi yeni kuşak oyuncularla paylaşma zamanı geldiğini düşündüm. Kamera önü oyunculuk bambaşka bir disiplin; doğallık, samimiyet ve anın içinde kalmak çok önemli. Bu derslerde, oyuncunun teknik kadar duygusal bağ kurma becerisine de odaklanacağız. Benim için bu süreç, hem üretmeye devam etmenin hem de sektöre katkı sağlamanın yeni bir yolu olacak.

Neden dünya çapında bir projemiz yok yada neden hala Oscar alamadık mesela?

Veli Çelik: Bildiğim kadarıyla her bölümü üçe, dörde bölünmüş dizilerimiz Latin Amerika ve Arap ülkelerinde büyük takdir görüyor. Belkide daha fazlasına gerek yoktur. Oscar alamıyoruz çünkü; Fazıl Say çok meşgul, Murathan Mungan’ın telefonlara cevap verecek vakti yok ve Kıvanç Tatlıtuğ’un da önümüzdeki 3 senesi dolu… Anlaşılır oldu mu bilmiyorum! Yani nitelikli, kaliteli ve yetenekli insanların biraraya gelme problemi var.

Bugünün genç yönetmenlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok beğendiklerim de var, yönetmenliğe çok uzak bulduklarım da. Umutlarımı ve beklentilerimi yükselten gençlere büyük hayranlık duyduğumu da eklemeliyim. Çok güzel işler yapacaklar, dizi sektöründe de sinemada da.

Yapay zekâ sinemada yaratıcılığı nasıl etkiler sizce?

Tabii ki pozitif etkileyecek diye düşünüyorum. Bir çok teknik ve prodüksiyon problemini yapay zeka ile kolayca çözeceğiz. Çok çarpıcı sonuçlar alacağımıza inanıyorum.

Kendi hayatınızı filmleştirecek olsanız hangi dönemi anlatırdınız?

Kızım Vera’nın hayatımda olduğu bu son 3.5 yılım. Sadece 3.5 yıl önce gelip bana yaşattığı büyük gelişimi ve büyük sevgiyi anlatmak isterim.

Sektörde dostluk hâlâ mümkün mü?

Elbette mümkün. Ama evet bulması ve yaşatması zor. ‘’İçimizdeki İrlandalılar’’ nüfus olarak çok arttı, rekabette olduğumuz Nicolo Bulega’ların sayısı çok fazla. Ama iyi insanlar hala var ve bizim birbirimize olan ihtiyacımız artık eskisinden çok ama çok daha fazla.

Sette en çok özlediğiniz şey ne?

Plan tasarlamak ve o tasarım planları çekmek. Oyuncularımın söylediklerimi anladıkları, onlara sektörün öğrettiği saçmalıklardan soyutlandıkları anlar. Ruhunun asaleti, parasından fazla olan bir yapımcıyla proje için omuz omuza duruyor olmak. Ve galiba aslında olmazsa olur o set çayını günün son planını çekmeden hemen önce içmek…

 

1
mutlu
Mutlu
0
kahkaha
Kahkaha
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
susuyorum
Susuyorum
0
_zg_n
Üzgün
0
a_l_yorum
Ağlıyorum
0
sinirli
Sinirli
0
alk_
Alkış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Veli Çelik: Artık seyirciyi şaşırtmak değil, hissettirmek önemli
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Business World Global ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin