2019’un ilk üç ayında yüzde 15,3 büyüme ile 5,4 milyar TL gelir elde eden Türk Telekom’un 2008’deki halka arzdan bu yana en yüksek ilk çeyrek gelir artışını gerçekleştirdiği bildirildi.
Türk Telekom, 2019 yılının ilk üç ayına ait finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. Türk Telekom, ilk çeyrekte 310 milyon lira net kâr elde etti.
2019’un ilk üç ayında yüzde 15,3 büyüme ile 5,4 milyar TL gelir elde eden Türk Telekom’un 2008’deki halka arzdan bu yana en yüksek ilk çeyrek gelir artışını gerçekleştirdiği bildirildi. Türk Telekom’un faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı da (FAVÖK) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34,7 artarak 2,7 milyar TL olarak gerçekleşti. Etkin gider yönetimi sayesinde geçen yıla göre 7,1 puanlık iyileşme sağlanan FAVÖK marjı ise son 12 yılın en yüksek değeri olan yüzde 49,1’e ulaştı.
2019 birinci çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını değerlendiren Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, 2018’de sergiledikleri rekorlarla dolu güçlü performansı 2019’da da devam ettirdiklerini belirterek “Altyapı ve yeni nesil teknolojilere yatırımlarımızı hız kesmeden sürdürerek Türkiye’yi geleceğe hazırlıyoruz” dedi. Doany, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni yönetimimizden aldığımız destek ve yakaladığımız sinerjinin de etkisiyle, yılın ilk çeyreğinde operasyonel verimliliğimize odaklanarak FAVÖK marjımızı rekor seviyeye çıkardık. Ayrıca, 2008’deki halka arzdan bu yana en yüksek ilk çeyrek gelir artışını gerçekleştirdik. Net kârımızı geçen yılın aynı dönemine göre neredeyse üçe katladık. Fiber hane erişimimiz 19,1 milyonu aşarken yarım milyonun üzerinde mobil abone kazanımı ile mobildeki pazar payı hedefimize çok yaklaştık. Tüm bu sonuçlar kendini işine adamış bir ekip ve sağlam bir stratejinin başarılı şekilde uygulanması ile gerçeğe dönüştü.”
“Kurdaki dalgalanmanın finansallarımıza etkisini azalttık”
Döviz kurundaki dalgalanmadan korunmaya yönelik yeni türev ürünler geliştirdiklerini de aktaran Doany, “İki yıl önce sadece yüzde 13 olan döviz etkisinden korunma oranımızı ilk çeyrekte yüzde 84’e kadar çıkardık. Yabancı Para riskimizi bu denli azaltmamız, kurların finansallarımız üzerindeki etkisini düşürerek daha öngörülebilir bir net gelir ve sürdürülebilir temettü elde etmemizi sağlayacak” dedi.