Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü
Günümüzde sanayi ve üretim sektörleri, dijital dönüşümün getirdiği yeni dinamiklere uyum sağlamak zorunda. Özellikle Türkiye ekonomisinin bel kemiği olan KOBİ’ler için bu dönüşüm, sadece bir tercih olmaktan çıkıp rekabetçi kalabilmenin en kritik unsurlarından biri haline geldi.
Türkiye sanayisinin 40 yılı aşkın süredir çözüm ortağı olan Tezmaksan Grup CEO’su Hakan Aydoğdu’nun da vurguladığı gibi, KOBİ’lerin dijitalleşme ve otomasyon sürecinde özel çözümlere ihtiyacı var.
Bayrampaşa’daki merkezlerinde bir araya geldiğim Hakan Aydoğdu, geleceğin dünyasında markaların var olabilmesi, rekabetçi kalabilmesi ve ihracatını sürekli arttırabilmesi için sistemlerini dijital parametrelere göre kurgulaması gerektiğini ifade ediyor.
KOBİ’ler için geliştirilen CubeBOX ve Kapasitematik gibi inovatif ürünler, yalnızca verimlilik artışı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Endüstri 4.0’a entegrasyonu da kolaylaştırıyor. 24 saat operatörsüz çalışabilen CubeBOX, KOBİ’lerin üretim süreçlerini optimize ederken, Kapasitematik sayesinde şirketler makinelerini ve operatörlerini 7/24 izleyerek verimliliklerini maksimize edebiliyor.
Hakan Aydoğdu, bu noktada şunları söylüyor: “Otomasyon ve dijitalleşme, üretim süreçlerinde verimliliği artırırken aynı zamanda iş gücü açığını da kapatıyor. Bugün üretim yapan pek çok firmanın karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, nitelikli iş gücü bulamamak. Ancak robotlu otomasyon sistemleri sayesinde işletmeler, üretimi aksatmadan ve insan hatasını en aza indirerek süreçlerini sürdürebiliyor.”
Gençlerin yeni tercihi: Teknoloji odaklı roller
Sanayide çalışacak nitelikli işgücü bulma konusu, özellikle geleneksel iş alanlarında büyük bir sorun haline geldi. Genç nesil, fiziksel emeğe dayalı işler yerine teknoloji odaklı, inovatif pozisyonlara yöneliyor. Bu noktada robotlu otomasyon sistemleri ve dijital dönüşüm, işgücü arzının beklentilerine uygun alanlar yaratıyor.
Hakan Aydoğdu’nun belirttiği gibi, yeni nesil CNC operatörü ya da kaynakçı olmak yerine, bu sistemleri programlamaya ve yönetmeye ilgi duyuyor. “Geleneksel sanayi işlerinde çalışmak gençler için artık cazip bir seçenek değil. Ancak teknoloji ve otomasyon sistemleriyle büyüyen sanayi sektörlerinde yeni nesil çalışanlar için çok daha fazla fırsat var. Biz de bu dönüşüme öncülük ederek gençleri teşvik etmek için eğitim programları düzenliyoruz.”
Yerli ve milli çözümlerle küresel rekabet
Dijital dönüşüm şüphesiz ki yalnızca Türkiye sınırları içerisinde değil, küresel anlamda da firmalara rekabet avantajı sağlıyor. Tezmaksan’ın, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu olarak Sivas’ta kurduğu yeni nesil üretim merkezi, yalın üretim teknikleri ve endüstriyel robotlarla donatılırken, bölgeye lojistik avantaj da sağlıyor. Bu yatırım, Türkiye’nin endüstriyel otomasyon alanında sahip olduğu potansiyeli gözler önüne seriyor.
Aydoğdu, bu yatırımla ilgili olarak şunları söylüyor: “Yeni fabrikamız, sanayide dijitalleşmeyi hızlandırarak üretim süreçlerini en üst verimlilik seviyesine çıkaracak. Avrupa pazarındaki rekabet gücümüzü artırmak ve Türkiye’yi bir üretim üssü haline getirmek istiyoruz. Yaptığımız yatırımlarla KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerine liderlik etmeyi hedefliyoruz.”
Ayrıca, 2025 yılı için belirlenen 300 CubeBOX üretim hedefi, sektördeki dijital dönüşüm ihtiyacının boyutunu da ortaya koyuyor. 34 ülkeye yapılan ihracat ve 5G teknolojisinin devreye girmesiyle otomatik sistemlerin yaygınlaşacağı gerçeği, sanayinin geleceğine dair umut verici bir tablo çiziyor.
KOBİ’ler dijital dönüşümle ayakta kalacak
2024, yüksek faiz oranları, enflasyon ve global belirsizliklerin öne çıktığı bir yıl oldu. Buna rağmen otomasyon ve dijitalleşme alanlarında yapılan yatırımlar, işletmelerin sürekliliğini ve rekabet gücünü korumasını sağladı. 2025’in de belirsizliklerle dolu olacağı öngörülse de, üretim kalitesini artıran ve verimliliği maksimize eden yeni nesil otomasyon sistemleri sayesinde, KOBİ’lerin ayakta kalma şansı yüksek olacak.
Hakan Aydoğdu, sanayinin geleceğine dair şu değerlendirmede bulunuyor: “Dijital dönüşüm artık bir zorunluluk haline geldi. 5G teknolojisi ile birlikte yapay zeka ve büyük veri destekli üretim sistemleri ön plana çıkacak. Biz de bu süreçte KOBİ’lerin adaptasyonunu kolaylaştırmak ve rekabet avantajlarını artırmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
Özetle, KOBİ’ler için dijital dönüşüm bir lüks değil, bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Yalnızca bugünün rekabet koşullarına ayak uydurmak için değil, geleceğin sanayi dünyasında söz sahibi olabilmek için de dijitalleşme ve otomasyon yatırımlarının artarak devam etmesi gerekiyor.
