Efe Gökçe / Business World Global Genel Yayın Yönetmeni
efe@businessworldglobal.com
Türkiye’de, geride bırakılan son 10 yıllık süreçte, sağlık sistemine dair önemli politika değişiklikleri gerçekleşti. Gerçekleştirilen yapısal değişikliklerin, sağlığa erişimi kolaylaştırdığı ve sosyal sağlık hizmetlerinde artışa yol açtığı, bu kapsamda bireyler, ilaç firmaları, eczacı, depocu ve diğer sağlık sektörü paydaşları üzerinde birtakım etkiler yarattığı görülüyor.
2022 senesi, değerlemelerin düştüğü zor bir seneydi. 2020-2021 senesinde sağlık sektörüne konvansiyonel olmayan bir sermaye aktarımı oldu. COVID tedavileri, aşılar ve monoklonal antikorlar gibi etkenler dolayısıyla oldukça büyük bir sermaye akışı gerçekleşti. 2022’de ise bu akışın gerilediğini gördük. Halka açılmalar büyük oranda durdu, hatta medikal teknolojiler sektöründe bir tek halka açılma dahi olmadı. Bu bağlamda sektör 2022’de bir duraklama ve adeta kendini yeniden inşa etme dönemine girdi.
2021-2022 senelerinde dünya çapında bazı teşvikler gören sağlık sektörü, bu teşviklerin durmasıyla sadece finansal olarak değil, aynı zamanda özellikle hemşire ve doktor bulamamanın getirdiği sıkıntılar ile de karşı karşıya kaldı. Global çapta baktığımızda, sektörün 2023’e girerken çok parlak bir görüntü sergilemediğini söyleyebiliriz.
Önümüzdeki yıllarda giyilebilir cihazlar ve dijital sağlık platformlarının artışıyla insanların kendi sağlık eğilimlerini görmeleri daha fazla sağlanmış olacak, önleyici risk faktörlerini erken aydınlatmak için sağlık ve hastalıkları gösteren araçların kullanımı artacak.
İşte tüm bu konularda markaların yaptıkları çalışmalar, yatırımlar, teknolojik gelişimler ve ürün / hizmet çeşitliliğinin anlatıldığı dosya konumuzda, sektörle ilgili bilgileri değerli şirket yetkililerinden dinleyerek kaleme aldık. Keyifli okumalar…