1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. L’Oréal Türkiye ‘Çalışan Meclisi’ ile verimi artırdı

L’Oréal Türkiye ‘Çalışan Meclisi’ ile verimi artırdı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Güzellik ve kişisel bakım sektörünün dünya liderlerinden biri olan L’Oréal, yalnızca ürünleriyle değil, insan kaynakları stratejileriyle de adından sıkça söz ettiriyor.

Şirketin Türkiye operasyonunun İnsan Kaynakları Direktörü Murat Yüksel, dinamik liderlik anlayışı ve insan odaklı yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Kariyer yolculuğunda edindiği deneyimler, L’Oréal’in sürdürülebilir büyümesine yaptığı katkılar ve yenilikçi insan kaynakları uygulamaları üzerine kendisiyle keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Şirketinizde kaç çalışan bulunuyor? Kadın çalışanların oranı nedir?

Kilit pozisyonlarda bulunan lider çalışanlarımızın yüzde 57’sikadın. Globalde 4 bini aşkın bilim insanı ile çalışıyoruz. Bunların yüzde 64’ü kadın bilim insanlarından oluşuyor. Bu rakamlarla gurur duyuyoruz. Türkiye’ye baktığımızda da ayrı bir gurur tablosu var. Çalışanlarımızın yüzde 55’i, yönetici pozisyonlarımızın ise yüzde 46’sı kadınlardan oluşuyor. Aynı zamanda ülke yönetim komitemizin de yüzde 46’sı kadınlardan oluşuyor.

Çeşitlilik, hakkaniyet, kapsayıcılık konularında öne çıkan bir şirketsiniz. Kadın çalışanlarınızın erkeklerden fazla olmasının nedeni bu yöndeki çalışmalarınız mı?

L’Oréal Grup olarak misyonumuz, en kapsayıcı güzellik lideri olmak ve herkesin güvenli, barışçıl ve eşit bir şekilde yaşayabileceği bir topluma katkıda bulunmak. Bu nedenle, çeşitli bakış açılarına sahip birey ve ekiplerin farklı güzellik beklenti ve yaklaşımlarını anlamada, geniş bir tüketici kitlesine hizmet etmede ve fırsatları yakalamada daha başarılı olacaklarına inanıyoruz. Hizmet verdiğimiz insanlar kadar çeşitli olmaya çalışarak, bu vizyonumuzu yaşatmaya ve korumaya kararlıyız.

Bu bakış açımız da daha fazla çalışılmak istenen bir şirket olmamızı sağlıyor. Yetenek ve yetkinliklerin öne çıktığı bir yönetim anlayışımızdan kaynaklı olarak cinsiyet, etnik köken, dil gibi ayrımların karşısında durarak her bir birey için fırsat eşitliği sunuyoruz.

Çalışanlarınızın kurum bağlılığı için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

‘Çalışan Meclisi’miz şirket için de aktif bir biçimde faaliyet gösteriyor. Ek olarak bir tersine mentorlük programımız var. Genç çalışanlarımız, yaşı daha ileri çalışanlarımızla teknoloji konusunda bilgi paylaşımı yapıyorlar. Karşılığında iş yapış süreçlerindeki tecrübelerinden faydalanıyorlar. Böylece çalışanlarımız arasındaki bağların da her konu da her zaman güçlü olmasına özen gösteriyoruz.

Çalışanlarımızın stres ve anksiyete ile baş edebilmeleri içinMeditopia ile iş birliği yaparak, 10 seans ücretsiz psikolojik destek hizmeti sunduk. Psikolojik durumlarının yanı sıra fiziksel sağlıklarını da önemseyerek L’Oréal Gymmerkezimizden yararlanmalarını sağlıyoruz. Fiziksel ve psikolojik sağlık konularını önceliklendiriyor; buna yönelik senenin belirli günlerinde ise “Wellness Days” gibi kapsamlı etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliklere ek olarak, çalışanlarımızın sağlıklı beslenme alışkanlıklarını da desteklemek için günlük “sağlıklı atıştırmalar” ikramında da bulunuyoruz.

Sağlık bizim için en öncelikli konu. Çok yakın bir zamanda kanserle mücadele eden çalışanlarımıza yönelik, ‘Yanındayız’ adlı Kanser Destek Programı’nı başlattık. Şu ana kadar hazırlanmış en kapsamlı kanser destek programlarından birini hayata geçirdik. Kanserle mücadelenin, sadece fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda duygusal bir yolculuk olduğunu da biliyoruz. Bu yolculukta çalışanlarımızla beraber yürüyerek ‘Yanındayız’ demekten mutluluk duyuyoruz. Çalışan Destek Programı başlığı altında psiko-onkoloji danışmanlığı, sağlıklı beslenme danışmanlığı, fizyoterapi danışmanlığı, Meditopiameditasyon aboneliği sunulurken, Özel Sağlık Sigortası Poliçesi kapsamında Kemoterapi ve Radyoterapi tedavileri, yılda 1 kez mamografi ve PSA tarama hizmeti de sağlıyoruz. Ek olarak riskli hastalıklar sonrası evde bakım hizmeti de yine bu pakete dahil edildi. ‘Ofise Zinde Dönüş Planı ‘kapsamında ise uzaktan çalışmaya uygun roller için 3 aya kadar uzaktan çalışma imkanı, özel hazırlanmış oryantasyon süreci, işe dönüş kutlaması ve ‘La Roche-Posay Yanındayız Paketi’ yer alıyor. Aynı zamanda çalışanlarımızın tedavi sürecinde yalnızca sağlığına odaklanabilmesi için, ev hizmetleri ve sağlıklı beslenme gibi konularda ek maddi destek sağlıyoruzve sigorta kapsamı dışındaki diğer gerekli ihtiyaçlar için de finansal destek sunuyoruz. Sadece çalışanlarımızın hastalık süreçlerinde değil, aile bireylerinin hastalık durumlarında refakatçi izni kullanabilmelerini de mümkün kılıyoruz. Ayrıca, çalışanlarımız ve aileleri için indirimler ve aile ürün satışı gibi ek avantajlar da sunduğumuz bazı uygulamalarımız mevcut. Yine halka açık bir şirket olduğumuz için Çalışan Hissedarlık Programımız da uzun yıllardır çalışanlarımız için aktif.Çalışanlarımızın ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştırmayı hedefleyen “önce insan” yaklaşımı ile hazırladığımız “Ebeveynlik İzni Manifestosu’nu da devreye aldık. Manifesto kapsamında, ebeveynlik yolculuğundaki çalışanlarımıza işindeki özlük haklarının, pozisyonlarının, terfi ve gelişim süreçlerinin etkilenmeyeceğinin; hiçbir şekilde negatif ayrımcılığa maruz kalmayacağının taahhüdünü veriyoruz. Yasal doğum izni 16 hafta iken L’Oréal Türkiye’de 18 hafta olarak uyguluyoruz ve doğum yardımı da sağlıyoruz. Ayrıca yasal babalık izni ise 5 gün iken L’Oréal Türkiye’de 6 hafta olarak uyguluyoruz. Bunun yanı sıra ebeveyn olan çalışanlarımız için okula başlama izni gibi uygulamalarımız mevcut. Doğum günü izni, evlilik ve vefat izinleri gibi geçmişten beri aktif olan uygulamalarımızı da sürdürüyoruz.Bunun yanı sıra hayat sigortası, özel sağlık sigortası gibi teminatlara ek olarak doğum poliçesi uygulamamızı da hayata geçirdik.

Çalışanlarımızın iş-yaşam dengesini desteklemek için esnek çalışma saat uygulamamız, Hybrit çalışmayı destekleyen çalışma şeklimiz, “Bağlantıyı Kesme Haftası”na paralel iki haftalık blok izin kullanımı, yazları geçerli olan erken Cuma uygulamalarımız da mevcut. Toplumsal düzeyde de farkındalığına büyük önem verdiğimiz aile içi şiddet gibi hassas bir konuya da ekstra hassas yaklaşıyor, çalışanlarımızın böylesine zor bir durumla psikolojik açıdan başa çıkabilmeleri için de gerekli prosedürleri ve eğitimi her daim kolaylıkla erişilebilir tutuyoruz.

‘Çalışan Meclisi’nizi kurduğunuzu açıkladınız. Burada nasıl bir işleyiş var?

L’Oréal Türkiye’de çeşitlilik, hakkaniyet ve kapsayıcılığı tüm çalışmalarımızın kalbine koyuyoruz.  L’Oréal olarak gücümüzü çalışanlarımızdan alıyoruz. Çalışanlarımız, başarımızın temel taşlarını oluşturuyor. Her bir çalışanımız şirketimizin başarısında kritik rol oynuyor. Bunun için çalışanlarımızdan aldığımız geri bildirimlerin çok daha hızlı ve sağlıklı olabilmesi adına ‘Çalışan Meclisi’mizi kurduk.İnsan Kaynakları Departmanı olarak bu uygulamayı devreye almaktan mutluluk duyuyoruz. Bu yaklaşımın, kurumsal yapıları daha da demokratik hale getirdiğine inanıyoruz.

Çalışan Meclisimiz kurumsal demokrasimizin güzel bir örneği olarak aylardır faaliyet göstermeyi sürdürüyor. Çalışma arkadaşlarımızın düşüncelerini özgürce ifade etmesini, geri bildirim vermesini, önerilerde bulunmasını ve olası endişelerini aktarmalarını sağlayan bu oluşum sayesinde her bir fikrin sesli bir biçimde dinlenebildiği, çalışma şekillerimizin neredeyse her gün ivmelenerek tüm sektöre daha da örnek teşkil ettiği bir noktaya doğru gitmekten mutluluk duyuyoruz.

Demokratik düzene önem verilerek gerçekleştirilen Çalışan Meclisi’nde L’Oréal Türkiye’de bulunan her fonksiyonlardan temsilciler gerçek bir seçim süreci ile göreve başladı. Böylelikle her fonksiyonun sesi Çalışan Meclisi’mizde duyuldu. Çalışan Meclisi, çalışanların gözünden olmazsa olmaz “şeffaflık” olgusu için harika bir ortam oluşturdu.

Amacımız, çalışanlarımızı şirketimizin geleceğini şekillendirmede en aktif katılımcılar olarak yer almasını sağlamak; onların bakış açılarını dinleyerek ve değer vererek pozitif değişime açık ve kapsayıcı bir iş yeri ortamı yaratmak.

Eşitlik önemli bir kavram olarak önümüze çıkıyor. Çalışan sayınızda yüzde 50-50 hedefiniz var mı? Erkek çalışanların sayısını artırmak için çalışmalarınız var mı?

L’Oréal Türkiye olarak öncelik verdiğimiz konu yeteneklerin öne çıktığı bir iş ortamı sağlamak. Bu nedenle işe alım ve terfi süreçlerinin tamamında kapalı cv’ler ile ilerliyoruz. İsim, cinsiyet, mezun olunan okul konular bu süreçlerde görülmüyor, tamamen yeteneklere, yetkinliklere göre ilerleniyor. Dolayısıyla kadın çalışan oranımızın yüksek olması ile gurur duymakla birlikte cinsiyetlerden bağımsız bir kariyer sürecinin önemine inanıyoruz. Burada biz fırsat eşitliği yaratıyoruz. Öte yandan gençlerle bir araya gelerek, üniversitelerle etkinlikler düzenleyerek, kariyer günlerine katılarak L’Oréal Türkiye’nin sunmuş olduğu fırsatları anlatıyoruz. Böylece genç yeteneklerin L’Oréal Türkiye’de daha fazla çalışmak istemesini sağlıyoruz.

 

0
mutlu
Mutlu
0
kahkaha
Kahkaha
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
susuyorum
Susuyorum
0
_zg_n
Üzgün
0
a_l_yorum
Ağlıyorum
0
sinirli
Sinirli
0
alk_
Alkış
0
be_enmedim
Beğenmedim
L’Oréal Türkiye ‘Çalışan Meclisi’ ile verimi artırdı
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Business World Global ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin