Gençlerin “hibernasyon” eğilimi büyük yankı uyandırıyor. Yetkinlik Akademisi Kurucusu Rana Kaplan, 15-24 yaş arasındaki gençlerin değişimini değerlendiriyor.
Son yıllarda özellikle 15-24 yaş arasındaki gençler arasında sıkça karşılaşılan “hibernasyon” (kış uykusu) terimi, yeni bir toplumsal dinamiğin ve gençlerin geleceğe dair belirsizliklerle mücadelesinin bir yansıması olarak ön plana çıkıyor. Bu durum, özellikle kariyer yapmayı reddeden, mevcut iş koşullarına uyum sağlamayı tercih etmeyen gençler arasında yaygınlaşmış bir olgu olarak dikkat çekerken, gençlerin bu eğilimi, şirketlerin farklı sektörlerdeki stratejilerini de zorlayarak dönüşümü tetikleyen bir etki yaratıyor.
Gençlerin hibernasyon eğilimine ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulunan Yetkinlik Akademisi Kurucusu Rana Kaplan “Hibernasyon kavramı, günümüz genç kuşağının toplumsal, ekonomik ve psikolojik zorluklarla başa çıkma biçimini yansıtan bir kavram olarak öne çıkıyor. Özellikle 15-24 yaş arasındaki gençlerin yaşamlarının kritik bir dönemi olan ergenlik sürecinin büyük bir kısmı, pandemi’nin yol açtığı kısıtlamalarla şekillendi. Bu dönemde, sosyal etkileşimlere en fazla ihtiyaç duyulan zamanda, fiziksel sosyalleşme ve hareketliliğin neredeyse sıfırlanması, gençlerin eylemsizleşmesine yol açtı; Coşku yerini karamsarlığa hızla bıraktı. Pandemi döneminin yarattığı belirsizlik, en çok gençlerin geleceğe dair kaygılarını derinleştirdi diyebiliriz. Belirsizlikle başa çıkabilme becerisine sahip olunamayan bu yaşlarda, travmatik sayılabilecek etkiler oluştu, duygusal ve psikolojik olarak olumsuz etkilere maruz kalındı. Bu ve benzeri psikolojik zorluklar, aynı zamanda gençlerin kariyer hedeflerinde umutsuzluk ve dolayısıyla isteksizliğe yol açtı” diyor.
Rana Kaplan’a göre, değerler sisteminin içinde yer alan “güven, ahlak, anlayış, özgürlük, kapsayıcılık” kavramlarının, onlarda yapısal olarak belirgin bir öneme sahip olduğunu araştırmalar da bize gösteriyor. Ancak, dünya genelindeki politik ve toplumsal alanlarda, bu değerlerin erozyona uğraması, gençlerin içsel dünyasında zorluklar yaratmakta ve “hibernasyon” olarak tanımlanan daha pasif bir yaşam biçimini benimsemelerine yol açmakta.
Gençlerinin soyut ihtiyaçlarını kavrayan şirketlerin, başarıyı yakalacağını belirten Kaplan, “Nedenleri anlamanın ötesinde, bu nedenlere derin bir anlayışla yaklaşabilen kültürler, çözüm yollarını daha kolay ve doğal bir şekilde geliştirebiliyor. İnsan kazanımında stratejik olmaktan çok, samimi bir yaklaşımla, bireyleri kategorize etmek yerine bütünleştirici bir perspektif benimseyen ve ezberleri sorgulamaya açık olan şirketler, gençlerin ihtiyaçlarına daha uygun çözümler sunabilecek ve bu süreçte başarıyı yakalayabileceklerdir. Bu tür bir kültür, sadece iş gücünü değil, aynı zamanda işin anlamını ve değerini de yeniden şekillendirir” şeklinde aktarıyor.