Bireyselden ticariye, tarımdan sanayiye ülkenin her kesimini ve alanını finanse eden bankalar, artık teknoloji alanında da bankacılık ve teknolojiyi bir araya getirerek “BankTek” tabir edilen yapılara dönüşüyor.
Dijitalleşme, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla hayatın değişmez parçası haline gelirken, bu durum bankacılık işlemlerine de yansıdı. Temassız ödeme, mobil ve dijital kanallardan yapılan işlemlerde yoğunluk arttı. Böylece son 20 yılda teknoloji yatırımlarını artıran bankalar, salgınla birlikte yatırımlarının karşılığını görürken, geleceğin bankacılığına da hazırlıklarını hızlandırdı.
Bankalar, sadece kredi sağlayan kurumlar olmanın ötesine geçerek geleceğin teknoloji şirketleri olma yolunda da hızla ilerliyor.
Banka yöneticileri, gelecek dönemde yapay zeka, ileri analitik, blockchain, 5G, açık bankacılık, servis bankacılığı gibi kavramların ön plana çıkacağını söyledi.
“5G, online alışveriş hacminin büyümesine katkı sağlayacak”
Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, dijitalleşmenin, beraberinde getirdiği kolaylıklar sayesinde vazgeçilemez bir olgu haline geldiğini söyledi.
Bankacılığın artık bankaların müşterilerine yalnızca kendi kanallarını ve verilerini kullanarak ürün, hizmet sundukları içine kapalı izole bir sistem olmadığını vurgulayan Yüce, “Teknoloji şirketleri, TekFin’ler, FinTek’ler, yenilikçi çözümler sunan girişimler, e-ticaret şirketleri, sosyal ağlar ve hatta düzenleyici kuruluşlar ile beraber kalabalık bir ekosistemin aktörleriyiz. Dolayısıyla geleceğin bankacılık anlayışı ve yeni iş modelleri bu ekosistemin içinde var olup öne çıkabilmeye, fark yaratabilmeye, anlam üretebilmeye dayanıyor.” dedi.
Yüce, veri yoğun ve sürekli gelişen dijital dünyada, verileri katma değerli iş sonuçlarına dönüştürmenin sadece bankalar için değil, tüm işletmeler için kritik olduğunu vurguladı.
İnternet tabanlı işler bir kenara konulsa bile bugün sağlıktan tarıma, otomotive kadar birçok farklı sektörde yapay zeka, nesnelerin interneti (IoT), artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR) kullanımının çok etkin hale geldiğini belirten Yüce, şöyle devam etti:
“Veri ve verinin besleyeceği bu saydığımız teknolojiler bankalara daha etkin hedefli pazarlama, doğru zamanda/doğru platformda ve kişiselleştirilmiş deneyim sunma yoluyla rekabet avantajı sağlayacak unsurlar. Bizim yakından takip ettiğimiz ana teknolojik gelişimler yapay zeka ve ileri analitik, blockchain ve 5G. Bu yönde yenilikçi iş modellerini hayata geçirebilmemizi mümkün kılan teknolojilere hızla entegre olup KOBİ’lerimizin hayatını kolaylaştıran, tercihlerini şekillendiren hizmet sağlayıcı olmaya çalışıyoruz. Uzaktan müşteri edinimi, yeni nesil ödeme hizmetleri, mobil çözümler ve kanallar arasında etkileşim yönetimini mümkün kılan uygulamalarımız bu kapsamda verilebilecek en iyi örnekler.
Akbank olarak, blockchain teknolojisine inanıyor ve hem kısa vadede müşterilerimize fayda sağlayabileceğimiz bir alan hem de uzun vadeli bir yatırım olarak bakıyoruz. Blockchain; sahip olduğu güvenilir, şeffaf ve hızlı yapısı ile bankalara dijital ödemeler, para transferleri ve ticaretin finansmanı gibi birçok alanda önemli fırsatlar sunuyor. Yakından takip ettiğimiz bir diğer teknoloji de 5G. Bizler 5G teknolojisinin müşterilerimizin yaşadıkları deneyimi değiştirmek açısında çok büyük katkısı olmasını bekliyoruz. 5G’nin hızı ile mobil ödemeler, bankacılık işlemleri çok daha çabuk gerçekleşebilecek. 5G, online alışveriş hacminin büyümesine önemli bir katkı sağlayacaktır. 5G’nin bir diğer etkisi ise mikro ödemelerin artması olacak. Çok küçük tutarlı ödeme işlemlerinde artış göreceğiz. Bu da ödeme kuruluşları olarak bizlerde altyapıların ve sistemlerin bunları karşılayacak şekilde güncellemesi ihtiyacını doğuracak.”
Yüce, FinTek’lerin bankalar için tehdit olarak görülebildiği bir dünyada rekabetin gücüne, bankalar ve FinTek’lerin birlikte çalışması gerektiğine inandığını söyledi.
FinTek’lerin her iki tarafın rekabet avantajı yaratabileceği paydaşlar arasında yer aldığını belirten Yüce, “Akbank olarak şirketlerin sadece kendi kaynakları ile değil, kurdukları akıllı iş birlikleri ile her gün gelişen ve yeni iş yapış şekillerini belirleyen inovasyon trendlerine daha etkin uyum sağladığına inanıyoruz. Sadece FinTek’leri de değil, startup’ları ve teknoloji şirketlerini de takip ederek dünyadaki en güncel gelişmeleri anlarken, aynı zamanda akıllı iş birlikleri yaparak dijital alandaki inovasyon kasımızı güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda 2016 yılının sonunda kurduğumuz inovasyon merkezimiz Akbank LAB ile inovasyon çalışmalarını destekliyoruz. İş birliği yapacağımız FinTek, startup veya teknoloji şirketiyle birlikte PoC aşamasına geçiyor. Bu aşamada fikirlerin uygulanabilirlikleri test ediliyor ve kazanımları değerlendiriliyor. Başarılı olan fikirler ise uygulamaya alınıyor ve iş birimlerine hızlıca devrediliyor.” şeklinde konuştu.
Yüce, bugüne kadar Akbank LAB liderliğinde finansal teknoloji şirketleri ve girişimlerle 27 kavram kanıtlama projesi yaptıklarını ve başarılı bulunan 13 projenin hayata geçirildiğini bildirdi.
“Açık bankacılık ve servis bankacılığı sektöre çeşitlilik getirecek”
Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz de teknolojiye yaptıkları sürekli ve kesintisiz yatırımlarla tüm kanallarda kolay, erişilebilir ve kişiye özel bankacılık işlem ve hizmetlerini içeren tam kapsamlı, bütünleşik bir bankacılık platformu sunmak amacıyla çalıştıklarını belirtti.
Salgının dijital dönüşümü ciddi hızlandıran önemli bir etken olduğuna işaret eden Kuruöz, güçlü dijital altyapının desteğiyle mekandan bağımsız çalışmaya ilk geçen şirketlerin başında yer aldıklarını söyledi.
Kuruöz, devamla şunları kaydetti:
“Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) teknolojisiyle tekrar eden, zaman alan, katma değeri düşük operasyonel işlemlerin otomatize edilmesine ve daha verimli yönetilmesine, minimum hata ve yüksek hızla daha iyi bir müşteri deneyimi sunulmasına odaklanıyoruz. 2021 yılında 62 projede 115 adet yeni makine öğrenmesi ve derin öğrenme modelini sistemlerimize entegre ettik. Türkçe doğal dil işleme ve ses işleme teknolojileriyle geliştirilen sohbet botları (chatbot) ile hem müşterilerimizin hem de çalışanlarımızın bilgiye erişimini hızlandırıp kolaylaştırıyor ve operasyonel verimliliği artırıyoruz.
Geçtiğimiz mayıs ayında yürürlüğe giren uzaktan müşteri olma uygulaması kapsamında görüntülü görüşme, yakın alan iletişimi, optik görüntü okumayla kimlik tarama ve biyometrik doğrulama gibi teknolojileri harmanlayarak uçtan uca dijital ortamda Garanti BBVA müşterisi olabilme imkanını sunmaya başladık. Garanti BBVA mobil uygulamasında hayata geçirdiğimiz Finansal Sağlık kapsamında, müşterilerimizin finansal durumlarını daha iyi takip ederek beklenmedik durumlara karşı hazır olabilmelerini sağlıyoruz. 2021’de finansal ipuçlarının sunulduğu Durumum sayfası aylık ortalama 3,5 milyon müşteri tarafından ziyaret edildi.”
Kuruöz, Garanti BBVA Mobil’in akıllı asistanı UGİ üzerinden aktarılarak kullanılan Live Chat’in, 2021 yılı içerisinde tüm müşterilerin kullanımına açıldığını bildirdi.
FinTek girişimlerinin finans alanındaki etkilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kuruöz, yeni kurulan FinTek girişimlerinin çeviklikte ve niş alanlara odaklanarak onu mükemmelleştirmeye çalışmada ön plana çıktığını vurguladı.
Kuruöz, birlikte büyüyebileceklerine inandıkları FinTek’lerle tamamlayıcı iş modelleri oluşturabilmek için görüşmeler ve PoC’ler (proof of concept-kavram kanıtlama) gerçekleştirdiklerini anlattı.
Aynı zamanda bünyelerine katmalarının değerli olabileceğini düşündükleri fırsatlar için de satın alma opsiyonlarını değerlendirdiklerini ifade eden Kuruöz, “Türkiye’de bankacılığa yönelik çıkan regülasyonlar bankaların iş yapış şekillerini geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyor. Yakın zamanda hayata geçirilen açık bankacılık ve servis bankacılığı gibi düzenlemelerin de sektöre çeşitlilik getireceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bankacılık sektöründe farklı oyuncuların teknolojik altyapı olanaklarına ve ölçeklerine göre farklı pozisyonlanmalara geçmelerini görebiliriz.” dedi.
“Açık bankacılık alanda çalışmalarımıza devam ediyoruz”
QNB Finansbank Bireysel ve Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Enis Kurtoğlu ise dünyanın dijitalleşme ivmesinin her geçen gün daha da arttığını, bu ivmenin beraberinde getirdiği değişim ve yeniliklerin, insanların hayatlarını kolaylaştırarak onlara daha kaliteli deneyimler sunduğunu söyledi.
Yapay zeka tabanlı finansal asistan Dijital Zeka Q ile gelecekte her alanda sıkça karşılaşılacak yapay zeka teknolojisini bugünden QNB Finansbank olarak müşterilere sunduklarını ifade eden Kurtoğlu, “Dijital Zeka Q, müşterilerimizi yakından tanıyıp onların bankacılık ayak izlerini görerek hayatlarını kolaylaştırıyor. Müşterilerimizle anlık olarak iletişim kuran Q, onların sorularını yanıtlıyor ve 7/24 ulaşabilecekleri, hızlı, kolay ve mükemmel bir bankacılık deneyimi yaşamalarını sağlıyor. Gelişen teknoloji ile birlikte bankacılıkta yepyeni trendlerle karşılaşacağız. Örneğin, açık bankacılık kavramı müşterilerin banka bilgilerine farklı bir bankadan veya banka dışındaki uygulamalar tarafından erişmelerine olanak sağlayacak. Biz de bu alanda çalışmalarımıza devam ediyoruz.” diye konuştu.
Kurtoğlu, dijitalleşme alanında hayata geçirdikleri yeniliklere ek olarak QNBEYOND Hızlandırma Programı ile bugüne kadar 27 girişime ev sahipliği yaptıklarını ve bu girişimlerle 20 farklı iş birliğine imza attıklarını hatırlattı.
Girişimlerle beraber ürün geliştirmenin, girişimlerin müşterisi olmanın ve girişimlerin ürünlerini QNB Finansbank müşterilerine ulaştırmanın oldukça sevdikleri ve yakın oldukları iş birliği modelleri olduğunu belirten Kurtoğlu, “Yalnızca finansal teknoloji girişimleri değil, bankacılıkla dolaylı olarak ilgili SaaS (servis olarak yazılım) ve e-ticaret çözümleriyle de yakından ilgileniyoruz.” dedi.
“Dijital bankacılık alanında öncü konumumuzu sürdüreceğiz”
Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan, salgının da etkisiyle dijitalleşmenin hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurguladı.
Halihazırda var olan ve müşterilerin hayatını kolaylaştıran dijital altyapı ve uygulamaların, salgınla birlikte daha büyük bir kitle tarafından kullanılmaya başlandığını belirten Doğan, mobilden, internetten veya çağrı merkezinden halledebileceği işlemleri şubeye gelerek yapmak isteyen herkesin artık bu işlemleri şube dışı kanallardan daha hızlı ve daha kolay bir şekilde yapabildiklerine ikna olduğunu söyledi.
Doğan, Yapı Kredi olarak geleceğin bankacılığını bugünden inşa etme vizyonuyla 2018 yılının son çeyreğinden itibaren “Görüntülü İşlem Asistanları ile Uzaktan Müşteri Kazanımı”nın Türkiye’de öncülüğünü yaptıklarını ifade etti.
İnovasyon süreçlerini sadece Yapı Kredi çatısı altında değil, müşterilere fayda sağlayabilecek her yerde devam ettirdiklerini belirten Doğan, “Bu doğrultuda, üçüncü partilerle iş birlikleri ve ortaklıklar yapıyor, teknoloji ve inovasyon ekosistemindeki fırsatları hem bankamıza hem de müşterilerimize maksimum fayda sağlayacak şekilde ve doğru zamanda sunuyoruz. Yapı Kredi olarak önümüzdeki dönemde de dijital bankacılık alanında öncü konumumuzu sürdürerek yeni teknolojileri en kullanışlı ve güncel halleriyle müşterilerimizin hizmetine sunmayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Doğan, banka kimliğine ek olarak, artık bir teknoloji şirketi gibi fikirleri inovasyona dönüştürdüklerini belirtti. Yeni düzenlemelerin açık bankacılık alanında tüm oyunculara yeni bir dünyanın kapılarını açtığını ifade eden Doğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu doğrultuda API’larımızı sektördeki yeni oyunculara da açmayı hedefliyoruz. Tüm API’larımızı finans teknolojisi, gayrimenkul teknolojisi, sigorta teknolojisi, e-ticaret, teknoloji devleri ve sosyal-ticaret iş modellerinin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlıyoruz. Açık bankacılığın yanı sıra BDDK tarafından yakın dönemde düzenlenen ‘Servis Modeli Bankacılığı’ üzerine de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Servis modeli bankacılığının finansal ekosisteme yeni ve inovatif servisler kazandıracağına, kullanıcıların finansal servislere ihtiyaç duydukları noktada erişebilmelerine olanak sağlayacağına inanıyoruz. Öncelikli hedefimiz teknoloji dünyasını takip eden ve ondan fayda sağlayan bir banka olmak değil, teknolojiyi üreten, müşterilerinin ihtiyaçlarına göre onlara sunan ve özellikle finansal teknolojilere yön veren bir kurum olmak. Müşterilerimize katma değerli ürün/hizmet sunacağını düşündüğümüz girişimlerle iş birliği yapmak için görüşmelerimizi sürdürüyor, onlara daha iyi hizmet sunabilmek adına tüm fırsatları değerlendiriyoruz.
Müşterilerimiz için yenilikçi finansal çözümler ve de müşteri odaklı uygulamalar sunan, ürün/hizmet çeşitliliği ortaya koyan, dijital dönüşümü hızlandıracak, yeni nesil bankacılık hizmetleri sağlayabilecek ve önümüzdeki dönemde yeni regülasyonlarla birlikte hızla büyümesini hedeflediğimiz bir FinTek şirketi kurduk. Bu konudaki çalışmalarımızı şekillendirirken, TCMB tarafından yayınlanan ödeme hizmetleri alanındaki düzenlemelerin ve BDDK tarafında yayınlanan ‘Servis Modeli Bankacılığı’ alanındaki çalışmaların sinyallerini yakından takip ederek bu düzenlemelerin getireceklerini de göz önüne alarak çalıştık.”
“FinTek’lerden ayrı değil, birlikte hareket etmeyi tercih ettik”
DenizBank’ın yeni nesil iştiraki NEOHUB’ın Genel Müdürü Gürhan Çam da küresel salgınla birlikte dijitalleşmenin, müşterilerin artan talepleri ve teknolojik gelişmelerin hızla hayatın merkezine yerleşmesiyle bankacılıkta önemli oranda ivme kazandığını söyledi.
Yükselen trendleri de kullanarak dünya çapında bir merkez inşa etme idealiyle NEOHUB’ı kurduklarını anlatan Çam, “NEOHUB’ın kuruluş amaçlarından biri, finansal teknoloji ekosistemine dokunarak yeni iş birlikleri, iş modelleri ve ürünler hayata geçirmek. Bu çatı altında yürüttüğümüz Deniz Akvaryum Girişim Hızlandırma Programı ile FinTek girişimlerini destekliyor, Girişim Etkileşim Programı ile de FinTek’ler ile iş birliği imkanlarını değerlendiriyoruz. Bir diğer önemli enstrümanımız da API’larımız. Hızla hayatımıza giren ve finans dünyasında yerini giderek sağlamlaştıran açık bankacılık; en basit haliyle bankaların sahip olduğu yetenekleri API adı verilen teknoloji vasıtasıyla dışarı sunması şeklinde tanımlanabilir. Bankaların giderek daha görünmez konuma çekildiği, servislerini finansal teknoloji şirketleri üzerinden kullanıcılara sunduğu bir dünyaya doğru hızla ilerliyoruz. NEOHUB olarak biz de finans dünyasının dönüşümünde öncü adımları atmak üzere çoktan yerimizi aldık.”
Türkiye’de bankacılığın son derece kuvvetli ve her dönemde gelişime öncülük etmiş bir sektör olduğunu vurgulayan Çam, “Türk bankaları; sahip oldukları teknoloji tecrübesi, birikimi ve gücü ile bölgede ve dünyada gıpta edilir konumda. Dolayısıyla ülkemizde birçok banka aynı zamanda teknoloji şirketi denebilecek teknik seviyeye gelmiş durumda. Biz yurt dışı örneklerinde olduğu gibi FinTek’lerden ayrı değil, birlikte hareket etmeyi tercih ettik. Bundan sonra da ekosistem anlayışını merkeze alarak birlikte büyüyüp gelişme odağıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” diye konuştu.