Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sonrasında, Hindistan ve Çin’in Rusya’dan, Avrupa ve ABD’nin ise Orta Doğu ile Batı Afrika’dan petrol ihracatı artış gösterdi.
Uluslararası doğal gaz ve petrol ticaret trafiği Rusya’ya yaptırımların etkisiyle önemli değişikliklere sahne olurken, özellikle Batılı ülkelerin Rus petrol ve gazına bağımlılığı azaltmak amacıyla Batı Afrika, Orta Doğu, Kuzey Denizi ve Latin Amerika’dan ithalatında artış yaşanıyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın ardından ABD, Rusya’dan enerji ithalatına yönelik ambargo, Birleşik Krallık ise ithalatı 2022 sonuna kadar sonlandırma kararı aldı. Avrupa Birliği (AB) ise Rusya’ya karşı beşinci yaptırım paketi kapsamında ülkeden kömür ithalatını ağustos itibarıyla durduracağını açıkladı.
Birliğin Rus petrolüne ambargo uygulamaya ilişkin müzakereleri ise bazı ülkelerin karşı çıkması nedeniyle henüz bir sonuca varmadı. Buna rağmen, Batılı şirketlerin birçoğu Rusya’dan petrol alımını ve Rus petrol ticaretini durdurma yoluna gitti.
Rus petrolü Avrupa’ya “daha fazla Hindistan dizeli” olarak gidiyor
Yaptırımlar sonucunda Batılı ülkelerin ithalat destinasyonları değişmeye, Rus petrol kargoları da Asya’ya daha fazla petrol taşımaya başladı.
AA muhabirinin, uluslararası veri şirketi Primary Vision Network’ten aldığı bilgiye göre, Hindistan’ın Rusya’dan petrol alımı günlük 500 bin varile ulaşırken, Çin ve Hindistan Rusya’dan indirimli petrol alımını giderek artırıyor.
Rus Ural petrol alımını artıran Hindistan ise bu petrolü dizel üretiminde kullanıyor. Dizel üretimini martta günlük 847 bin varille Nisan 2020’den beri en yüksek seviyesine taşıyan Hindistan, ürettiği dizelin yüzde 30’unu Avrupa’ya gönderiyor. Bir başka deyişle, Hindistan Rusya’dan aldığı ham petrolden dizel üreterek bunu Avrupa’ya ihraç ediyor.
Rusya’nın petrol ihracatında Asya destekli toparlanma
Gerçek zamanlı enerji kargo takip şirketi Vortexa’nın Rusya’nın petrol ihracatına yönelik raporuna göre ise ülkenin son 4 haftadaki ham petrol ve petrol ürünleri ihracatı günlük 7,1 milyon varil oldu. Bu rakam ocak ve şubattaki ihracat seviyesine göre günlük 600 bin varil düşük olmasına rağmen 2021’in ortalamasından 100 bin varil daha yüksek seviyede bulunuyor.
Rusya’nın son bir haftadaki günlük ham petrol ve petrol ürünleri ihracatı ise 7,6 milyon varil olarak gerçekleşti.
Rusya’nın savaştan önce Baltık ve Karadeniz limanlarından Asya’ya ham petrol ihracatı günlük ortalama 100 bin varil seviyesindeyken, bu rakam son 4 haftada günlük ortalama 800 bin varile ulaştı. Bunun yüzde 60’ı Hindistan’a, yüzde 20’si Çin’e ve kalanı diğer Asya ülkelerine ihraç ediliyor.
Avrupa’nın Orta Doğu’dan, ABD’nin Latin Amerika ve Batı Afrika’dan ithalatı artıyor
Primary Vision Network verilerine göre, Avrupa’nın, Orta Doğu’dan petrol ürünleri alımının da bu ay son 18 ayın en yüksek seviyesine çıkması bekleniyor.
Bu kapsamda, bu ay Avrupa’nın Orta Doğu’dan dizel tipi yakıt ithalatının günlük 387 bin tona ulaşarak marttaki seviyesinin iki katına çıkacağı öngörülüyor. Avrupa’nın bölgeden toplam “temiz petrol ürünleri” alımının ise 2,4 milyon tonla Ekim 2020’den beri görülen en yüksek miktara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Avrupa’nın Orta Doğu’dan petrol ürünleri alımındaki artışı gelecek ay da sürdürmesi bekleniyor. Diğer yandan Avrupa, iki yılın ardından ilk kez mayısta Abu Dabi’den petrol ithalatı yapmaya hazırlanıyor.
Avrupa’da Rus petrol ve petrol ürünlerinden doğan boşluğu dolduran ülkeler arasında ABD de öne çıkıyor. Ülkenin rafinerilerindeki işletme oranları yüzde 91 seviyesinde bulunurken, Rusya’dan petrol alımını durduran ABD buradan oluşan boşluğu Latin Amerika ve Batı Afrika petrolüyle dolduruyor.
ABD’nin Nijerya başta olmak üzere bölgeden ithalatını artırması bekleniyor.
Primary Vision Network Kıdemli Analisti Mark Rossano, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Birleşik Krallık’ın ise Kuzey Denizi ve ABD’den daha fazla ham petrol alımına yöneldiğini ifade etti.
Asya ülkelerinin Rusya’dan petrol alımını artırıp Batı Afrika petrolü ithalatını azalttığını kaydeden Rossano, “Bu da piyasada daha fazla Batı Afrika petrol kapasitesinin oluşmasını sağladı ve Avrupa ve ABD ülkeleri bu bölgeye yöneliyor. Ayrıca, son dönemde resmi satış fiyatlarındaki artış nedeniyle Orta Doğu’da daha fazla petrol kargosunun suda kaldığını görüyoruz. Bu fiyatlarını artırmayan tek ülke Irak ve bu da daha fazla Irak petrolünün ABD ve Avrupa piyasalarına gitmesini sağlayabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Rossano, Avrupa’nın Rusya’dan dizel ithalatını düşürmek için Hindistan’dan ithalatı artırmayı sürdüreceğini belirtti.
Hindistan’ın Rus ham petrolünü alarak dizel ürettiğini ve dizeli de Avrupa’ya ihraç ettiğini anlatan Rossano, şöyle devam etti:
“Bu durum da temiz ürünler dediğimiz rafineri ürünlerinin ton başı yaptığı kilometreyi artırıyor. Hindistan rafinerilerinin işletme oranlarının yüzde 106’ya ulaştığını görüyoruz. Ham petrol akışındaki değişimler yolculuk halindeki kargo sayısını da artırıyor çünkü artık petrol kargoları gidecekleri noktalara daha uzun sürede ulaşıyor. Suda kalan ham petrol kargo sayısında bu nedenle daha fazla artış bekliyoruz. Rusya’nın petrol üretimini devam ettirebilmek için kargolara yüklediği ham petrol miktarı da son dönemde artış gösterdi. Bu miktar fiziksel olarak günlük en fazla 4,7 milyon varile ulaşabilir ve Rusya şu anda bu seviyeyi zorluyor.”
“Rusya LNG ihracatında da yönünü Asya’ya çevirecek”
Rossano, Avrupa’nın ABD’den ve farklı ülkelerinden sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) kargolarının trafiğinde de değişimin devam ettiğini aktardı.
Avrupa’nın “tipik olmayan” ticaret partnerlerinden daha fazla LNG almaya başladığına dikkati çeken Rossano, “Bu durum da Rusya’nın yine Asya’ya daha fazla LNG ihracatı yapmasına yol açıyor ve LNG kargolarının ton başı yaptığı kilometre de artıyor. Diğer yandan, Batı Avrupa ve Birleşik Krallık’a da Rusya’dan birçok LNG kargosu gidiyor ama yaptırımlar arttıkça bu kargoların da yönünü Asya’ya çevireceğini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkeleri Rus doğal gazına bağımlılığı azaltmak için ABD’den daha fazla LNG alımına yönelirken, Cezayir, Nijerya ve Katar gibi ülkelerle de bu konudaki müzakerelerini hızlandırdı. Son olarak Cezayir, İtalya’ya doğal gaz tedarikini artırma ve gaz fiyatlarını küresel piyasalara göre gözden geçirmeyi içeren bir anlaşmanın imzalandığını duyurmuştu.