Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü
Geçenlerde Atina’ya gittim, bu Yunan meraklılarının da etkisi ile. Gezimi özetleyecek olursam tamamen fiyasko. Fiyatlar çok yüksek, yemekler hem çalıntı hem de aşırı pahalı. Sosyal medyadan reklam yapanlar da arka sokaklardaki esnaf lokantasında Yorgo amcanın süper hijyenik balık ürünlerini yiyormuş.
Bu aralar revaçta olan kapı vizesi ile ilgili bir şeyler söylemek isterim. Normal vizeden farkı şu ki buna kendiniz bireysel başvuramıyorsunuz, ancak bir aracı şirket ile başvurmak zorundasınız. Bu işi en iyi yapanlarda feribot firmaları. Merak edip girip baktım ücretlere 100-110 euro bandında bir rakam talep ediyorlar ve feribot biletlerini kendilerinden almanız koşuluyla başvuruyorlar.
Yani bir vizeden hem 40-50 euro bandında para kazanıp, hem feribot bileti satarak tekrar para kazanıyorlar. Bu firmalar seyahat sağlık sigortasını da kendileri kesip en az 10 euro da oradan kazanıyorlar.
Yahu insanlar daha kolay ve daha ekonomik girip çıksınlar diye ortaya çıkmış bir vize türü bu, siz ne aç gözlü ne ahlaksız insanlarsınız.
Öte yandan 12 ada, zamanında Türkiye tarafından ele geçirseydi günümüzde o adada Türkler değil, çoğunlukla Araplar yaşayacaktı zaten. Klasik ege evleri yerine de apartmanlar dikilirdi. Bir yandan iyi ki böyle olmuş dedirtiyor insana.
12 Ada’nın bizde olmaması tabii ki üzücü ancak adalarda nüfus olarak Yunan nüfusu fazlaydı, bu durumda adaları elde tutması çok zor, ancak Türkiye’ye çok yakın birkaç ada daha bizde kalabilirdi. Örneğin; Samos, Sakız ve Meis adası gibi. Kaş’tan gözle görme mesafesindeki Meis adasını kaptırmak, siyası ve askeri olarak başarısızlıktır.
Aslında kapıda vize diye yazılır, Türk insanının Yunanistan devleti tarafından soyulması olarak bilinir. Yunanlar her perşembe özellikle rahat rahat Ayvalık’ta gezerken dibimizdeki bizim olması gereken Midilli’ye gitmek için çektiğimiz çile. Avrupa Birliği’ndeki Yunanistan’ın Türk düşmanlığını gözler önüne sererken bizim ülkemize rahat rahat girip çıkmaları üzücü. İkinci sınıf vatandaş olmayı kabul edenler için güzel bir dünya, ancak bizler için değil.
12 Adalar’ı “Ne kadar inkar etseler de” Yunanlılara kendi elleriyle paket halinde teslim eden İsmet İnönü ve onun anlayışında olanlar, bugün Lozan’ın ihlal edilerek silahlanmış adalarında turizme katkı sağlayıp, ülkemize karşı namluyu çevirmesine ekonomik olarak destek çıkıyorlar.
İtirazı olan varsa Türk karasularında Meis adası bahanesiyle cirit atan Yunan sahil güvenliklerine bakıp ağlayabilir.
12 Ada kahramanımız İsmet İnönü’nün kankası, Yunanistan Cumhuriyeti kurucusu ve Megeali İdeali (Büyük Fikir) babası Elefterios Venizelos Türklerle gurur duyuyor!