Efe Gökçe / Business World Global Genel Yayın Yönetmeni

Türkiye, son yıllarda birçok insanın ekonomik belirsizliklerle karşı karşıya kaldı ülke haline geldi. Gelecek kaygısı ve işsizlik sorunları, toplumun birçok kesimini etkilemekte ve Türkiye’nin karşılaştığı en önemli sosyo-ekonomik sorunlar arasında yer almaktadır. Bu yazımda, Türkiye’deki gelecek kaygısı ve işsizlik sorunlarının kökenlerini ve bu sorunları çözüm önerilerini kaleme aldım.

Türkiye’de işsizlik sorunu, uzun yıllardır var olan ve toplumun önemli bir bölümünü etkileyen bir meseledir. İşsizlik oranları dalgalanmış olsa da, özellikle gençler arasında yüksek işsizlik oranları göz önüne alındığında, sorunun ciddiyeti ortaya çıkmaktadır. İşsizlik, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda bireylerin psikolojik ve sosyal sağlığı üzerinde de olumsuz etkilere sahiptir. Bu da beraberinde gençlerin gelecekle ilgili kaygı duymasına ve sudan çıkmış balık gibi çaresizce çırpınmasına yol açıyor.

Ülkemizde gelecek kaygısı, işsizlik sorunuyla yakından ilişkilidir. İşsizlik, bireylerin geleceklerini güvence altına almalarını zorlaştırırken, ekonomik belirsizlikler gelecek planlarını olumsuz etkilemekte. Bu, gençler arasında girişimcilik isteğini sınırlayabilir ve eğitim tercihlerini etkileyebilir. Ayrıca gelecek kaygısı mental sağlık sorunlarına yol açabilir.

İşsizlik ve gelecek kaygısının nedenleri farklı, sorunların kökenleri ise karmaşıktır. Bununla birlikte, aşağıdaki faktörler bu sorunların derinleşmesine katkıda bulunmuştur:

Ekonomik İstikrarsızlık: Türkiye, son yıllarda ekonomik dalgalanmalarla karşı karşıya kalmış, enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve siyasi belirsizlikler işsizlik sorununu artırmıştır.

Eğitim Sistemi: Eğitim sistemindeki eksiklikler, işgücü piyasasına uyum sağlamayı zorlaştırıyor, bu da Meslek eğitimi ve beceri geliştirme programlarının yetersizliği gençlerin iş bulma şansını azaltıyor.

Girişimciliği Desteklememe: Genç girişimciler için destek programlarının sınırlı olması ve bürokratik engeller iş kurma isteğini sınırlayarak, girişimcilerin yönlerini yurt dışına çevirmesine sebep oluyor.

Bu saydığımız olumsuz ortamda çözüm yolu sizce ne olabilir?

Bana göre en önemli çözüm eğitim sisteminin güçlendirilmesi. Eğitim sistemi, iş piyasasının gereksinimlerine daha iyi uyum sağlayacak şekilde güncellenmelidir. Meslek eğitimi ve işbaşı eğitim programları teşvik edilmelidir. Bununla beraber girişimcilere torpil olmadan, tanıdık üst makam yetkililerinden yardım talebi edilmeden direk olarak faydalı girişimcilere KOBİ desteğinin olması şarttır. Finansal destek ve danışmanlık desteği verilerek girişimci gençlerin hayata atılmalarına destek olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesine teşvik edilmesi gerekmektedir.

Bunun yanı sıra enflasyonun kontrol altına alınarak ekonomik istikrar sağlanması, böylelikle yatırımcının ülkemize yatırımlarında tereddüt etmeden yatırım yapmaları, işsizlik içinde artı değer sağlayacaktır.

Fakat şu önemli konu unutulmamalıdır ki, gelecek kaygısı yaşayan bireyler için mutlaka mental sağlık destek hizmetleri sunulmalıdır. Günümüzde gençlere, üniversite mezunu insanlara gelecekle ilgili soru sorduğumuzda, sürekli bir umutsuzluk ve kaygı psikoloji hakim. Bunun aşılması mental sağlık desteği ile olmalıdır.

Sonuç olarak, hükümet, iş dünyası ve toplumun diğer kesimleri hep birlikte işbirliği yapmalıdır. Uzun vadeli çözümler ve stratejiler geliştirilerek Türkiye’nin gelecekte daha istikrarlı ve umut dolu bir ekonomiye sahip olması mümkün olabilir.