Çimento sektörünün çatı birliği Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği (TÜRKÇİMENTO), dünyanın beşinci, Avrupa’nın lider üreticisi olan Türkiye çimento sektörünün, Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü olan 2023 yılına ilişkin faaliyet sonuçlarını ve 2024 yılına yönelik hedeflerini, düzenlenen bir toplantıyla paylaştı. Çırağan Sarayı’nda yapılan toplantı, TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu ve Yönetim Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.
TÜRKÇİMENTO’nun düzenlediği toplantıda konuşan TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, “Çimento, hepimiz için stratejik bir ürün. Dünyada sudan sonra en çok tüketilen emtia olan beton sayesinde sağlam geleceğin temellerini atıyoruz. 2023 yılında ülkemizi derinden yaralayan 6 Şubat’taki deprem felaketlerinde de çimentonun ticari bir konu olmaktan ziyade, can güvenliğimizin ayrılmaz bir parçası olduğu bir kez daha anlaşıldı. Türk çimento sektörü olarak Türkiye’nin ihtiyacı olan yatırımların hayata geçmesini sağlayacak üretim kapasitesine fazlasıyla sahip olduğumuzun bir kez daha altını çizmek isterim” dedi.
Ülkemizde benzer felaketler yaşanmaması adına, her zaman uluslararası standartlara uygun ve her daim denetlenebilir çimento üretimini birinci öncelik olarak gördüklerini ve görmeye devam ettiklerini belirten Fatih Yücelik, şöyle konuştu:
“2023 yılı son çeyreğinde %10,8 büyüyen inşaat sektörü, yılı %7,8 büyüme ile tamamladı. İnşaat sektöründeki bu yükseliş, inşaat endüstrisinin en önemli paydaşlarından biri olan çimento sektörünün geleceği için umut verici oldu. 2023 yılında yaşadığımız deprem felaketlerinin ardından bilindiği üzere kentsel dönüşüm projeleri başta olmak üzere, deprem bölgesinin yeniden inşa edilme planı devreye girdi. 2024 yılında, geçen yılki iç satış rakamlarının üzerinde ilave bir artışın yaşanmayacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla iç satışların 2023 yılına benzer rakamlarda seyretmesini ve bu yılın daha durağan geçmesini bekliyoruz. Dış piyasaya bakacak olursak; enerji maliyet artışları ve global piyasalarda dalgalanmaların yaşanmaması durumunda, sektör olarak 2024 yılında da 2023’e benzer bir tabloyla karşılaşacağımız ve aynı seviyede yılı tamamlayacağımız kanaatindeyiz.”
DÜŞÜK KARBONLU ÜRETİM 2024’DEKİ EN KRİTİK KONULARIMIZ
Çimentonun ekonomik verilerin ötesinde stratejik bir ürün olduğunu vurgulayan Fatih Yücelik, “Bizim sanayiciler olarak yalnızca üretim-satış rakamlarına odaklanmamız söz konusu değil. Asıl hedefi düşük karbonlu üretim sağlamak olan sektörümüz, yeşil mutabakata uyum, alternatif yakıt ve hammadde kullanımı, enerji verimliliği ve dijitalleşme konularında da titizlikle çalışıyor. Düşük karbonlu üretim yol haritamızda da belirttiğimiz gibi bu yolda alternatif yakıt ve hammadde kullanımı, düşük klinkerli üretim, enerji verimliliği ve teknolojik yatırımlar bizim sektör olarak en kritik konularımız” dedi.
Fatih Yücelik, Türk çimento sektörünün ülkemizin 2053 net sıfır hedefiyle “Türkiye’nin Yeşil Kalkınma Devrimi”ni desteklediğini belirterek, şunları söyledi:
“Özellikle ikiz dönüşüme sektör olarak adaptasyon sürecindeyiz. Dijitali yeşilden ayıramayacağımız bir döneme geçiş yapmış bulunuyoruz. Bu geçişte de bir diğer önemli unsur toplumsal dönüşümdür. Dolayısıyla ikiz dönüşüm sürecini üçüz dönüşüm olarak revize ederek yol haritamızı bu çerçevede çiziyoruz.”
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU: 2053 NET SIFIR HEDEFİNİ DESTEKLİYORUZ
Türk çimento sektöründeki sürdürülebilirlik odaklı gelişmeleri içeren ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nun sonuçlarını da açıklayan Fatih Yücelik, raporun TÜRKÇİMENTO’ya üye 52 entegre tesisin 48’inin katılımıyla 2022 yılı faaliyetleri baz alınarak hazırlandığını belirtti. Yücelik; raporda baca gazından salınan emisyonlar, atık yönetimi, döngüsel ekonomiye katkı, enerji kullanımı, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji yatırımları ve çevresel yatırımlar, çalışma ortamına ilişkin mevcut durumun ortaya konduğunu söyledi.
Çimento sektörü, üretim prosesinin kendine has özellikleri ve yüksek miktarda enerjiye gereksinim duyması nedeniyle önlenemeyen sera gazı emisyonların oluştuğu bir sektör olduğu için iklim değişikliği ve sera gazı emisyonlarına raporda özel olarak yer verildi. İklim risklerinin azaltılması ve üretimde karbon yoğunluğunun düşürülmesi için uygulanması gereken yol haritası ve bu konuda sektörün ihtiyacı olan devlet teşvikleri, finansal destek konuları da raporda yer alıyor.
Konukoğlu: “Biz bu ülkenin çimentosuyuz”
Toplantıda konuşan TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, sektöre ilişkin şunları söyledi: “Geçen yıl yaşanan 6 Şubat depreminin bir daha yaşanmaması için tedbirlerin alınması gerekli. Biz bu ülkenin çimentosuyuz ve bu ülkenin bağlayıcısıyız. Biz çimento sektörü olarak taşıması zor ağır bir yük taşıyoruz. Çimento, lojistiği maliyetli bir ürün. Ancak çimentonun kilosu 2 lira 10 kuruş, maliyetin %70’i enerjiden geliyor. Bugün bir tesisin kurulma maliyeti 300 milyon dolar civarında fakat bizim başka maliyetlerimiz de var. Her yıl fabrikalarımızda 12 -13 milyon dolarlık bir revizyon yapmamız gerekiyor” dedi.
Sektörde yaşanan arz fazlası sorunu ile ilgili de konuşan Konukoğlu,
Türkiye’nin toplam kişi başı çimento tüketim potansiyelinin azami 1000 – 1100 kilolara kadar çıkabileceğini belirterek, “Bizim bugün sektör olarak 120 milyon ton kapasitemiz var. Bu kapasite ile bizim nüfusumuz 150 milyon olmalı ki dışarıya satmadan içerde kullanabilelim. Yeni tesisin açılması ülkemizin karbon azaltımı konusu göz önüne alındığında yöneticilerimizin takdirindedir. Çimento firmaları olarak minimum 45 günlük stoğumuzun elimizde bulunması gerekiyor” diye konuştu.