Türkiye Ulusal Enerji Planı kapsamında, 2020 yılında yüzde 42,4 olan yenilenebilir enerji kaynaklarının payının 2053 yılına kadar yüzde 69,1’e çıkarılması hedefleniyor.
Küresel maliyetlerdeki düşüş eğilimlerinin, Türkiye’nin enerji sektöründeki dinamik büyüme ve dönüşüm hedefleriyle örtüştüğünü ifade eden LG Enerji Çözümü’nün Türkiye’deki ilk ve tek çözüm ortağı Ennag’ın CEO’su Erman Toprak, şunları söyledi:
“Elektrik enerjisi kurulu gücümüz, Aralık 2024 itibarıyla 115.975 MW’a ulaştı. Bu kapasitenin kaynak dağılımında hidrolik, doğal gaz ve kömür ilk üç sırayı paylaşıyor. Ardından sırasıyla güneş yüzde 17,1, rüzgar yüzde 11,1 ve jeotermal yüzde 1,5’luk pay sahibi. Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücünde yenilenebilir enerjinin toplam payının yüzde 56,21’e, güneş enerjisi kurulu kapasitesinin ise 12 bin 425 MW’a ulaşması sektördeki ivmeyi doğruluyor. Küresel gelişmeler ve maliyetlerdeki düşüş, ülkemizdeki yenilenebilir enerji kaynaklarının payını %70’lere yükseltme hedefinde çok önemli bir kaldıraç olabilir.” dedi.
Elektrikli araç satış hızı düşerken pil depolama maliyetleri de azalıyor
BNEF’in raporuna göre pil depolama projelerinin küresel referans maliyeti, 2024 yılında üçte bir oranında düşerek MWh başına 104 dolara geriledi. Bu düşüşün temel nedeni olarak ise elektrikli araç satışlarındaki yavaşlamadan kaynaklanan batarya fazlası gösteriliyor. Ayrıca rüzgar ve güneş enerjisinin küresel referans maliyetlerinin 2025’te sırasıyla %4 ve %2 oranında daha düşeceği öngörülüyor.
Diğer yandan, tipik bir sabit eksenli güneş enerjisi santralinin maliyeti geçen yıl küresel çapta yüzde 21 oranında düştü. Bu durumun önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Toprak; “Güneş enerjisi santrallerinin maliyetlerindeki yüzde 21’lik küresel düşüş, sürdürülebilir enerjiye geçiş için önemli bir fırsat yaratıyor. Güneş modüllerinin üretim maliyetlerinin altına inmesi ve pil depolama sistemlerinin 2025’te megavat-saat başına 100 doların altına düşeceği öngörüsü, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasını daha da kolaylaştıracaktır. Ayrıca, rüzgâr ve güneş enerjisi üretim maliyetlerinin önümüzdeki yıl daha da düşeceğini göz önünde bulundurarak bu alanda yatırım yapmak isteyen tüketiciler ve işletmeler için büyük avantajlar söz konusu.” dedi.
