Advertisement
  1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. Schaeffler, Türkiye’deki yapılanmasını genişletiyor

Schaeffler, Türkiye’deki yapılanmasını genişletiyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Efe Gökçe / efe@businessworldglobal.com

Otomotiv ve endüstri sektörlerinin küresel çapta lider tedarikçilerinden Schaeffler, Türkiye’deki yapılanmasını daha da genişleterek, bölgenin üssü haline getirmeyi hedefliyor.

Avrupa Bölgesi’ndeki satış alanlarını yeniden yapılandırarak Türkiye’yi Güneydoğu Avrupa Bölgesi’ne (SEE) dahil eden Schaeffler Güneydoğu Avrupa (SEE) Bölge Müdürü Theodore Lekkas Türkiye’yi bölge için merkez bir ülke olarak konumlandırdıklarını söylüyor.

Schaeffler’deki kısa ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir?

Şubat 2020’den bu yana etkilerini sürdüren Covid-19 salgını, çalışma ve özel yaşamımızda odaklanma biçimimizi yeniden şekillendirdi. Her ne kadar etkileri azalsa da hâlâ pandemi döneminde yaşadığımız için kısa vadede temel hedefimizin çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği olduğunu söyleyebilirim. Buna paralel olarak satış geçmişime istinaden kısa vadede şirketimizin, bölümümüzün ve bölgemizin KPI’larının benim için en önemli öncelik olduğunu da belirtebilirim. Bu hedefimiz aslında müşteri odaklı bir şirket olmamızla da yakından ilgili, çünkü müşterilerimizi memnun etmeden finansal vaatlerimizi yerine getiremeyiz.

Uzun vadeli hedeflerimiz ve vizyonumuz ise VUCA (volatility, uncertainty, complexity, ambiguity-değişkenlik, belirsizlik, karmaşıklık ve muğlaklık) zamanlarının izin verdiği ölçüde değişmiyor. Şu anki ve gelecekteki müşterilerimizle ilgilenecek güvenli, memnun, gelişmiş ve güçlendirilmiş çalışanlarımız olmasını hedefliyorum. Nihayetinde her şey dönüp dolaşıp insan kaynağımıza geliyor. Gelecekte sunacağımız ürün ve hizmetleri tam olarak bilmek ya da fiziksel ve dijital müşterilerimizin yapılanmalarını tam olarak öngörebilmek mümkün olmasa da basit ve geçerliliğini hiç yitirmeyen bir gerçeği biliyorum. O da farkı insanların yarattığı ve gelecekte de işin temelinde insanların olacağı.

Schaeffler son yıllarda ciddi bir dönüşüm içerisinde. Mevcut küresel pazar koşulları doğrultusunda birçok proje yürütülüyor. Bu noktada Schaeffler’in dönüşümü ve geleceğe nasıl hazırlandığı ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Schaeffler olarak hem orijinal ekipman hem de satış sonrası pazarında kendimizi dijitalleşme, e-mobilite, hibrit ve elektrikli otomobiller ve sürdürülebilirlik gibi küresel trendlerin arkasındaki itici güç olarak görüyoruz. Bu açıdan müşterilerimizin kârlı ve geleceğe yönelik onarım çözümlerine ve dijital hizmet tekliflerine olan ihtiyacına odaklanıyoruz.

Bu mega trendlerin üstesinden gelmek için yürüttüğümüz sayısız projenin hepsinden burada bahsetmek mümkün olmasa da hayata geçirdiğimiz projelerimizin faydalarını fazlasıyla gördüğümüzü söyleyebilirim. Birkaç yıl önce kurulan e-mobilite bölümümüz, tamamıyla yeni müşterilerden sipariş alıyor. Aftermarket tarafında ise 2030 yılına kadar Hibrit ve BEV teknolojisi ile ilgili pazar hacimlerimizin önemli ölçüde büyümesini bekliyoruz. Yeni araçların gelecekte elektrikle çalışan modellere dönüşmesi bağlamında dünya çapında 2030 yılı için 40:40:20 şeklinde bir senaryo öngörüyoruz: Yüzde 40’ı tamamen elektrik, yüzde 40’ı hibrit aktarma organları ve yüzde 20’si içten yanmalı motorlarla çalışacak. Schaeffler, orijinal ekipmanda kazandığı uzmanlık sayesinde, tamamen elektrik tahrikli araçlar için de onarım çözümleri geliştirme konusunda oldukça donanımlı.

Bugün bile distribütörlerimize hibrit ve elektrikli otomobiller için binlerce parça numarası sunuyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz ürünlere daha ayrıntılı bakmalarını öneriyoruz. Pazar çoktan oluştu. Örneğin, İsrail’deki distribütörlerimizden biri, 2021 yılında portföyümüzde bulunan hibrit ve elektrikli araçlar için tüm parça numaralarını tek seferde sipariş etti. Burada İsrail’in Avrupa’nın en genç araç parklarından birine sahip olduğunu ve her zaman yüksek teknoloji odağıyla öne çıktığını ayrıca belirtmek istiyorum.

Bugün dijital tarafta, dijital verimlilikleri ve fırsatları değerlendirmek için el atmadığımız hiçbir şeyin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Schaeffler’deki yeni yapılanma ile Türkiye SEE bölgesine dahil oldu. Bu yapılanmanın nedenleri neler? Yeni yapılanma ile neler hedefleniyor? Türkiye’nin Schaeffler için önemi, mevcut çalışmalar ve ileriye yönelik projeler hakkında bilgiler nelerdir?

Avrupa Bölgesi’ndeki satış alanlarımızı 8’den 4’e düşürerek yeniden yapılandırdık. Hedefimiz daha yalın, daha güçlü ve daha odaklı olmak. Bu, eski Doğu ve Güneydoğu Avrupa Bölgesi’nin Türkiye ile birleşmesi anlamına geliyor. Bunu yaparak, Türkiye’yi bölge için bir merkez ülke olarak konumlandırmaya karar verdik; bu da Türkiye’nin SEE ve Avrupa için önemini açıkça ortaya koyuyor. Türkiye’nin Schaeffler Automotive Aftermarket Bölümü için önemi de cabası… Buradaki pazar hacmi, insan becerileri, müşteri dinamikleri ve gelecekteki iş fırsatları bizim için ortada. Örneğin, pandeminin başladığı yıl olan 2020’de Türkiye’de çift haneli büyümeyi başardık. 2020 yılında Avrupa’daki ciroya en çok katkıda bulunan sadece iki ülke büyüme trendi gösterdi. Bu ülkeler Türkiye ve Polonya’ydı.

Şu anda Türkiye’de bölümü tamamen motive çalışanlardan oluşan, odaklanmış bir ekiple yürütüyoruz ve gerekli durumlarda ekibimizi genişletmeye devam edeceğiz. Türkiye’deki çalışma arkadaşlarımız, pazarlama ve fiyatlandırma gibi alanlarda halihazırda sorumluluklarını Türkiye sınırları dışına genişletiyor. İstanbul’da, Türkiye’deki tamirhanelere fiziksel ve dijital olarak teknik destek sağladığımız ve “Schaeffler Teknoloji Merkezi” olarak adlandırılan bir teknik merkezimiz var. Türkiye REPXPERT tamirhane portalımız ve ilgili uygulamamız, dünya çapında en başarılı portallardan biri konumunda bulunuyor. Bu da hizmet sunumunda ulaştığımız son teknolojinin başka bir kanıtı.

Gelecekte ekibi genişletmek, Türkiye’yi bölge için bir hizmet sağlayıcısı konumuna getirmek, geleneksel ve hatta dijital distribütörlerle ilişkili tüm iş fırsatlarını yakalamak istiyoruz. Son olarak, tedarik zincirinde karşı karşıya olduğumuz uzun süreli zorluklar karşısında Türkiye’yi gelecekteki seçeneklerin merkezinde tutarak, Güneydoğu Avrupa Bölgesi’nde bir lojistik merkezin gerekliliğini ve katma değer olasılığını değerlendireceğiz.

Türkiye’nin içinde olduğu SEE bölgesi özelinde Schaeffler’in 2022 yılına ait değerlendirmesini alabilir miyiz? 

Ocak ve şubat aylarındaki teslimatların az olması nedeniyle yıla iyi başlayamadık ama tedarik zincirindeki arkadaşlarımızın özverili çalışmaları sayesinde mart ve nisan ayından bu yana arayı kapatıyoruz. Yılı çok başarılı bir şekilde kapatacağımıza inancımız tam. SEE, lokomotifi Türkiye olan büyüyen bir bölge. Doğru teslimatlarla, 2022’de en çok büyüyen bölge olacağız ve bölüm için Avrupa’daki en kârlı bölge olmaya devam edeceğiz.

 

0
mutlu
Mutlu
0
kahkaha
Kahkaha
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
susuyorum
Susuyorum
0
_zg_n
Üzgün
0
a_l_yorum
Ağlıyorum
0
sinirli
Sinirli
0
alk_
Alkış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Schaeffler, Türkiye’deki yapılanmasını genişletiyor
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Business World Global ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin