Advertisement
  1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. Sanayide yeni ufuklar: İSO 500 şirketleri gücünü artırıyor

Sanayide yeni ufuklar: İSO 500 şirketleri gücünü artırıyor

featured
Screenshot
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Derleyen: Umut Çelik

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2024 araştırmasının sonuçlarını Mayıs ayında kamuoyuyla paylaştı. 57’nci kez gerçekleştirilen araştırma, hem küresel hem de yerel ekonomik koşulların baskısıyla geçen 2024 yılının sanayi açısından en zorlu dönemlerden biri olduğunu gözler önüne serdi.

Bahçıvan, İSO 500’ün 1968’de yalnızca 100 şirketle başlayan tarihsel serüvenini hatırlattı. Bugün artık Türkiye’nin sanayi hafızasının en değerli kayıtlarından biri haline gelen bu çalışmanın, sadece güncel verilerle değil, geçmiş yıllara ait arşivlerle de sanayi tarihini anlamada önemli bir kaynak olduğunun altını çizdi. Bu çerçevede, 1975 yılına ait araştırmanın tıpkı basımının da basın mensuplarına sunulduğunu belirtti.

Bahçıvan konuşmasında 2024 yılının dünya ekonomisi açısından sancılı geçtiğine dikkat çekti. ABD’nin yüzde 2,8’lik büyümesiyle ana ekonomik merkezler içinde pozitif ayrışan tek ülke olduğunu, Avrupa Birliği’nin ise yüzde 1,1 gibi düşük bir büyüme temposu yakalayabildiğini söyledi. Çin’in de son yirmi yılın ortalamasından uzaklaştığını ve 2024’te büyüme hızının yüzde 5’e düştüğünü vurguladı. Küresel İmalat PMI verilerinin yıl boyunca durağan bir seyir izlediğini, Eylül 2024’te 48,7 ile tarihi dip seviyelere gerilediğini hatırlatan Bahçıvan, küresel ticaret sisteminde ikinci Trump döneminin de etkisiyle yeni risklerin ortaya çıktığını ifade etti. Türkiye açısından ise 2024’te hem dış pazarlardaki zayıf talep hem de ülke içinde uygulanan dezenflasyon programı çerçevesinde sıkı para politikalarının sanayi sektörünü baskı altına aldığını belirtti. 2022 ve 2023’te yüzde 5-5,5 bandında gerçekleşen ekonomik büyümenin 2024’te yüzde 3,2’ye düştüğünü, sanayi sektöründe ise büyümenin binde 5 seviyesinde kalarak ekonominin genelinden negatif ayrıştığını söyledi.

Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, üretimden net satışların üst üste üçüncü yıl reel olarak gerilemesi oldu. İSO 500 şirketlerinin üretimden net satışları 2024’te yüzde 36,3 artışla 8,7 trilyon liraya çıksa da, yıllık ortalama Yİ-ÜFE’nin yüzde 41,1 olması nedeniyle reel olarak yüzde 3,4 düşüş kaydedildi. Bu durum, 2022’de yüzde 4,2 ve 2023’te yüzde 5,2 olan reel gerilemenin devam ettiğini ortaya koydu. Bahçıvan, satışlardaki bu zayıf performansın hem iç talepteki yavaşlamadan hem de ihracat pazarlarındaki düşük büyümeden kaynaklandığını ifade etti. Yurt dışında artan maliyet baskılarının satış fiyatlarına yeterince yansıtılamaması, Türk lirasındaki reel değerlenme ve güçlü doların parite üzerindeki olumsuz etkisi de sanayinin uluslararası rekabet gücünü zayıflattı.

Kârlılık göstergeleri ise 2024’te sanayi açısından oldukça olumsuz bir tablo ortaya koydu. Faaliyet kârı yüzde 31,6 düşerek 641 milyar liraya indi, faaliyet kârlılığı oranı da yüzde 12,5’ten yüzde 6,2’ye geriledi. Bu oran, son on yılın ortalaması olan yüzde 10,4’ün belirgin şekilde altında kaldı. Satış kârlılığı ise yüzde 8,6’dan yüzde 2,6’ya düştü ve son on yılın yüzde 7,1’lik ortalamasına kıyasla ciddi bir gerileme yaşandı. Vergi öncesi kâr ve zarar toplamı yüzde 58,5 oranında azaldı, zarar eden firma sayısı 96’dan 152’ye yükseldi. Bahçıvan, “Sanayici kazandığı paranın yarısını değil, neredeyse tamamını finansmana ayırmak zorunda kaldı” sözleriyle durumu özetledi.

Finansman yükü, 2024’te sanayinin en ağır sorunlarından biri olarak öne çıktı. Yüksek TL faizleri ve kurların yatay seyri, şirketleri döviz cinsinden kredi kullanımına yöneltti. Finansman giderleri yüzde 16 artarak 619 milyar liraya yükselirken, faaliyet kârının sert düşüş göstermesi bu giderlerin kârlılık üzerindeki etkisini daha da artırdı. 2023’te yüzde 56,9 olan finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı 2024’te yüzde 96,6’ya ulaştı. Bahçıvan, sanayicilerin finansal enstrümanlara mesafeli durduğunu, riskleri azaltacak araçları yeterince kullanmadığını ve bu konuda uluslararası uygulamalara daha açık olmaları gerektiğini dile getirdi.

Borç ve sermaye yapısında ise borçların artış hızının özkaynaklardan yüksek olduğu görüldü. 2024’te toplam borçlar yüzde 45,1 artarken, özkaynaklar yüzde 31,6 büyüdü. Buna rağmen özkaynakların toplam aktifler içindeki payı yüzde 52,1 ile hâlâ yüzde 50’nin üzerinde kaldı. Kısa vadeli borçların toplam mali borçlar içindeki payı ise yüzde 48,5’e gerileyerek uzun vadeli borçların daha hızlı arttığını ortaya koydu.

Teknoloji ve AR-GE alanındaki veriler, Türkiye’nin sanayi dönüşümüne ne kadar ihtiyaç duyduğunu gösterdi. Katma değer içinde en yüksek pay yüzde 34,6 ile düşük teknoloji yoğunluklu sektörlere ait olurken, orta-yüksek ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlerin toplam payı yüzde 34,1’e geriledi. AR-GE yapan firma sayısı 265 ile değişmezken, AR-GE harcamaları yüzde 98,4 artarak 60,7 milyar liraya çıktı ve üretimden satışlara oranı yüzde 0,70 ile rekor kırdı. Bahçıvan, bu alandaki artışın sevindirici olduğunu ancak daha istekli olunması gerektiğini belirtti.

İstihdamda ise İSO 500 şirketleri 2024’te yüzde 2,6’lık artışla 825 bine yakın çalışan istihdam etti. Maaş ve ücret ödemeleri yüzde 90,9 artarak 813 milyar liraya ulaştı. Halka açık şirket sayısı ise üç adet artarak 88’e çıkarak bugüne kadarki en yüksek seviyeye ulaştı. Yabancı sermaye paylı şirket sayısı da sekiz adet artışla 124’e yükseldi.

Üretimden satışlara göre sıralamada ilk üç değişmedi. TÜPRAŞ 651,6 milyar lira ile yine birinci olurken, Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. 356 milyar lira ile ikinci, Star Rafineri A.Ş. ise 201,6 milyar lira ile üçüncü sırada yer aldı. İlk 10’a İskenderun Demir Çelik ve Hyundai Motor Türkiye Otomotiv bu yıl dahil oldu.

Türkiye sanayisinin check up’ını ortaya koyan ve küresel ölçekte yaşanan gelişmeler ile Türkiye’de uygulanan dezenflasyon programının sanayi sektörünün performansına yönelik etkilerini ortaya koyması açısından oldukça önem taşıyan araştırmayı açıklayan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “İSO 500 çalışmasında 2024 yılında üretimden satışlara göre en büyük kuruluş, 651,6 milyar lira ile uzun yıllardır olduğu gibi yine TÜPRAŞ oldu. İkinci sırada 356 milyar lira ile “Ford Otomotiv Sanayi A.Ş.”, üçüncü sırada da 201,6 milyar lira ile “Star Rafineri A.Ş.” yer aldı. Her iki kuruluşun da geçen seneki sıralarını korumuş oldukları dikkat çekiyor. Böylece geçen yıla göre İSO 500’ün ilk üç sırasının değişmemiş olduğunu görüyoruz. Buna karşılık 2024’te İSO 500’ün ilk 10’unda yer alan şirketlerde 2023 yılına göre iki değişiklik oldu. Geçen yıl ilk 10’da yer almayan İskenderun Demir Çelik ve Hyundai Motor Türkiye Otomotiv ilk 10’a yükselme başarısını gösterdi” dedi.

Üç temel veride olumsuz sonuçlar var

İSO 500’ün 2024 yılı sonuçlarına bakıldığında üç temel veride tarihi olumsuz sonuçlarla karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi: “Birincisi, İSO 500’ün üretimden net satışları üç yıldır üst üste reel olarak geriliyor. İkincisi; sanayicinin elde ettiği karın önemli bir kısmını finansman giderlerine ayırmak zorunda olduğu gerçeği, bu yıl çok daha ağır bir noktaya gelmiş durumda. Maalesef “Sanayici kazandığı paranın yarısını finansmana ayırıyor” sözleri bu yılki sonuçları açıklamaya yetmiyor. Çünkü son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıkları paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldılar. Üçüncü olarak 2024’te karlılık rasyolarının son 10 yıl ortalamasının çok altında kaldığını gösteren iki veriye daha dikkat çekerek devam etmek istiyorum. İSO 500’ün faaliyet karlılığı 2014-2023 döneminde yüzde 10,4 düzeyinde iken, 2024’te yüzde 6,2’ya gerilemiş durumda. Benzer şekilde satış karlılığının da geçtiğimiz 10 yılda ortalama yüzde 7,1 düzeyinde iken, 2024’te yüzde 2,6’ye gerilemesi de bize göre geçtiğimiz yılın dikkatle değerlendirilmesi gereken verileri arasında öne çıkıyor.”

Sanayi sektörü 2024 yılını büyümesiz kapattı

Reel büyüme, kârlılık, finansman giderleri başta olmak üzere birçok parametrede sanayicinin İSO 500 tarihinin en zorlu yıllarından birini geçirdiğini vurgulayan Bahçıvan “OVP sürecinde en büyük fedakarlığı yapmasına karşın, 2024 yılını neredeyse büyümesiz kapatması, sanayi sektörünün durumunun en somut göstergesi olarak görülmelidir. Bu nedenle OVP eğer başarılı olacaksa, programın en büyük yükünün sanayinin omuzlarında olduğu gerçeğini de konuşmalıyız. Sanayiciler olarak iki yıla yakın süredir uygulanmakta olan OVP’ye olan güvenimizi ve inancımızı bugün de yineliyoruz. Yine her fırsatta üzerine titrememiz gerektiğini söylediğimiz “finansal istikrar” konusunda, OVP hedeflerini, kararlarını ve uygulamalarını çok önemli bir referans olarak almayı sürdürüyoruz. Fakat geldiğimiz noktada önümüzdeki dönemde programın hedeflerinden uzaklaşıldığı algısının oluşmaması temel bir anlayış olmalıdır” dedi.

2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisini rehber alıyoruz

İSO 500 verilerinin ülkemizin üretimden uzaklaşan bir döngünün içine girme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğini bize net bir şekilde gösterdiğini ifade eden Bahçıvan “Bunu kırmak, tersine çevirmek elimizde. Bu görev ise sadece sanayicilerin değil herkesin görevi olmalı. Çünkü sanayi sektörü ve üretim, küresel gerilimlerin ve korumacılığın alabildiğine yükseldiği bu dönemde ülkemiz için hayati önemdedir. Türkiye üretimden daha fazla uzaklaşma döngüsüne girmeden teknolojiye ve ihracata dayalı nitelikli üretim anlayışıyla rekabetçi kaliteli ve sürdürülebilir bir büyümeyi ve refahı en önemli stratejik hedef olarak ortaya koymalıdır. Diğer yandan jeopolitik gerilimlerin dört bir yanımızı sardığı bu coğrafyada gelişmiş bir sanayi altyapısının, ülkemizin her yönden savunması açısından da hayati önemde olduğunu unutmayalım. Bu anlamda Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan “Yüksek Teknoloji, Dijital Ekonomi, Yeşil Dönüşüm, Küresel Entegrasyon ve Yapısal Dönüşüm” gibi çok önemli 5 temel amaç üzerine inşa edilen ve kısa bir süre önce detayları kamuoyu ile paylaşılan “2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi”ni, sanayimizin en çok ihtiyaç duyduğu vizyon olması itibarı ile heyecanla beklediğimizi ifade etmek istiyorum. İSO Stratejik Dönüşüm Merkezi’ndeki çalışmalarımızda da Cumhurbaşkanlığımızın açıkladığı bu yeni stratejiyi rehber olarak alacağımızı söylemek istiyorum” dedi.

 

0
mutlu
Mutlu
0
kahkaha
Kahkaha
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
susuyorum
Susuyorum
0
_zg_n
Üzgün
0
a_l_yorum
Ağlıyorum
0
sinirli
Sinirli
0
alk_
Alkış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Sanayide yeni ufuklar: İSO 500 şirketleri gücünü artırıyor
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Business World Global ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin