Sessiz lüks, gösterişten ziyade, zarafetin ve kalitenin sade ve incelikli bir ifadesi. Lüksün tanımı, sadece göz alıcı tasarımlarla değil, aynı zamanda rafine zevkle birleşen minimalist ve sessiz detaylarla değişiyor.

Sessiz lüks, minimalist yaklaşımın ve kaliteli malzemelerin birleşimidir. Bu tarz, abartılı detaylar ve büyük logolar yerine, dikkatlice düşünülmüş kesimler, yüksek kaliteli kumaşlar ve incelikli tasarımlarla öne çıkar. “Az daha fazladır” felsefesini yansıtır. İç huzur ve kaliteli yaşamla da ilişkilendirilen sessiz lüks, sadece bir tasarım akımı değil, sürdürülebilirlik ve bilinçli tüketim hareketlerinin bir yansıması olarak da öne çıkar.

Gastronomi, Turizm ve Ekonomi alanında danışmanlık veren ve sessiz lüks yaklaşımını markalara uyarlayan İntersis Ajans Başkanı Demet Aydın ile konuştuk.

Sessiz lüks kavramına yaklaşımınızı alabilir miyiz?

Dünyada yaşanan ekonomik gerilimler yepyeni temaları hayatımıza sokuyor. Özellikle 2.Dünya savaşında başlayan bu akım, şimdi bambaşka bir bakış açısıyla yeniden yaşamlarımıza dönüyor diyebilirim. Yapay zeka ve ilerleyen teknolojiye rağmen değişmeyen tek şey, üretim ve ürünün değeri. Azalan toprak ve verimlilik; sıfır atığın mutfaktaki yerini artırmanın yanı sıra yerel üreticinin de desteklenmesi gerçeğinin bir kez daha altını çiziyor. Sadece gastronomi değil, hayatın hemen her alanında daha sade, kendi içinde bir değer zincirine sahip çıkan markalara olan ilgiyi artıyor. Günlük hayatımızda yer bulan  pek çok marka giderek daha nitelikli ve kalbe dokunan iletişim çalışmaları ile iz bırakıyor. Bu yaklaşım tüketicinin aidiyet duygusunu tetiklerken satın alma önceliklerine girmemizi sağlıyor. Tüketici artık hemen her alanda sadeliğe, nitelikli hizmete ve ulaşabilir rakamlara değer veriyor. Bir yandan lüks kavramını yeniden değerlendirmeye açan bu akım, aslında özellikle buhran dönemlerinde çıkan ekonomik bir akım gibi de düşünülebilir

 Lüks ve ulaşılabilirlik konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Lüksün tanımını yeniden yapmak gerekiyor. Benim kişisel tanımım “Sahibi olamadığımız ve ulaşmaya çalıştığımız her şey lüks” Bu bazen sağlık, bazen neşe,bazen  ise satın alınabilecek bir meta. İnsanoğlu sahip oldukça abartmayı, daha çok ve nedensiz sahip olma isteği ile kendini tüketiyor diyebiliriz. Bu süreç aslında temel mutluluk kavramının da yeniden tanımlanmasına yol açıyor. Lüks bizi mutlu eden şeylerde gizli. Ama yeni tanımlamayla daha sade,abartısız ve sakinlik öne çıkıyor.

Bu kavramı markalar nasıl değerlendirmeli?

Öncelikle belirtmeliyim ki kavramlar pazarlama argümanları olarak markalar tarafından kullanıldığında tüketicideki karşılığı istenilen şekilde olmuyor. Bizim yaklaşımımız kavramların entegrasyonu. Öncelikle bu konunun bir strateji gibi değil de, sahiden marka tarafından içselleştirilmesi. Masterchef Mehmet Yalçınkaya’nın yeni restoranı DENİZDEN BODRUM’da biz bu eşleşmeyi yakaladık diyebilirim. Sade,nitelikli dekorasyon.Paylaşımlı ve ulaşılabilir menüler. Müzik seçimlerinden başlayarak tüm dekoratif seçimler, tabaklama, hizmetin yüksek kalitesi, abartısız ve sakin bir yaklaşım. İskandinavlara bakın örneğin. Bu ülkelerde yemek yediğiniz restoranlar, alışveriş merkezleri tüm dizaynlar kaliteli ve yüksek sesle konuşmayan bir niteliğe sahiptir. Yaratmak istediğimiz tam bu. Büyük şehrin rekabetçi sisteminden ruhu yorulanlara akışta kalabilecekleri alanlara yaratmak istiyoruz. Sadece lüks değil, “Mutluluk” kavramını yeniden değerlendirmek gerektiğinin altını çiziyoruz.

Biraz da diğer sektörlerdeki sessiz lüksten konuşmak isteriz?

Hizmet verdiğimiz alanlardan bir diğeri  de turizm. İntersis Ajans olarak temsil ettiğimiz otel karşılaştırma sitesi Neredekal ile otellerde seçimlerde belirleyici unsurların neler olduğu analizini yapıyor ve otel müşterilerinin değerlerini ölçümlüyoruz. Bu veriler ziyaretçilerin “Samimi İletişim” ile aidiyetlerinin yükseldiğini, sürülebilir dünya düzenine sunulacak katkıların git gide öneminin arttığının altını çiziyor. Ünlü dokuma sanatçısı Fırat Neziroğlu ile yaptığımız “Geleceği Dokuyanlar” etkinlikleri ile markalara, geçmiş gelecek bağının anneannelerimizden gelen kök bilgilerden oluştuğu üzerine eğitimler veriyoruz. Tüm bu çalışmalar iletişim sektöründeki varlığımızın ayrıştırıcı ve aynı zamanda bizi motive edici unsurları.