Murat Aydın / murat@businessworldglobal.com
Sürdürülebilir kalkınma ve cari fazla vermek hedeflerine odaklanan Türkiye’nin bu amaçların gerçekleştirilmesindeki stratejik sektörü lojistik ve taşımacılık olarak öne çıkıyor. Orta Koridor projesi ise vadettikleri bakımından Türkiye lojistik sektöründeki tüm oyunculara ‘Altın Çağlarını’ yaşayacağı bir potansiyel sunuyor.
Tarihi İpek Yolu’nu yeniden canlandıracak Orta Koridor projesiyle Türkiye, Çin ve Avrupa arasında bir lojistik merkez konumuna erişecek. Çin ile Avrupa arasında kuzey hattını tercih eden ihracatçılar, Rusya güzergâhını kullanmayı bırakarak Orta Koridor’a yönelebilir. Böyle bir durumda özellikle yüksek değerli ürünlerin Orta Koridor üzerinden taşınması da gündeme gelmesi ise Altın Çağın başlaması demek.
“AMATÖRLER TAKTİĞİ PROFESYONELLER İSE LOJİSTİĞİ TARTIŞIR”
Napoleon Bonaparte, “Amatörler taktikleri tartışır, profesyoneller lojistiği” diyerek cephede elde ettiği zaferlerin temelinde yatan farklı yaklaşımını vurguluyor. Askeri bir kavram olarak çıkan lojistiğin savaş kazanmaktaki önemi ile ilgili başka ünlü komutanlardan da benzer sözler duymak mümkün. Günümüzün ticaret savaşlarında da aynı şey geçerli. Lojistik altyapının izin verdiği kadar rekabetçi olunabiliyor. Özellikle üretimin ve uluslararası ticaretin değer zinciri ile gerçekleştiği günümüz dünyasında. Malzeme tedariki, üretim, tüketim ve kullanılmış ürünün bertaraf edilmesi ya da geri dönüşüm süreçleri de dahil olmak üzere bir ürün veya sürecin tüm yaşam döngüsünü ifade eden değer zinciri, günümüzde birçok işletme için stratejik planlamanın ayrılmaz bir parçası halini aldı. Zincirdeki süreçlerin merkezinde ise lojistik yer alıyor.
ORTA KORİDOR ÖNEMLİ FIRSAT
Türkiye’de lojistik ve dar anlamda taşımacılık faaliyetleri, ekonomik kalkınmanın nitelikli aktörleri arasında yer alıyor. Özellikle jeopolitik konumu sebebiyle Türkiye’de kara, hava, demir ve denizyolu lojistik faaliyetlerinin gayet gelişmiş durumda olduğu gözlemleniyor.
Genç ve nitelikli iş gücüne sahip olması, uluslararası lojistik koridorları ile olan bağlantıları Türkiye’nin bölgesinde bir lojistik merkez olarak öne çıkmasına katkı sağlıyor. Türkiye’nin coğrafi konumu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya kolay erişim imkânına sahip ve bu bölgelere yapılacak taşımacılık faali- yetleri için bir üs işlevi görüyor.
Avrupa, Asya ve Afrika’nın kesişim noktasındaki Türkiye, lojistikte küresel rekabet gücünü giderek artırıyor. Dünya Bankası tarafından yayımlanan ‘Lojistik Performans İndeksi 2023’ verilerine göre 47’nci sıradan 38’inci sıraya yükselen Türkiye’nin en anlamlı ilerlemesi ‘Lojistik hizmetlerin kalitesi ve rekabetçiliği’ alanında ölçüldü. Savaşlar ve yaşanan kaos ortamını da göz önünde bulundurulduğunda, gerek Ortadoğu, gerek Rusya-Ukrayna hattı, gerekse de Doğu Bloku ve Kuzey Afrika hattında Türkiye’nin önemi gün geçtikçe artıyor. Pandemi sonrası hızlı bir toparlanma yaşayan dünya ekonomisi, bu sürecin ardından Rusya- Ukrayna savaşıyla karşı karşıya kaldı. Dünya ekonomisinin etkisiyle artan enflasyon, savaş nedeniyle artmaya devam etti ve ticaret durma noktasına geldi. Hava sahalarının kapanma- sının başta lojistik olmak üzere ticari hayatı olumsuz etkiledi. Bu dönemde Türkiye’nin ‘Orta Koridor’ projesi önem kazandı.
ÇİN VE AVRUPA ARASINDA MERKEZ ÜLKE OLACAK
Tarihi İpek Yolu’nu yeniden canlandıracak proje ile Türkiye, Çin ve Avrupa arasında bir lojistik merkez konumuna erişecek. Çin ile Avrupa arasında kuzey hattını tercih eden ihracatçılar, bu hat Ukrayna’dan geçmiyor ol- masına karşın, bu dönemde Rusya güzergâhını kullanmayı bırakarak Orta Koridor’a yönelebilir. Böyle bir durumda özellikle yüksek değerli ürünlerin Orta Koridor üzerinden taşınması da gündeme gelebilir. Çin’in lojistik piyasasındaki konumu düşünüldüğünde yaşanan gelişmeler doğrultusunda Türkiye ile kurulacak bağlar iki ülke için önemli fırsatları da meydana getirebilir. Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında, Orta Koridor üzerinden Türkiye’ye (6 Kasım 2019, Ankara) ulaşan ilk yük treni olma özelliğine sahip Çin Demiryolu Ekspresi Chang’an Treni, Orta Koridor ile Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Marmaray dahil olmak üzere Türkiye’nin ulaştırma altyapısını kullanarak, Çin’in Xi’an kentinden Çekya’nın başkenti Prag’a seferini 18 günde tamamladı. İşte bu bağlantıyı kullanmak Türkiye’yi lojistikte merkez ülke konumuna getirecek.