Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında hayata geçirilen kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasının toplam bakiyesi 1 Eylül 2022 itibarıyla 1,3 trilyon liraya ulaştı.
2023-2025 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Program’dan (OVP) yapılan derlemeye göre, Türk lirası cinsi enstrümanlara olan talebin artırılması ve döviz kurlarındaki oynaklıkların azaltılması amacıyla geçen yıl aralıkta kur korumalı mevduat uygulaması devreye alındı, daha sonra kapsamı genişletildi.
Toplam KKM bakiyesi 1 Eylül 2022 itibarıyla 1,3 trilyon liraya ulaştı. KKM artarken döviz tevdiat hesaplarında azalış meydana geldi, yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatı yıl sonundaki 237 milyar dolar seviyesinden 26 Ağustos itibarıyla 212,7 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde yurt içi yerleşiklerin mevduatlarının dolarizasyon oranı yüzde 62,7’den yüzde 53,1’e düştü.
Program döneminde ekonominin dışsal ve geçici oynaklıklara karşı direncinin artırılmasına yönelik düzenleyici tedbirlerle finansal istikrarın güçlendirilmesi, finans sektörünün yüksek katma değerli ve ihracata katkı sunan sektörleri desteklemesi sağlanarak dış finansmana bağımlılıktan kaynaklanan kırılganlıkların en aza indirilmesi hedeflendi.
Bu kapsamda hedef ve politikalar belirlendi. Buna göre, program döneminde finansal aracılık işlemlerinin Türk lirasının cazibesinin artırılmasına yönelik politikalarla uyumlu şekilde gerçekleşmesi sağlanacak.
Türk lirası cinsinden mevduatın toplam içerisindeki payının yükseltilmesini teminen teşvik mekanizmaları uygulamaya konulacak.
Ödemeler alanında Açık Bankacılık ve Kamu Ödeme Geçidi projeleri 2023’te devreye alınacak ve FAST ile TR karekodlu ödemelerin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecek.
Kartlı ödemelerde yerli ve milli kart şeması TROY’un kullanımının yaygınlığı artırılacak.
Dijital Lira Araştırma Geliştirme Projesi’nin birinci ve ikinci faz pilot bulguları doğrultusunda, ödemeler için Dijital Türk Lirasının kullanım testlerine başlanacak.
Yastık altı altınlarının ekonomiye kazandırılmasına yönelik FATSİ (Altın Cinsi Fiziki Varlıkların Finansal Sisteme Kazandırılması) uygulaması geliştirilerek yaygınlaştırılacak.
Ülke ekonomisine kaynak sağlayan YUVAM hesabı uygulaması geliştirilerek yaygınlaştırılacak.
Finansal sektörün boyutuna, karmaşıklığına ve gelişimine uygun denetleyici teknolojiler odaklı yeni denetim uygulama ve yöntemleri hayata geçirilecek.
Basel Komitesi’nin 2023 yılı başında uygulamaya koymayı planladığı Basel III Final düzenlemesine uyum sağlanması için bankacılık mevzuatında gerekli değişiklikler yapılacak ve AB’ye paralel olarak 2025’te tam uygulamaya geçilecek.
Katılım finans sisteminin standartlar, derecelendirme, lisanslama ve uyuşmazlıkların çözümüne yönelik alanlarda kurumsallaşması güçlendirilecek ve güçlü bir mevzuat altyapısına sahip olması sağlanacak.
Sermaye piyasaları ve yatırımcı tabanı genişletilerek katılım finans sektöründeki gelişimi de destekleyen yeni ürün, hizmet ve piyasalar geliştirilecek.
Borsa İstanbul bünyesinde kira sertifikaları, katılım esaslı pay senetleri ve katılım esaslı diğer menkul kıymetler gibi katılım sermaye piyasası ürünlerinden münhasıran endeksler oluşturulacak.
Finansal teknoloji alanında uzun vadeli strateji açıklanacak, yurt içi ve yurt dışı yatırımcılar ile girişimciler için Türkiye Fintek Rehberi hazırlanacak.
Finans ekosistemine destek hizmeti veren kritik finansal teknoloji firmaları da denetim ve yaptırım kapsamına alınacak.
Kripto varlık alım satım platformları düzenleme kapsamına alınacak.
Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum kapsamında yeşil bankacılık uygulamalarının geliştirilmesi için strateji oluşturma, kurumsal yapılanma, risk yönetimi, raporlama ve kamuoyuna açıklama alanlarında rehberler hazırlanacak.
Sürdürülebilirlik raporlama ilkelerinin uluslararası gelişmelere uyumlu olarak güncellenmesi, kurumsal yatırımcıların sorumlu yatırım yaklaşımlarıyla sürdürülebilirlik danışmanlığı veren şirketlerin düzenlenmesi ve iklim risklerinin tanımlanarak gözetim uygulamalarına entegre edilmesine yönelik strateji geliştirme ve düzenleme çalışmaları yürütülecek.
Doğal afetlerden kaynaklanabilecek mağduriyetlere karşı vatandaşları korumak ve kamu yükünü hafifletmek için bütüncül bir afet sigortası ürünü olarak tasarlanan Zorunlu Afet Sigortası konut sahiplerine sunulmaya başlanacak.
Türkiye’de sigortalılık oranının ve katılımcı sayısının yeterli düzeye ulaşması, sigortacılık ve özel emeklilik sektörünün derinleşmesi ve tabana yayılması amacıyla bireysel sigorta ve özel emeklilik branşlarında ürün çeşitliliğinin artmasını destekleyen uygulamalar geliştirilecek.
Otomatik katılım sistemi diğer emeklilik sistemleri ile birlikte bütüncül bir şekilde değerlendirilerek çalışanlar için uzun dönemli ve tamamlayıcı bir tasarruf ve özel emeklilik sistemine dönüştürülecek.