Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, TÜSİAD Olağan Genel Kurulu’nda “Çağı yakalamamızı sağlayacak olan eğitim sistemi ezberci değil, eleştirel ve yaratıcı düşünceyi öncelemekten geçer. Bilimin yol göstericiliğine sıkı sıkı sarılmalıyız. Bu sistemde cemaat ve tarikatlara da siyasetle ilişkilendirilen yapılara da yer olmaması gerekir” dedi. Ülke ekonomisinde yaşanan sorunların sadece para ve maliye politikalarıyla aşılabilir nitelikte olmadığını kaydeden Turan, “Sorunların etrafından dolaşmak, pansuman önlemlerle çözümü geleceğe ötelemek, ülkenin çıkarına olmuyor” diye konuştu.
Uzun zaman sonra bir TÜSİAD Başkanı bu denli açık bir mesaj verdi. Ülkenin seçim atmosferinde olduğunu var sayarsak Orhan Turan’ın açıklamalarını değerli bulduğumu söyleyebilirim. Aslında burada verilmek istenen mesaj bence şöyle: “Cemaat ve tarikatların eğitim adı altındaki ekonomik yapılanması, başta Türkiye ekonomisi olmak üzere herkese zarar veriyor. Buna artık dur denilmesi lazım”
Açıklamasının devamında Türkiye ekonomisinde yaşanan sorunların sadece para ve maliye politikalarıyla aşılabilir nitelikte olmadığını kaydeden Turan, “Sorunların etrafından dolaşmak, pansuman önlemlerle çözümü geleceğe ötelemek, ülkenin çıkarına olmuyor. Üretim yapısını son teknolojik devrime uygun biçimde dönüştürmeden, verimlilik artışı sağlamadan, sanayi ve tarımda yüksek katma değerli üretimi arttırmadan, beyin göçünün önüne geçmeden, nitelikli eğitim ve nitelikli insan kaynağı sorununu çözmeden ekonomimizin rekabetçiliğini koruyamayız, enflasyonda kalıcı bir iyileşme elde edemeyiz, geçim sıkıntısını çözemeyiz, cari açık sorununu tarihe havale edemeyiz, istihdam yaratamayız, orta gelir tuzağından kurtulup yüksek gelirli ülkeler arasına katılamayız. Belirsizlik ve dönüşümlerin giderek daha yoğunlaştığı bir dönemde bu adımları vakit kaybetmeden atmamız gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin patron kulübü, devletin üst makamlarına ekonomideki derin yaranın ‘günü kurtarma’ politiklarıyla kapatılamayacağını mesajını veriyor. Ya daha önce siyasetin hedef tahtası haline dönüşen TÜSİAD’ın bu çağrılarının cevap bulup bulmayacağını hep birlikte göreceğiz ya da bazı yapılanmalara teslim edilen ülkemin çöküşüne seyirci kalmaya devam edeceğiz!