İstanbul’da son yıllarda gözlenen taşınma hareketliliği, gayrimenkul sektöründe yeni bir yön değişikliğine işaret ediyor. Şehrin merkez bölgeleri yerine, daha geniş yaşam alanları sunan dış çeper ilçeler giderek daha fazla ilgi görmeye başladı. Ulaşım ağlarının genişletilmesi, yeni konut projelerinin artması ve merkezdeki yükselen maliyetler, bu değişimin başlıca nedenleri arasında yer alıyor.
Gayrimenkul danışmanı Zübeyde Özen, bu dönüşümü değerlendirirken hem sektör dinamiklerini hem de kendi mesleki bakış açısını paylaştı. Hayata pozitif bakan, çalışmayı ve üretmeyi seven biri olduğunu söyleyen Özen, güvene dayalı iletişimi mesleğinin temel yapı taşlarından biri olarak görüyor. Gayrimenkule başlama sürecini “zor ama inanç ve emekle kazanılmış bir başarı hikâyesi” olarak tanımlayan Özen, danışanlarının güveninin kendisine her adımda güç kattığını belirtiyor.
Sektörün her zaman dinamik olduğuna dikkat çeken Özen, değişen ihtiyaçlar ve ekonomik koşullara rağmen “insan odaklı çalışıldığında kalıcı başarı elde etmenin mümkün olduğunu” vurguluyor. Kariyer yolculuğundaki kırmızı çizgilerini ise şu sözlerle özetliyor: “Dürüstlük ve şeffaflık… Kısa vadeli çıkarlara asla prim vermem. Her işimi hakkıyla yapmaya gayret ederim.”
Yeni Yerleşim Bölgeleri Öne Çıkıyor
İlan portalları üzerinden yapılan analizlerde, özellikle Arnavutköy, Çekmeköy, Tuzla, Silivri ve Başakşehir gibi ilçelerde son dönemde ciddi bir ilgi artışı olduğunu net bir şekilde gördüğünü aktaran Özen “Bu yönelimin temelinde ulaşım hatlarının genişlemesi, yeni konut projelerinin hızla çoğalması, şehir merkezindeki giderek artan maliyetler ve insanların daha sakin, ferah bir yaşam arayışına yönelmeleri gibi önemli faktörler yer alıyor. Tüm bu gelişmeler bana göre İstanbul’da yerleşim tercihlerinin belirgin şekilde değiştiğini ve yeni bir yaşam düzeninin adım adım şekillenmeye başladığını gösteriyor” dedi.



