Koronavirüs salgını yüzünden neredeyse zorunlu hale gelen uzaktan çalışma, bu modele geçen şirketler için siber güvenlik riskleri ve tehdit oluşturuyor. Peki uzaktan çalışma ortamı nasıl güvenli hale getirilir? Türkiye’nin öncü hibrit bulut servis sağlayıcısı GlassHouse’un Genel Müdürü Alp Bağrıaçık, evden çalışanların siber tehditlere karşı dikkatli olması gerektiği konusunda uyardı.
Günde ortalama 1,6 milyon siber saldırının yaşandığı dünyamızda teknolojinin gelişmesiyle birlikte siber saldırılar da çeşitlenmeye başladı. Öyle ki 2019 yılında fidye yazılımlar, oltalama (Phishing), ATM ve blockchain saldırıları dikkat çekerken bu yıl ise yapay zeka destekli saldırılarda artış yaşanacağı öngörülüyor. Diğer yandan bu saldırılar yalnızca hükümetleri veya global şirketleri etkilemiyor. Bireylerden KOBİ’lere kadar herkes, siber saldırılar neticesinde ciddi güvenlik tehditlerine ve maliyetlere yol açan veri kayıpları yaşayabiliyor. Covid-19 salgını sebebiyle tüm dünya ile beraber Türkiye’de de evden çalışma kararı alan şirket sayısı artınca, siber güvenlik riski de beraberinde geldi. Peki, siber saldırı riskini azaltmak mümkün mü?
“Hibrit bulut ile güvenlik sorunlarının azalmasını sağlayın”
Geleneksel veri merkezinden buluta geçen büyük işletmelerin yüzde 15, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ise yüzde 36 civarında tasarruf sağladığı tahmin ediliyor. Üstelik bu şirketler yalnızca maliyetten tasarruf etmiyor, aynı zamanda iş birimlerine daha çevik bir şekilde destek oluyor ve güvenlik sorunlarını da azaltıyorlar. Dolayısıyla yöneticiler, geleneksel veri merkezlerinden buluta geçme konusunda hemfikir. Ancak bu aşamada karşılarına çıkan en büyük engellerden biri, BT organizasyonlarındaki insan kaynağının yetersiz oluşu. GlassHouse olarak bu süreçte işletmelere destek olduklarını açıklayan GlassHouse Genel Müdürü Alp Bağrıaçık, “İşletmelerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak tasarladığımız servislerimizle kendilerine en uygun sistemi kurup işletiyor, böylece uçtan uca destek sağlıyoruz” dedi
“Şirketler siber saldırılara karşı felaket senaryolarını hazırlamalı”
Siber saldırıların hızla arttığı günümüzde, bu konuda önlem almayan şirketlerin her an risk altında olduğuna dikkat çeken Bağrıaçık, “Teknolojideki gelişmeler siber saldırıları artırırken aynı zamanda bu saldırıların çeşitlenmesine neden oluyor. Dolayısıyla siber saldırılardaki riski azaltmanın yolu teknoloji ve dönüşüme yatırım yapmaktan geçiyor. 2004 yılında 3,5 milyar dolar olan küresel siber güvenlik piyasasının değerinin Gartner’ın araştırmasına göre, 2022’de 170 milyar doların üzerine çıkacak olması da bu doğrultuda aksiyon alındığını gösteriyor. Çünkü aksi durum, yani siber güvenliğe yatırım yapılmaması ciddi maliyetlere yol açan veri kayıplarının yanı sıra dijital dönüşüm sürecini sekteye uğratıyor ve şirketlerin prestijini ciddi ölçüde zedeliyor. BT departmanı olan şirketler, saldırılara karşı bir nebze olsun daha güvendeler ancak tüm felaket senaryolarını hazırlamaları için dışarıdan danışmanlık almalarını, sistemlerini güncel tutmalarını ve siber güvenlik eğitimleri düzenlemelerini öneriyoruz. Özellikle sistem arızalarında veya diğer felaket senaryolarında bulut kaynaklarını kullanarak iş sürekliliğini sağlayan Disaster Recovery as a Service (DRaaS) ile riski ve aksaklığı en aza indirebilirler” dedi.
Felaket kurtarma anında işlemler kesintisiz devam ediyor.
Öngörülemeyen ve kritik durumlara karşı alınan aksiyonların başında gelen felaket kurtarmanın (Disaster Recovery) önemini vurgulayan Bağrıaçık, “Aralarında telekom şirketleri, bankalar, holdingler, sanayi kuruluşları ve devlet kurumlarının da olduğu 250’nin üzerinde işletme ile veri yedekliliği ve iş sürekliliği projeleri yaptık. Veri, GlassHouse olarak DNA’mızın bir parçası ve felaket kurtarma senaryolarında işletmelerin doğal ortağıyız. Bu hizmetimiz ile işletmelerin kendi ortamlarında çalışan sanal makinelerinin anlık olarak bir kopyasını GlassHouse Cloud üzerinde barındırıyoruz. Böylece işletmeler, bir felaket anında GlassHouse Cloud kaynaklarını kullanarak işlerine kesintisiz ve sıfıra yakın kayıp olacak şekilde bir şekilde devam edebiliyor” diye konuştu.
GlassHouse Hakkında;
GlassHouse, kurumsal yapısı, geniş kadrosu ve güçlü mali yapısı ile müşterilerinin dijitalleşme yolculuğuna destek olur. Dijital dünyada bazı BT iş yükleri on premise donanımlarda çalışmaya devam ederken bazı iş yükleri bulut altyapılarında çalışacaktır. GlassHouse tek çatı altında hem on premise donanım hem bulut çözümleri sağlayabilen, bunun yanı sıra SAP ve Microsoft altyapı uygulamalarına destek verebilen bir hibrit bulut servis sağlayıcısıdır. Dünya standartlarında servis vermeyi amaçlayan bir hibrit bulut sağlayıcısı olan GlassHouse’un operasyonları uluslararası denetim ve tescile açıktır. Bu tescillerin sonucunda GlassHouse, resmi bir SAP Outsourcing Operations Partner ve Dell Technologies Cloud Service Provider olarak operasyonlarına devam etmektedir. GlassHouse’un iş modelinde, bulut bir yer değil, bir operasyon modeli ve iş yapış şeklidir. Bu operasyon modelini desteklemek için gerektiğinde GlassHouse, müşterilerine yerinde hizmet verecek insan kaynağı tedarik eder ve yönetilen hizmetleriyle istenen görevleri müşterileri adına yerine getirir.