Klasik otomobil alışkanlıklarını yıkmayı ve otomobile yepyeni bir boyut kazandırmayı amaçlayan elektrikli araç sektörünün öncü ülkeleri, otomotivde dönüşümü yakalamak için teşvikler konusunda birbiriyle yarışıyor.
Klasik otomobil alışkanlıklarını yıkmak ve otomobile yepyeni bir boyut kazandırmayı amaçlayan elektrikli araç sektörü, devlet teşvikinin gerektiği en önemli alanlardan biri olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar, yeni bir sektör geliştirmek ve satın alma alışkanlıklarını değiştirmek için devlet politikalarının gerekli olduğunu belirtiyor.
Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatın hemen hemen her alanında yaşanan dijital dönüşüm ve “nesnelerin interneti”, otomotiv sektöründe de kaçınılmaz gerçeklerden biri olarak değerlendiriliyor.
e-mobilite sistemlerinin uygulanması desteklenmeli
Elektrikli taşıtların analizinin yapıldığı TEB Cetelem Gözlemevi 2019 raporundan derlediği bilgilere göre, elektrikli araçlar yoğun ilgi gördükleri Çin ve Norveç’te ciddi devlet desteğiyle satılıyor.
Desteklerin çoğu, elektrikli taşıtlar ve fosil yakıtlarla çalışan taşıtlar arasında halen var olan maliyet farkını azaltma teşvikleri ya da yardımlarını kapsıyor. Şarj istasyonlarının altyapılarının finanse edilmesi, gerekli olan kamusal ve paylaşımlı e-mobilite sistemlerinin uygulanmasının da desteklenmesi gerektiği belirtiliyor.
Çin’de devletin satın alma desteği araç başına 8 bin 700 dolara ulaşırken, Norveç’te bu destek 11 bin 500 doları aşıyor. Ayrıca, elektrikli araç sahipleri, otoyol ve feribotlardan da ücretsiz yararlanıp bazı şehirlerde otopark ücreti de ödemiyor. Ancak elektrikli araçlara ilişkin bazı ön yargılar ve belirsizliklerin devam etmesi de satın alma trendlerinde belirleyici oluyor.
Çin’deki teşvikler
Elektrikli taşıtların geleceğinin en parlak olduğu ülkelerden Çin, tutarı 5 bin 100 dolardan 8 bin 700 dolara kadar değişebilen alım vergisi ve dolaylı vergilerden muafiyet sağlıyor. Bölgesel teşvikler, ulusal teşviklerin yüzde 50’si ile sınırlandırılırken, Çin’in bu politikasını 2020 yılına kadar piyasada oluşacak etkiye göre ayarlaması bekleniyor
Ayrıca, 7 büyük şehirde elektrikli taşıt sayısına getirilen sınırlandırmalar kaldırılmış durumda. Bölgesel olarak, elektrikli taşıtlar, otobüs şeritlerini trafiğin en yoğun olduğu zamanlar haricinde kullanabilirken, geçiş ücreti ve park alanları için ücret de ödemiyor.
Almanya, 2020 yılına kadar 400 bin taşıta teşvik sağlamayı planlıyor
Klasik otomobilin merkezlerinden Almanya da otomotivde dönüşüme büyük önem veriyor.
Elektrikli taşıt pili alımında 4 bin avro ve fişli (plugin) hibrit taşıt alımında 3 bin avro indirim imkanı sunan Almanya, 2020 yılına kadar 400 bin taşıta kadar ya da 600 milyon avro teşvik sağlamayı planlıyor. Teşviklerin yüzde 50’sininin otomotiv üreticileri, diğer yarısının da devlet tarafından finanse edilmesi öngörülüyor.
Aynı zamanda 10 yıl için yol vergisinden muafiyet ve 2021 sonrasında da 5 yıl muafiyet sağlanması, şirket taşıtlarına vergilerde indirim ve bölgesel olarak, ücretsiz park ve otobüs şeritlerine erişim başlıca teşvikler olarak öne çıkıyor.
Fransa’da hasarsızlık indirimi modelinin hayata geçmesi bekleniyor
Fransa’da ise kişi başına salınan karbona dayalı olarak hasarsızlık indirimi modelinin hayata geçmesi bekleniyor. Buna göre, pilli elektrikli taşıtlar için 6 bin 300 ve fişli hibrit taşıtlar için bin avro, eski bir dizel araç ile değiştirilen pilli elektrikli taşıtlar için ve fişli hibrit araçlar için 10 bin avroya kadar hasarsızlık indiriminin sunulması ve dizel aracı fişli hibrit araçla takasta 3 bin 500 avro indirim planlanıyor.
Elektrikli taşıt satın alan şirketler için de vergi avantajı sunulurken, devlete ait filoların yüzde 50’sinin elektrikli taşıtlardan oluşacağı tahmin ediliyor.
Birleşik Krallık ve ABD
Birleşik Krallık’ta ise teşvik modelleri, kilometre başına karbon salımına ve sıfır emisyonlu araçlara dayanıyor. Pilli elektrikli taşıtlar için 5 bin 800 dolar ve fişli hibrit taşıtlar için de 3 bin 300 dolar teşvikin yanı sıra sürücülere bazı vergi kolaylıkları imkanı da sunuluyor.
Birleşik Krallık ayrıca, Ultra Düşük Emisyonlu Taşıtların (ULEV) üretimi ve satın alınmasını teşvik etmek için 2015 ile 2020 yılları arasında 770 milyon dolar devlet harcaması da planlıyor.
ABD’de ise elektrikli taşıtları ödüllendiren ve taşıtların ortalama yakıt tüketimini azaltmaya yönelik olarak tasarlanan “Kurumsal Ortalama Yakıt Ekonomisi (CAFE)” düzenlemesi yapıldı. Elektrikli taşıt alımında 2 bin 500 dolardan 7 bin 500 dolara kadar vergi avantajı ve 9 eyalette sıfır emisyonlu taşıt üretme zorunluluğu getirildi. Bazı eyaletlerde satın alma indirimi ve vergi muafiyetleri de sağlandı.
Norveç’te satın alma vergisinde muafiyet imkanı tanınıyor
Norveç’te ise satın alma vergisinde muafiyet imkanı tanınırken, 11 bin 600 dolar pil ile birlikte satın alındığında elektrikli taşıta sağlanan KDV muafiyeti (vergi öncesi taşıt fiyatının yüzde 25’i) ve kiralanmış bir pile sahip elektrikli taşıtlar da bu muafiyetten faydalanabiliyor.
Fişli hibrit taşıt alımlarında da indirimler yapılırken, yol vergisi, geçişler ve vapur ücretlerinden muafiyet sağlanıyor. Pilli elektrikli taşıtlar için bu politikanın 2020 yılına kadar devam etmesi bekleniyor.
Güçlü teşviklere rağmen elektrikli araçlar pahalı bulunuyor
Cetelem Gözlemevi raporuna bu yıl ilk kez dahil edilen Norveç, elektrikli araç sahipliği konusunda Çin ile birlikte diğer 14 ülkeye göre oldukça mesafe katetmiş görünüyor. Otomobil satışlarının yüzde 20,9’unu elektrikli, yüzde 31,3’ünü ise şarj edilebilir ve edilemez hibritlerin oluşturduğu Norveç’te araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu, çeşitli güçlü teşviklere rağmen elektrikli araçları pahalı bulduğunu belirtiyor.
Benzer bir tavrı, alımların teşvik edildiği Çinli tüketiciler de sergiliyor. Araştırmaya katılanların verdiği cevaplar içinde elektrikli araçları pahalı bulanların ortalaması yüzde 86 iken, Norveç ve Çin’de bu oran yüzde 64 ve yüzde 65 seviyesinde kalıyor.
Elektrikli taşıt satışı 2017’de 2016’ya göre yüzde 60 arttı
Rapora göre, 2017 yılında elektrikli taşıt satışları, dünya genelinde 1,2 milyon adet seviyesinde gerçekleşti. Satışlar, 2016 yılı ile kıyaslandığında yüzde 60 artış gösterdi. Fakat bu rakam, yeni otomobil satışlarının sadece yüzde 1,5’ini ifade ediyor.
Elektrikli taşıt satışları aynı zamanda belirli coğrafi bölgelerde yoğunlaşmış durumda. Küresel satışların yüzde 90’ı Çin, ABD, Japonya, Norveç, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve İsveç olmak üzere 8 ülkede gerçekleşti. Çin, 600 bin satış ile elektrikli araç satışında lider konumda yer alırken, bunun yüzde 80’ini elektrikli taşıtlar ve yüzde 20’sini de hibrit taşıtlar oluşturdu.
Öte yandan, genel olarak bakıldığında, gelişmeler gelecekte elektrikli araç sayısının bugünden çok daha fazla olacağını ortaya koysa da içten yanmalı motorların birdenbire sahneden çekileceğine işaret etmiyor.
AA.