Efe Gökçe / efe@businessworldglobal.com

Otacı, Roll ve Kurtsan gibi markaları bünyesinde bulunduran Kurtsan Holding’in üç kuşaktır süren hikayesi, Türk tıp sektöründe çığır açmaya devam ediyor.

İnsan sağlığını her zaman ön planda tutarak emin adımlarla büyüyen Kurtsan Şirketler Grubu’nun temelleri 65 yıl önce genç bir eczacı tarafından İstanbul’da açılan Güneş Eczanesi’​nde atılmış. Henüz “doğal yaşam” ve “alternatif tıp” gibi kavramların yaygın olmadığı bu yıllarda Eczacı Niyazi Kurtsan, bitkilerden ilaçlar ve sağlıklı ürünler geliştirmeyi kendine misyon edinmiş başarılı bir girişimciymiş. Aynı zamanda da yaratıcı ve üretken bir bilim adamı.

ECZACILIKTAN DÜNYAYA AÇILAN BİR KAPI

Bugün Kurtsan şirketler grubunun bünyesinde; dermatoloji ve soğuk algınlığı ilaçları gibi alanında uzmanlaşmış olan Kurtsan İlaçları A.Ş., tıbbi flasterler, yara bantları ve ortopedi gibi medikal malzeme üreten ve dağıtan, Roll markasıyla tanınmış Kurtsan Medikal A.Ş. ve doğadan gelen sağlıklı yaşam denince akla gelen ilk marka vizyonuyla bitkisel pastillerin, doğal takviyelerin, bitkisel saç ve cilt bakımının tanınan markası Otacı şirketleri bulunuyor.

Kendisini işine ve ailesine adamış olan Niyazi Bey, ilk eczacılık yıllarında eşi Meral Kurtsan ve sonrasında kızları Meltem Kurtsan ve Deniz Kurtsan’ı, mantıkla anlatıp telkin ederek, o dümenin suyuna, yani eczacılığa çekmiş. Ancak onlar taş üstüne taş koyarak kişisel gelişimleri ve şirketlerinin kurumsallaşması konusunda çok önemli bir yol kat etmişler.

KOCAMUSTAFAPAŞA’DAN ÜÇ NESİLE UZANAN HİKAYE

Saltuk Karayalçın ve Duygu Nahum, Kurtsan ailesinin 3. Kuşak üyeleridir. Kurtsan şirketlerindeki profesyonel hayatları ise 2015’de, ailelerinin desteği ve güveni ile başlamış. Dedelerinin büyük zorluklarla Kocamustafapaşa’da kurduğu, anneannelerinin ve annelerinin büyüttüğü bu değerin nesillerden nesillere taşınmasında iki temel kural onlara pusula olmuş.

Birincisi şirket anayasalarına göre profesyonel deneyim kazanma ve terfi alma şartları, ikincisi ise kurumsal organizasyon yapısına riayet göstermek. Bu iki genç lider kurumsal organizasyon basamaklarını daha önce çalıştıkları uluslararası kurumlarda olduğu gibi kendi şirketlerinde de alın teriyle başarmışlar.

Bugün, Duygu ve Saltuk, profesyonel yöneticileri ile icrada, bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri ile ise Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevlerinde şirketlerinin geleceğini tasarlamak için yoğun çaba göstermekteler.

Kurtsan Şirketleri bugün kadın istihdamına önem veren, çevreye duyarlılık konusunda öncü, yenilikçi, deneyimli bir kadro ve genç yetenekler ile kuşatılmış, Türkiye’nin önemli değerlerinden biri olarak varlığını sürdürüyor. Biz de bu şirketin yeni nesil üyelerine 2022 ilk çeyrek değerlendirmelerini ve yapılan çalışmaları Business World Global için sorduk.

-Üç kuşaktır süren hikayenizde şu an ne durumdasınız?

Kurtsan Şirketleri yaklaşık 500 kişilik bir ailedir. Ülkemizin önemli değerleri arasında olan Otacı, Roll ve Kurtsan İlaçları gibi markalarını var eden bu ekip sayesinde pandemi sürecini bir önceki yıla oranla ve hedeflerine oranla büyüyerek atlatmayı başarmıştır. Başta CEO’muz Aylin Kurt olmak üzere, tüm ekibimizin üstün çabası ve profesyonel Yönetim Kurulu üyelerimizin deneyimi sayesinde geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıla da çok güçlü bir giriş yapmış bulunmaktayız. Yeni girdiğimiz bu normalleşme döneminde uzak kaldığımız ekip arkadaşlarımızla yeniden kol kola çalışma heyecanını yaşamaktayız. Bu motivasyonla, 2022’deki ilk önceliğimiz işveren markası olma yolundaki şirketlerimizin insan kaynakları yatırımlarını artırmak olmuştur.

-2022 beklentileriniz nelerdir? Yeni yatırım ve hamlelerinizden bahseder misiniz?

2022 yılı bilindiği üzere global enerji fiyatlarında artış, tedarik ve tedarik zinciri sorunları, artan hammadde maliyetleri ve kur değişkenlikleri ile başlayan bir yıl oldu. Ancak firma olarak bu konuda doğru bir pozisyon alarak ve sürdürülebilirlik ve etik kurallarımızdan taviz vermeden artan maliyetlerin keskin analizine, üretim ve yönetim verimliliğimizi artırmaya, her alanda dijitalleşmeye ve performans hedeflerimize sadık kalmaya odaklandık.

Uzun vadede geri dönüşünü beklediğimiz önemli yeni ürün yatırımları ve işbirlikleri ile işimizi büyütmek için adımlar attık. Fabrikamızda ve depolarımızda kapsamlı verimlilik ve otomasyon yatırımları, süreç yönetim sistemleri yatırımları, üretim kapasite artırımları, sahada dijitalleşme yatırımları, ARGE Merkezi yatırımları gibi en ince detayına kadar kurguladığımız adımları bu dönemde attık.

-Dijitalleşmeyle ilgili neler yaptınız?

Üretimde oluşturduğumuz 6 Sigma ekipleri ve yapılan sürekli iyileştirmeler, hali hazıda GMP standartlarına uygun yapılan üretim kalitemizi daha da üstün seviyeye çıkarmamızı sağladı. ERP sistemlerimizin departmanlar arası entegrasyon süreçleri ile teknolojik altyapımızda verimliliğe doğrudan katkı sağlayan önemli uygulamaları devreye aldık. Tedarik zinciri ve üretim süreçlerimizde sağladığımız verimlilik sayesinde zorlu geçen bu çeyreğin etkilerini minimuma indirmeyi başardık.

-Sağlık sektöründe birçok ürününüz bulunuyor. Ürettiğiniz ürünler piyasada nasıl ilgi görüyor?

Türkiye’nin 35 ilaç AR-GE merkezinden biri olarak, 140’a yakın geliştirdiği formülü, pandemi süresince başvurduğu 7 patenti ve üniversite işbirlikleri sonucu yayınlanan bilimsel makaleleri ile, Türkiye’nin bitkileri ve geleneksel tedavi yöntemleri üzerinde araştırmalar yaparak bitkisel ilaçlar, takviyeler ve kişisel bakım ürünlerini yerli ve yurtdışı pazarlarına sunuyoruz. Özellikle Isparta’nın gül suyu üzerinde yaptığımız çalışmalar sonucu Otacı Gül Kürü cilt bakım serisi, sarımsağın saç üzerindeki etkileri üzerine eczanelere özel oluşturulan Klinik kepek ve dökülme saç bakım ürünleri, ve hatmi çiçeği, kekik gibi birçok bitkimizin soğuk algınlığı ve bağışıklık üzerine etkileri ile geliştirilen Ota gıda takviyeleri son zamanlarda gerçekleştirdiğimiz AR-GE faaliyetlerinden bir kaçı. Bunun yanı sıra ülkemizin üniversiteleri ile işbirliklerine başladık. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin değerli öğrencileri ve profesörleri ile eczacı Kurtsan ailesinin 38 yıllık Otal formülünden ilham alarak sivilceli ve problemli ciltlere özel geliştirdiğimiz cilt bakım ürünleri de bugün raflarda yerini almış durumda.

-Dünya pazarında yer edindiğinizi biliyoruz, şu an hangi pozisyondasınız?

Anadolu bitkilerinin şifasını dünyaya anlatmak, Türkiye’den çıkan bir global bitkisel güzellik markası yaratma amacıyla Otacı markasını ABD ve Avrupa pazarlarında en büyük zincirler üzerinden satışa sunmayı başardık. İhracatımızın ciromuzdaki payını artırmanın şirketlerimize pozitif etkisini yaşamaya başladık. Hem ülke ekonomisine katkı sağlamak hem de şifalı topraklarımızın tanıtımını yapmak bizi gururlandırdı.

-Kadın istihdamında rekor oranda istihdamınız olduğunu duyduk. Son durum nedir?

Kurucumuz ve dedemiz Ecz. Niyazi Kurtsan’ın kadın istihdamına verdiği önemi, Meral Kurtsan, Meltem Kurtsan ve Deniz Kurtsan gibi kadın öncülerin açtığı yolda, Otacı ve Bandırma fabrikamızda %60’a yakın kadın çalışanımız, yönetim kurulumuzdaki %80 kadın oranımız ve CEO, AR-GE Müdürü, İlaç Grup Satış & Pazarlama Müdürü gibi birçok kritik pozisyondaki değerli kadın liderlerimiz ile 3 nesildir devam ettirmenin haklı gururunu yaşamaktayız