Efe Gökçe / efe@businessworldglobal.com
150’den fazla ülkede hekimlere, hastanelere ve hastalara hizmet veren Medtronic, dünyanın en büyük medikal teknoloji şirketleri arasında yer alıyor.
Medtronic’in çok büyük bir sağlık teknolojisi şirketi olduğunu belirten Medtronic Türkiye, Batı Asya ve Levant Bölge Başkanı Ayhan Öztürk ile son yatırımları ve teknoloji hamlelerini konuştuk.
-Hem sağlık hem teknoloji firması vurgusu yapıyorsunuz. Tam olarak nedir bu?
Medtronic olarak biz bir teknoloji firmasıyız, sağlıkta teknoloji üretiyoruz. Bu ürettiğimiz teknolojilerle milyonlarca insanın ağrısını gidermek, sağlığını geri kazandırmak ve ömrünü uzatmak için çalışıyoruz. Kritik iyileştirici ağrılarda varız ve çok geniş bir portföye sahibiz. Satılan ürünlere bakarsanız; her saniye dünyada 2 kişi Medtronic ürünleriyle tedavi oluyor. Bunun yanında sadece ürün satmıyor, teknolojilerimiz ve satış klinik destek profesyonellerimiz ile vakalara destek vererek hekimlere de önemli hizmetler sağlıyoruz.
-Ar-Ge yatırımlarınız ne durumda?
Medtronic’te yılda 3 milyar dolar Ar-Ge’ye pay ayırıyoruz. Bu bir medikal teknoloji firmasının ayırdığı en büyük rakam. Bu kadar büyük Ar-Ge harcaması içerisinden biz çok yenilikçi teknolojileri üretiyoruz ve dünyayla paylaşıyoruz.
Bunun yanında inovatif teknolojilerinin sağlık çalışanlarına ve hastalara hızlı ve sorunsuz erişimi noktasında, e-ticaret satış kanalları sistemleri, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri, uzaktan hasta erişimi için uygulanan sağlık eğitimleri gibi örnek uygulamalarımız bulunuyor. Artık uzaktan erişim çözümlerle hastanelere gitmeden vakalara hizmet veriyoruz. Google Glass veya Smart Glass gibi teknolojiler kullanarak hekimin gördüğü görüntüyü bizim teknisyenimizin aynı anda görmesi ve teknik konularda yönlendirmesi gibi çözümler getiriyoruz.
-Robotik cerrahi alanına da giriş yaptınız. Sağlıkta çok önemki bir gelişme. Son durum ile ilgili neler sölylemek istersiniz?
Bu alanda çok ciddi bir öngörümüz var. Dünyaya baktığımızda robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlar %1’in altında ancak bu sayının 10-15-20’ye katlanması mümkün. Dolayısıyla robotik cerrahilerin hayatımızda daha fazla yer almasını, daha ulaşılabilir, daha erişilebilir olmasını hedefliyoruz. Türkiye’de bizim dışımızda robotik cerrahi pazarı var. Biz ürünümüzü yeni çıkartıyoruz ve pazara girmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin bu teknolojiye uyum sağlayabilecek oldukça deneyimli, dünya ile bütünleşmiş ve teknolojiyi kullanmayı bilen bir hekim altyapısı var.
Robotik cerrahi dışında AI diye tabir ettiğimiz, yapay zekâ üzerinden verilerin işlenmesi sayesinde gelen önleyici teknolojilerimiz var. Kısaca öğrenen cihazlar diyebileceğimiz, vücudunuzdaki toplanan veriler üzerinden sizin bir sonraki durumunuzu belirleyen ve buna göre erken uyarı veren teknolojiler… Bunun en büyük örneği diyabette yer alıyor. Sürekli glikoz ölçümü (CGM) olarak bilinen sensörler sayesinde vücudumuzdan sürekli anlık veri alınıyor. Cihaz sizin kan şekerinizdeki trende bakarak buradan nereye gideceğinizi tahmin ederek uyarı veriyor. Sizin bu uyarıya karşı ne yaptığınız çok önemli.
Bir de giyilebilir teknolojiler var. Vücudumuz belki de dünyanın en büyük veri kaynağı insan vücudu. İnsan vücudunun ürettiği veriyi alıp onun üzerinden özellikle kronik hastalıkların yönetiminde veya önleyiciyi birtakım algoritmalar üretmek mümkün.
-Medtronic olarak gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?
Bizim ana amacımız hastanın tedaviye erişimini arttırmak. Bunun dışında tedavilerimizin geliştirilebilir ve ulaşılabilir olmasını çok önemsiyoruz. Bunun için başta değişik ülkelerin sağlık bakanlıklarıyla geri ödeme sistemleri üzerinde konuşuyoruz. Ürünlerin geri ödeme kapsamına alınması ve bu sayede insanların bu teknolojilere ulaşması önemli.
İkincisi hekimlerin eğitimini çok önemsiyoruz; bu bizim uzun vadeli stratejik hedefimiz. Eğer hekimler teknolojinin getirdiği yeniliklere hâkim olurlarsa, nasıl kullanacaklarını bilirlerse dünyadaki meslektaşlarına göre hiçbir zaman geriye düşmezler. Bunun yanında bu teknolojileri kullanarak hastalara en üst faydayı sağlama imkanına sahip olurlar ve hastalara daha az zarar verilir. Teknolojiyi ileten bizleriz ama teknolojinin nasıl kullanılacağını ve nasıl maksimum faydaya dönüşeceğine de bakmamız gerekiyor.
Bu saydıklarımın yanında değer bazlı sağlık sistemlerine geçmek de ana hedeflerimiz arasında. Sağlığa değer bazlı bakılmazsa bir masraf kalemi olarak görünür. Şayet değer bazlı gidilirse de bir yatırım olarak bakılır. Tüm bunlara ek olarak belirttiğim dijitalleşmeden kastım verdiğimiz hizmetlerin uzaktan erişilebilir olarak verilmesi. Uzaktan satış; yani dijital kanallarını vasıtasıyla satış kanallarımızı arttırmayı hedefliyoruz.



