DenizBank, seküritizasyon programı kapsamında, yurt dışından 7 yıla varan vade ile 610 Milyon Dolar tutarında finansman temin etti.
Banka, elde edilen kaynağı, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve iklim değişikliği risklerini ortadan kaldırmaya yönelik yeşil ekonomi projelerinin, finansmana erişimi kısıtlı olan kadın girişimcilerin ve stratejik önem atfettiği tarım sektörünün finansmanının yanı sıra 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen birey ve işletmelerin desteklenmesi hedefiyle kullanacak.
Emirates NBD Capital Limited (EMCAP) koordinatörlüğünde, yurt dışı havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı tahtında gerçekleşen işleme 12 yatırımcı katıldı. Kredinin sürdürülebilir finansmana konu olan önemli bölümünde, yatırım ve kalkınma kuruluşlarından Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Proparco yer aldı. Bu fonlama aynı zamanda EBRD ve Proparco’nun Türkiye’de gerçekleşen deprem felaketinin yaralarını sarmaya yönelik sağladıkları ilk finansman desteği olma özelliğini taşıyor. Edinilen yurt dışı kaynak ile birlikte Bankanın, Emirates NBD hissedarlığında ekonomiye sağladığı sürdürülebilirlik ilintili finansman miktarı 2.1 Milyar Dolara ulaştı.
“Ülkemiz ekonomisini yurt dışı fonlamalarımızla desteklemekten mutluyuz”
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, konuyla ilgili değerlendirmesinde, ülke ekonomisini desteklemeyi milli görev addettiklerini, yurt dışı fonlamalar ile Bankaya uzun vadeli kaynak getirmeye devam etmenin kendileri için memnuniyet ve gurur vesilesi olduğunu ifade ederek, “Şubat 2021’de gerçekleştirdiğimiz seküritizasyon işlemimiz ile uluslararası piyasalardan 435 Milyon Dolar tutarında fon sağlamıştık. Şimdi gerçekleştirdiğimiz 610 Milyon Dolar tutarındaki seküritizasyon işlemi ile ekonomimize katkımızı güçlü şekilde sürdürüyoruz. Temin ettiğimiz kaynağın önemli bir kısmını, gezegenimizin ve doğal kaynaklarımızın geleceği açısından yatırım yapılması bugün zorunluluk haline gelen yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve iklim değişikliği risklerini ortadan kaldırmaya yönelik yeşil ekonomi yatırımlarına ayıracağız. Bir diğer odak noktamız ise finansmana erişimi kısıtlı olan kadın girişimcilerin işlerini büyütmeleri. Edindiğimiz fonlama ile kadın girişimciliğini destekleyerek sürdürülebilirlik hedeflerinin önemli bir sacayağı olan toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda mesafe kat edilmesine katkılarımızı devam ettiriyoruz. Tarımın ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı hayati öneme binaen, çiftçilerimizin finansmanı ve üretimin devamlılığı konusuna da hassasiyetle yaklaşıyor; tarımla uğraşan küçük ve orta ölçekli işletmelere desteğimizi temin ettiğimiz yeni kaynağımızla sürdürüyoruz. Yanı sıra, Türkiye tarihinin yaşadığı en büyük doğal afetin ardından, bölgenin ayağa kaldırılması için sahanın ihtiyaçları paralelinde uzun soluklu ve sürdürülebilir destek mekanizmaları yaratmanın öneminin farkındayız. Depremin ilk dakikalarından itibaren kurum olarak gerek maddi gerek insani yardımlarımızla ortaya koyduğumuz seferberliğin devamı niteliğinde, sağladığımız finansmanın önemli bir bölümünü depremden etkilenen vatandaşlarımızın ve işletmelerimizin yaralarını sarmak için kullanacağız. İşlemimizin ülkemize ve ekonomimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
“Türkiye ekonomisi için güçlü ortak olmaktan mutluyuz”
EBRD Finansal Kurumlardan Sorumlu Türkiye Başkan Vekili Arthur Poghosyan, iki kurum arasındaki sağlam işbirliğine vurgu yaparak; “DenizBank, EBRD’nin önemli bir ortağı ve bu projede onlarla birlikte çalışmaktan memnuniyet duyuyoruz. DenizBank ile birlikte Afet Eylem Çerçevesi kapsamında sağladığımız bu desteğin 6 Şubat depremlerinin ardından normal hayata dönmek için mücadele eden sayısız kişi ve şirkete yardımcı olacağına eminim. EBRD olarak, etkilenen bölgelerdeki beşeri sermayeyi, istihdamı ve geçim kaynaklarını desteklemek ve bu şehirlerin Türkiye ekonomisine yeniden entegrasyonunu sağlamak için finansal ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Kriz ve belirsizlik zamanlarında, finansal kuruluşlar ve bir bütün olarak Türkiye ekonomisi için güçlü bir ortak olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.
“İş birliğimizi daha da güçlendireceğiz”
IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, Türkiye’ye verdikleri uzun vadeli destekleri dile getirerek, “Bu finansmanla, işletmeleri ayakta tutmak ve ekonomik büyümeyi artırmak için, Türkiye’deki mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeleri ve küçük ölçekli çiftçileri desteklemeyi hedefliyoruz” dedi ve “DenizBank ile işbirliğimizi daha da güçlendirmeyi dört gözle bekliyoruz, bu amaçla ekonomide yetersiz hizmet alan kesimlerin finansmana erişimini artırmak için yeni projeler aramaya devam edeceğiz” diye ekledi.
“İklim finansmanına destek sağlama misyonumuzu sürdürüyoruz”
Proparco Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü Stéphane Froissardey, “DenizBank’a sağladığımız finansman aracılığıyla Türk bankacılık sektörünü desteklemek için uluslararası kalkınma kuruluşlarıyla güçlerimizi birleştirmekten gurur duyuyoruz. Proparco’nun Türkiye’de yurt dışı havale akımlarına dayalı ilk seküritizasyon işlemi olan bu proje, ayrıca iklim finansmanına destek sağlama stratejimizle de örtüşüyor. İlave olarak tüm paydaşların da önemli iş birliği ile finansmanın bir kısmını 6 Şubat felaketinden etkilenen depremzedelerin yaralarını sarmak için kullanacağız. Hedeflerimiz doğrultusunda gelecekte de itibarlı ve etkin iş ortaklarımızla projelerde birlikte yer almayı sürdüreceğiz” açıklamalarında bulundu.