KPMG Türkiye, Covid-19’un iş dünyasına etkilerini ortaya koyan araştırma serisinin ikincisi yayınlandı. KPMG Türkiye Strateji ve Operasyonlar Danışmanlık Lideri ve Şirket Ortağı Serkan Ercin, şirketlerin hasar tespitine başladığını belirterek “Pandemiyle mücadele sürecinde şirketler ilk şok etkisini üzerlerinden atıyor fakat yine de şirketlerin krizi yönetmekte zorlandığı görülüyor. Önümüzdeki altı ay hasar tespitiyle geçecek. Çalışmada alınan cevaplara bakıldığında 2021’in başına kadar toparlanma zor görünüyor” dedi.
KPMG Türkiye Strateji ve Operasyonlar Danışmanlık ekibi, Covid-19 Etki Araştırması’nın ikincisini tamamladı. Ankete göre, işletmeler hasarı tespit etme ve gelecek yılı öngörme çalışmalarını sürdürürken Covid-19’un etkilerinin bir yıldan fazla süreceğini söyleyenlerin oranı yüzde 35’ten yüzde 57’ye çıktı. Şirketlerin satışlarda düşüş, finansmana erişim ve likidite sıkıntıları devam ediyor. Covid-19’un ihracata olan etkisi, yurt içi satışlara olan etkisinin önüne geçti. İhracattaki yüksek etkilenme oranı yüzde 44 iken, yurt içi satışlardaki bu oran yüzde 42 oldu. Araştırmaya katılan her dört kişiden biri 2020 cirolarında yüzde 20’nin üzerinde düşüş bekliyor.
KPMG Türkiye Strateji ve Operasyonlar Danışmanlık Lideri ve Şirket Ortağı Serkan Ercin, Covid-19’un şirketlerin kriz yönetimi olgunluğunun düşük olduğunu gösterdiğini söyledi. Ercin, “Kriz ortamı şirketlerin bu konudaki hazırlıklarını da sınadı. Küçük şirketler başta olmak üzere bu alanda henüz tam hazırlıklı olmadığımızı gösterdi” dedi. Şirketler için toparlanmanın önümüzdeki yılın başlarına kadar süreceğinin tahmin edildiğini ifade eden Ercin, “Önümüzdeki altı ay hasar tespitiyle geçecek. Bu dönemde yavaşlayan aktivitenin ekonomik ve toplumsal alanlarda etkileri olacak. Covid-19’a karşı sunulan ekonomi paketinin belli başlı alanlarda daha çok etkili olduğunu görüyoruz. Bu alanlar vergi ve SGK prim erteleme, asgari ücret desteği olarak ortaya çıktı. Önümüzdeki süreçte kredi ve vergi destek kapsamının, istihdama yönelik desteklerin genişletilmesi, sektör özelinde daha uzun vadeli planların ortaya konulması ve bireylerin daha fazla desteklenmesi pakete dahil edilebilir” diye konuştu.
Araştırmada öne çıkanlar şöyle;
- Covid-19’un Türkiye ekonomisini yüksek derece etkilediği görüşünde olanların oranında nisan-mayıs ayında yüzde 9’luk düşüş var. İlk ankette yüzde 88 olan ‘yüksek etki’ yüzde 79’a geriledi. Bu öngörüdeki en büyük düşüş KOBİ’lerde yaşandı. Nisan ayının ilk haftasında yapılan ankette KOBİ’lerin yüzde 89’u ‘yüksek etki’ derken ikinci ankette bu oran yüzde 67’ye geriledi. Büyük işletmelerde de yüzde 87’den yüzde 71’e düşüş var.
İşsizlik ve bütçe açığının artacağını öngörenlerin oranı arttı.
- Ekonomide daralma bekleyenlerin oranı önceki ankete göre kötümser… Ankete katılanların yüzde 81’i Türkiye ekonomisinde en az yüzde üç daralma öngörürken bu oran mayısta yüzde 98’e çıktı. Yüzde 6’dan fazla daralma bekleyenlerin oranı ise yüzde 29’dan (nisan) yüzde 41’e (mayıs) yükseldi.
- Ankete katılanların yüzde 98’den fazlası işsizliğin artacağı beklentisinde olduğunu belirtti. Yüzde 96’lık bir kesim ise bütçe açığının artmasını bekliyor.
“Bir yılı geçer” diyenlerin oranı arttı.
- Covid-19’un etkilerinin altı aydan fazla süreceğini düşünenlerin oranı da nisanda yüzde 75 iken mayısta yüzde 86’ya yükseldi. Katılımcıların yüzde 57’si de bir yıldan önce Covid-19’un etkisinin azalmayacağını düşünüyor. Bu oran nisanda yüzde 35’ti.
- Katılımcıların yarıya yakını nisan ve mayısta Covid-19’un faaliyet gösterdikleri sektörü yüksek derecede etkilediğini belirtti. Düşük seviyede etkilendiğini ya da hiç etkilenmediğini belirtenlerin oranı nisanda yüzde 7 iken mayısta yüzde 11 oldu.
- Mayıs sonuçlarına göre ilaç ve sağlık, gıda ve hızlı tüketim ürünleri ile endüstriyel üretim diğer sektörlere göre Covid-19’dan daha düşük seviyede etkilendi.
- İş dünyasının yarısından fazlası faaliyet gösterdikleri sektörde Covid-19’a bağlı oluşan ekonomik etkilerin dokuz aydan uzun sürede son bulacağını düşünüyor. Sektör olarak bakıldığında sağlık, otomotiv, eğitim ve inşaat bu sektörlerin başında geliyor.
KOBİ’ler mayısta biraz rahatladı.
- Ankete göre, Covid-19’dan her boyuttaki şirket en az yüzde 75 oranında negatif etkilendi. 5-10 milyar TL aralıkta ciroya sahip şirketlerin tamamı olumsuz ya da çok olumsuz etkilendi. Nisan ayında KOBİ’lerin yüzde 95’i pandemiden kötü etkilenirken mayısta bu oran yüzde 79’a geriledi.
- Şirketlerin cirosal büyüklükleri ile kriz yönetimi kabiliyetleri büyük oranda paralellik gösteriyor ancak turizm, enerji, eğitim ve inşaatta kriz yönetimi olgunluğu düşük. Mayısta yapılan ankete göre şirketlerin yarıdan fazlasının yeterli bir kriz yönetim prosedürü bulunmuyor. KOBİ’lerin ise yüzde 31’inde kriz yönetim prosedürü yok.
Ciroda düşüş beklentisi yüksek.
- Endüstri-üretim sektörlerinde sırasıyla satışlar, üretim maliyetlerinde artış, likidite sıkıntısı ve tedarik zincirinde yaşanan problemler ön plana çıkıyor. Hizmet- servis sektöründeki öncelikli etki alanları ise satışlar, finansmana erişim, müşteri kaybı/ sözleşmelerin yenilenmemesi ve likidite.
- Anket katılımcılarının yüzde 82’si şirketlerinin 2020 cirolarında düşüş bekliyor. Turizm, inşaat/altyapı/gayrimenkul ve perakende sektöründe en az dört kişiden biri yüzde 20 ve üzeri ciro düşüşü bekliyor.
- İlk ankette önemli ölçüde bütçe revizyonuna gideceğini belirten KOBİ’lerin oranı yüzde 44’ten yüzde 23’e geriledi. Yıllık cirosu 10 milyon TL’den fazla olan şirketlere bakıldığında ilk ankette önemli ölçüde bütçe revizyonuna işaret eden katılımcıların oranı yüzde 15’ti, ikinci ankette yüzde 42’ye çıktı.