Umut Çelik / umut@businessworldglobal.com
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır “Endüstriyel üretimimizi güçlendiriyoruz. Bugün Türkiye sadece üreten değil, aynı zamanda ileri teknolojiyi ihraç eden de bir ülke haline gelmiştir” dedi.
Kacır, yeni gelişen ve çığır açan teknolojilerin savunma stratejilerinde devrim yapan gelişmelere imza attığını belirterek, şöyle devam etti:
“Yapay zeka operasyonları, otomasyon ve izleme, burada insan müdahalesini kısıtlayan daha etkin görev icra edilmesini sağlayan gelişmelerdir. Aynı zamanda kritik altyapıdaki kırılgan noktaların, zayıflıkların giderilmesine de katkıda bulunmaktadır. Özellikle devletler siber güvenlik tedbirlerini de önceliklendirmektedir. Kuantum teknolojileri, veri güvenliğini ve hassas muhabereyi artık müdahale edilemez veya kesintiye uğratılamaz bir şekilde güçlendirmiştir. Aynı zamanda istihbarat analizlerinde yapay zekanın rolü çok daha fazla miktarda artmıştır.”
“TEKNOLOJİYİ İHRAÇ EDEN ÜLKE HALİNE GELDİK”
Business World Global’e endüstriyel atılımlarla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Bakan Kacır, Türkiye’nin savunma sanayi ve teknolojisinin merkezindeki bir ülke olarak bu teknolojilerin ortaya koyduğu imkanlardan faydalanan bir ülke olduğunu söyledi.
Kacır, bundan faydalanmanın çok güçlü bir teknoloji yatırım altyapısı gerektirdiğini vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Endüstriyel üretimimizi güçlendiriyoruz. Bugün Türkiye sadece üreten değil, aynı zamanda ileri teknolojiyi ihraç eden de bir ülke haline gelmiştir ve Türkiye teknoloji ithal eden bir ülke olmaktan çıkıp bunu başarmıştır. Biz burada paradigma kaymalarından faydalandık ve çığır açan inovasyonlardan faydalanarak Türkiye’nin her zaman teknoloji inovasyonunun öncesinde yer almasını ve kendi kendine yeten bir ülke olmasını sağladık.”
“22 YILA BİR ASIRLIK KAZANIM SIĞDIRDIK”
Kacır, ” Yılmadan, pes etmeden hedeflerimizden bir an bile geri adım atmadan kutlu davamızın neferleri ile birlikte 22 yıla asırlık kazanımlar sığdırdık. 2002’ye kadar süregelen tarihin ağır işleyişini hızlandırarak sanayi ve üretim odaklı kalkınma hamlesini gerçekleştirmek bizlere nasip oldu. Türkiye 22 yıl öncesine kadar endüstri devrimlerini kaçıran, ağır sanayi hamlelerini gerçekleştiremeyen, küresel değer zincirlerinden payını alamayan, üretimi ve ihracatı ıskalayan insan kaynağını değerlendirmeyen bir ülke konumundaydı. Ancak 2002 yılından itibaren sağlanan siyasi istikrarla, hemen her alanda olduğu gibi sanayide ve üretimde de güçlü bir iradeyle büyük atılımlar gerçekleştirdik” diye konuştu.