ATO, Ankara tarihine Damgasını Vurmuş “Ankara Tiftiği’nin Coğrafi İşaret Tescilini Büyükelçilerin de Katıldığı bir Programla Kutladı.
Ekonomik kalkınmada yöresel ve bölgesel değerlerin rolünü artırmak için Coğrafi İşaret konusunda çalışmalar yürütenAnkara Ticaret Odası (ATO),bu çalışmalara bir yenisini daha ekleyerek Ankara tarihine damgasını vurmuş Ankara Keçisi’nden üretilen “Ankara Tiftiği”ne Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret tescili aldı.ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, “Hedefimiz Avrupa Birliği’nden tescil almak”dedi.
Ankara Tiftiği’nin Coğrafi İşaret Tescil Belgesi ATO Hizmet Binası’nda düzenlenen ve Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, Ankara Vali Yardımcısı Namık Kemal Nazlı ile 24 ülke büyükelçisi ile misyon temsilcilerinin katıldığı bir programla Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan tarafından ATO Başkanı Gürsel Baran’atakdim edildi.
Ankara Tiftiği için Çalışmak Onurdur
Programın açılışında konuşan ATO Başkanı Baran, Ankara Ticaret Odası olarak, “Ankara Döneri”, “Ankara Simidi”, “Ankara Tavası”, “Ankara Erkeç Pastırması” ve “Çamlıdere Höşmerim Tatlısı”nın ardından Başkent’in katma değer ve ihracat potansiyeli en yüksek ürünü olan “Ankara Tiftiği”ne coğrafi işaret tescili almaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
Ankara Keçisi’nin yüzyıllar boyunca Ankara merkezli küçük bir bölgede üretildiğini ve bu sayede 16’ıncı yüzyılda Ankara’da tiftiğe dayalı güçlü bir dokuma sanayi geliştiğini anlatan Baran, “Tarım Bakanlığı Müsteşarlığı da yapmış olan, Veteriner-Araştırmacı İhsan Abidin Akıncı’nın çalışmalarında, 1655’lerde Ankara’da 13 bin 555 tezgâhın var olduğu ve bu tezgâhlarda üretilen 20 bin top sof kumaşının Avrupa’ya ihraç edildiği bilgisi yer alıyor. Halep’ten Venedik’e kadar dünyanın birçok yerinde bu kumaşlar kullanılmıştı. Ankaralı tüccarların yurtdışına sof yüklerini götürmek üzere yaptıkları ticaret seferlerinin yanı sıra yabancı tüccarların da sof almak üzere şehre geldikleri biliniyor. Hatta Hollanda’daki bir müzeden getirilip Ankara’da Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenen ve Ankara Ticaret Odası olarak bizim de reprodüksiyonunu yaptırıp dağıttığımız Ankara Tablosu’nda, şehrimizin bu dönemi resmedilmiştir. İlimiz adıyla anılan kültürel bir mirasımızı ekonomimize kazandırmak için çalışma yapmak bizim için büyük bir onurdur” dedi.
Baran, sanayi devrimiyle birlikte tekstil sektöründe yapay lif gibi malzemelerin ağırlık kazanmasıyla tiftiğin önemini kaybettiğini ve bu süreçte Ankara Keçisi’nin, İngilizler ve Amerikalılar tarafından Türkiye dışına çıkarılarak, Güney Afrika ve Amerika’da da yetiştirilmeye başlandığını aktardı.
Son yıllarda doğal ürünlere olan talebin artmasıyla ve insanların sağlıklı ürün arayışları sonucunda Ankara Keçisi ve tiftiğinin yeniden önem kazandığına işaret eden Baran, şunları söyledi; “İlk başvurusunu 2016’da gerçekleştirdiğimiz ‘Ankara Tiftiği’ Türk Patent Enstitüsü tarafından 16 Temmuz 2021’de tescil edildi. ATO olarak, tiftiğimize sahip çıkmak ve Ankara Tiftiği’ni uluslararası arenada koruma altına almak için önümüzdeki süreçte Avrupa Birliği’ne de tescil başvurumuzu yapacağız. Böylece Ankara tiftiğinin, Türkiye’nin Avrupa tarafından tescillenmiş 8’inci ürünü olacağına inanıyoruz. Bugün Güdül, Beypazarı, Ayaş ve Kızılcahamam başta olmak üzere Ankara Keçisi’nden yaklaşık 300 ton yün elde ediliyor. Bu yeterli değil. Bunu artırmak için ciddi bir gayretimiz var. Tescille beraber bu ürünü kıymetlendirdiğimizde, ürüne olan ilginin artacağına inanıyoruz.”
Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece de konuşmasında Türkiye’de 2 bin 500 adet coğrafi işaret potansiyeline sahip ürün bulunduğunu belirterek, bu ürünlerin piyasalarda hak ettiği değeri bulması ve katma değer haline gelerek ticarette yer bulması ile alakalı çalışmalar sürdüklerini kaydetti
Işıkgece, “Ürünlerin piyasalarda hem tüketici gözünde hem üreticinin bilincinde yaygınlaşarak, raflarda ve ticarette hak ettiği değeri bulabilmesi adına çalışmalarımız son noktaya geldi. Coğrafi işaretli ürünleri rakiplerinden ayrıştırmak ve kırsal kalkınmayı desteklemek için önemli bir fırsat yakaladık. Bununla ilgili topyekûn bilincin yaygınlaştırılması gerekiyor” dedi.
Özel çalışmalar ve destek projeleriyle Ankara Tiftiği gibi özellikli ürünlerin yok olmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması çalışmalarının başarıyla devam ettiğini dile getiren Işıkgece, “İlleri dolaşarak yöresel ürünlerin gün yüzüne çıkması ve ticarette hak ettiği değeri bulması için çalışmalar yapıyoruz. Coğrafi işaretler, kültürümüzün yok olmaması, gelecek kuşaklara ulaşması, lezzetlerin çeşitliliğini yitirmemesi, kırsal kalkınmanın gelişmesi, bölgede ekonomi yaratılması için son derece önemli projeler. Bütün paydaşlarımızla el ele bunun arkasında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Üretim Yapanların Hikayesine Sahip Çıkıyoruz
Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız da Ankara Tiftiği’nin tarihi geçmişinden bahsettiği konuşmasında uygulanan doğru hayvancılık politikaları ve devlet destekleriyle çok önemli yol kat edildiğini ifade etti. Yıldız, “Çalışmalarımızda gördük ki devlet destekleri kritik bir önem arz ediyor. Bizler de destekleri artırmaya yönelik adım atma kararı aldık. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hayvan başına 20 lira anaç koyun ve keçi desteğine ilave olarak destekten Ankaralı üreticilerimizin de faydalanmasını sağlamış olduk” dedi.
Bu desteklerle popülasyonun artışının sağlandığını kaydeden Yıldız, Bakan Bekir Pakdemirli’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Yıldız, “Ankara Tiftik Keçisi’ni yaşatırken, bir kırsal kalkınma projesini de hayata geçirme imkânı buluyoruz. Özellikle ilerleyen süreçte Avrupa ve dünya nezdinde sürdürülebilirliğini sağlamak üzerine atılan adımlar çok değerli. Bu hikâye Kızılcahamam’da, Nallıhan’da, Güdül’de, Evren’de üretim yapanların hikâyesi. Şu an bizim yaptığımız onların hikâyesine sahip çıkmak” diye konuştu.
Büyük İş Başarıldı
Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Çokakoğlu, yerel yönetimlerin bulundukları şehirlerin ekonomik, sosyal ve politik anlamda dünyada daha iyi şartlara ulaşması açısından sahip olduğu özellikleri öne çıkarmaları gerektiğine değindi. Çokakoğlu, “Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak temsil ettiğimiz şehrin, ekonomik ve kültürel değerlerine sahip çıkarak sivil toplum kuruluşları ve merkezi hükümetimizle birlikte her türlü desteği sağlamaya kararlıyız. Ankara’nın önemli marka değerlerinden biri olan Ankara Tiftiği’ni dünyanın gündemine getirerek onu Ankara ismi ile birlikte tescil ederek çok büyük bir iş başarıldı” dedi.
Tescilden Sonra İşin Zor Kısmı Başlıyor
Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip ASAN, konuşmasında Türkiye’de coğrafi işaret tescil sayılarını paylaştı. An itibariyle 882 tescilli coğrafi işaretin alındığını ve 700 civarında da işlemi devam eden ürün olduğunu dile getiren Asan, yakın bir zamanda toplam coğrafi işaret sayısının bin 500’ü bulacağına dikkat çekti. Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde 7 adet coğrafi işaret tescilli ürünün yanı sıra işlemleri devam eden 22 ürünün de olduğunu kaydeden Asan, “Kuşkusuz tescil çok önemli ama tescilden sonra işin zor kısmı başlıyor. Coğrafi işaret, tescille koruma altına aldıktan sonra nasıl markalaştırılıp, ulusal ve uluslararası alanda bilinirliliğinin artırılabileceği konusu ortaya çıkıyor. Ankara Tiftiği’nin tarihsel olarak sahip olduğu önemi, alınan bu tescille geri kazanacağına inanıyorum. Hem ülkemizin tanıtımına hem üreticiler adına daha büyük katma değerler yaratılacağını ve ülkemizin zenginleşmesine önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi.
Mohair Angora Kurucu Ortağı Ayşegül Ertan da konuşmasında, asırlardır lüks bir elyaf olarak kabul edilen Ankara Tiftiği’nin sıcaklığı, parlaklığı ve dayanıklılığı sebebiyle tüm ipliklerin pırlantası olarak tarihe geçtiği bilgisini verdi. Ertan, “Bu kıymetli ipin anavatanı Ankara’dır ve bütün dünyaya da Ankara’dan yayılmıştır. İşte tam da bu noktada Ankara Tiftiği’ni doğduğu bu güzel topraklarda küllerinden tekrar yeşertmek için yola çıktık. Tiftiğimizi tüm dünyaya tanıtabilmek ve global bir marka haline getirme yolunda, bugün alınan Coğrafi İşaret tesciliyle çok önemli bir adım atıldı. Bu tescilin alınması Ankara Tiftiği için yeni bir dönemin başlangıcıdır”diye konuştu.
Coğrafi İşaret Tescili ve Marka
ATO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi M. Ülkü Karakuş, konuşmasında ATO olarak göreve geldikleri günden bugüne kadar özellikle coğrafi işaret tescili ve marka konuları üzerinde durduklarını belirterek, “Dünyada gelişmiş ülkelere baktığımızda markalarıyla, yerli üretimleriyle, ürettikleri teknoloji ile diğer ülkelerden ayrışmışlardır. Biz coğrafi işareti kalite, katma değer ve Türkiye’nin değerleri olarak ele alıyoruz. ATO olarak coğrafi işaret tescilinin ne kadar önemli olduğunun bilincinde hareket ediyoruz” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un birer telgraf göndererek Ankara Tiftiği’nin coğrafi işaret tescilini kutladığı programda, Ankara Kulübü Derneği Seymenleri gösteri gerçekleştirirken Ankara Kent Orkestrası’nın bir konseri yer aldı.
Büyükelçiler Katıldı
Programa Bosna Hersek Büyükelçisi Adıs Alagıc, Bangledeş Büyükelçisi Mosud Mannan, Çek Cumhuriyeti Büyükelçisi Pavel Kafka, Güney Sudan Büyükelçisi Majok Guandong Thiep, Karadağ Büyükelçisi Perisa Kastratovic, Kırgızıstan Büyükelçisi Kubanıçbek Ömüraliyev, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçisi Kemal Köprülü, Küba Büyükelçisi Luis Alberto Amoros Nunez, Litvanya Büyükelçisi Audrius Brüzga, Nijer Büyükelçisi Salou Adama Gazibo Ürdün Büyükelçisi Ismaıl Issa Rıfaıe, Tayland Büyükelçisi Phantipha Iamsudha Ekarohit; Arjantin, Bulgaristan, Gürcistan, Lübnan, Romanya, Rusya, Srilanka Ticari Ataşeleri; Hindistan Misyon Şefi Yardımcısı Gaurav Gandhi, İzlanda Fahri Konsolosu Yavuz Selim Sarıibrahimoğlu, Kamerun İkinci Müsteşarı ile yabancı misyon temsilcileri de katıldı.