Umut Çelik / umut@businessworldglobal.com
Türkiye’de 30 yıldır faizsiz finansman sistemiyle vatandaşları ev ve otomobil sahibi yapan FuzulEv’in Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal ile BDDK intibak sürecini, sektördeki son gelişmeleri ve gelecek planlarını Business World Global için konuştuk.
Fuzul’ün öncülük ettiği BDDK intibak sürecini bize anlatır mısınız?
Faaliyet gösterdiğimiz tasarruf finansman sektörüne her geçen gün yeni bir oyuncu dâhil olmaya başlamıştı. Bu durum nedeniyle kişilerin ev, otomobil ve çatılı iş yeri edinimlerini en uygun şekilde sağlayan tasarruf finansman sektörünün sıkıntı yaşamaması için bir an evvel adım atılması gerekiyordu. Sektörümüzün yasal güvenceye alınma sürecinin başlangıcı, 2015 yılına uzanıyor. İlk aşamada sürecin hangi bakanlık tarafından yürütülmesi gerektiği konusunda belirsizlik vardı. Sistem vatandaşların birikimlerine dayalı bir uygulama olduğundan Fuzul Tasarruf Finansman AŞ olarak sektördeki yapılanmanın BDDK’ye bağlı yürütülmesini talep ettik.
“CUMHURBAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Tarafların konuya titizlikle eğilmesiyle geçen yıl mart ayında çalışmalara başlandı. Hem sürecin başlamasında hem de başarıya ulaşmasında kararlı duruşuyla belirleyici olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şahsım ve sektörümüz adına teşekkürlerimi sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla süreç başladıktan sonra ilk aşamada yetkili kurum tespit edilip taslak yasa ortaya çıktı. Akabinde komisyon aşaması tamamlandı. Taslak yasa yüce Meclisimizde kabul edilerek, 07.03.2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girdi. Kanun, tasarruf finansman faaliyeti sürdüren firmalara ilk bir ay içerisinde intibak başvurusu yapmaları için süre veriyor, akabinde de intibak planlarını sunmalarını gerekli kılıyordu. Bu sürecin 7 Nisan’da tamamlanmasının ardından BDDK sunulan planları incelemeye aldı. 2 Temmuz tarihli ara kararla da altı firmayla intibak sürecine devam edileceği ilan edildi. BDDK’nın 28.04.2022 tarihli duyurusuyla da altı firmanın intibak taleplerinin onaylandığı açıklandı. Akabinde 29.04.2022 tarihli TMSF duyurusuyla daha önce tasfiye olmasına karar verilen firma müşterilerinin bu altı firmaya devredileceği, müşterilerin dilerse devir olduğu firmalarda yeni sözleşmelerle sürecine devam edebileceğini veya fesih talep edip TMSF’ye iade olunacağı, tasarruf ödemeleri ve organizasyon ücretinin yüzde 20’lik kısmının ise kendilerine bir ay içerisinde ödeneceği ilan edildi.
Lisans sürecinin onaylanmasıyla birlikte Fuzul’ü sektörde nasıl konumlandırıyorsunuz?
Gerek sermaye gücümüz gerek müşterilerimizle yıllara dayalı iş birliğimiz, bundan sonrasına dair umudumuzu ve heyecanımızı daha da artırıyor. Lisans sürecinin onaylanması, sektörümüze güven sağladı. Fuzul, süreci en iyi yöneten şirketlerden biri oldu ve intibak gerekliliklerini hızla sağlayarak sürecimizi tamamladık. Hâlihazırda büyüyen sektörün büyüme ivmesini artıracağı kanaatindeyim ve bu sürecin lokomotifi olacağımızı düşünüyorum.
Devraldığınız tasarruf şirketlerinde son durum nedir?
TMSF tarafından kontrolleri sağlanan müşterileri devralıyoruz. Bu müşteriler şayet bizimle yola devam etmek isterlerse onlara yardımcı oluyoruz. Devam etmek istemeyenler ise TMSF’ye bildiriliyor ve bu müşterilerin birikmiş paraları ile katılım paylarının yüzde 20’si peşin olmak üzere bir ay içerisinde kendilerine iade ediliyor. Tasarruf oranını artırmak isteyen müşterilerimize artırmak istediği tutar üzerinden destek sağlayarak ödenmesi gereken katılım payında yüzde 50 indirim sağlıyoruz.
Türkiye’de tasarruf finansmanı modelin her geçen gün daha ilgi görüyor. Mevcut piyasa şartlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kanuna göre; ev, araç ve çatılı iş yeri dışında sistemde yeni ürün bulunmuyor. Ancak sistemin daha sağlıklı yürütülebilmesi adına ürünlerde çeşitliliğe gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sektörün daha geniş kesimler tarafından tercih edilmesi için ihtiyaçlara göre çeyiz hesabı, okul hesabı gibi kalemlerin de sisteme dâhil olması gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca mevcut sistemde kanuni olarak 1 milyon TL’lik ev sınırının önümüzdeki dönemde 5 milyon TL’ye çıkarılması için ilgili otoriter ile görüşmeler yapılıyor.
NEGATİF ALGI BERTARAF EDİLDİ
Öncelikle şunu söyleyebilirim ki lisans süreciyle birlikte sisteme yönelik negatif algı, bertaraf edildi ve sektör açısından yeni bir dönem başladı. Biz sektör temsilcileri olarak İtibar Yasası’nın da çıkartılmasını istemiştik. Bankacılık Yasası’na tabi olduğumuz için bu yasanın da olması gerekiyor. Birlik çatısı altında birleşmemizin ardından, bahsi geçen yasanın çıkması konusuna yoğunlaşacağız.
Dijitalleşme hamlelerinizden bahseder misiniz?
Hem yaygın şube ağları hem de dijital dönüşüm süreçleriyle sektörün en güçlü firması olmaya devam edeceğiz. Dijitalleşme sürecinin tamamlanması ve güçlü insan kaynağı altyapısı bize, önemli avantaj sağlayacak. Dijital dönüşüm sürecinden geçiyoruz, bu dönemde daha çok iletişim ve etkileşim hâlinde olanların öne çıkacağına inanıyorum.
2022 FUZUL İÇİN DİJİTALLEŞME YILI OLACAK
Fuzul olarak 2021’de başladığımız dijital dönüşümü, 2022’de artırarak sürdürüyoruz. Dolayısıyla Fuzul için 2022 yılı dijitalleşme yılı olacak. Öyle ki vatandaş, bir tuşla sonuca ulaşabilen firmayı tercih edecek. Fuzul Tasarruf Finansman AŞ olarak yaygın şubeleşme, dijital çözümler, güçlü insan kaynağı ve sürdürülebilir finans gücüyle sektörün lokomotifi olmaya devam edeceğiz.
Gelecek dönem öngörüleriniz nelerdir?
Yasal güvence sonrasında sektöre olan ilginin artacağı ve sermaye gruplarının bu alanda faaliyet yürütmek için başvuruda bulunacağını öngörüyorum. Ayrıca sektörün büyümesi için yeni firmaların olmasını da arzu ettiğimi belirtmek istedim. Öte yandan katılım bankalarının bu alana yönelik çalışma yaptığının duyumlarını alıyoruz. Sektörümüzde sermaye şartının 100 milyondan 350 milyona çıkması konuşuluyor. Ben de 250 milyon TL sermaye şartının kabul edileceğine düşünüyor ama bu zorunluluk nedeniyle sektöre kolay girişlerin olmayacağını da tahmin ediyorum.
REKABETTEN KORKMUYORUZ
Şunu da vurgulamak istiyorum: Rekabetten korkmuyoruz. Sistem gerçek anlamda özveri istiyor. Sadece sermaye şartını sağlayıp faaliyet yürütülecek bir sistem değil. Tasarruf finans; sosyal sorumluluk duygusu yüksek, kârlılık oranları düşük bir sistemdir. Dolayısıyla sektöre bu bilinçle adım atılmasını doğru buluyorum. En önemlisi de vatandaş ile iletişim hâlinde olunmalı. Ben nihayetinde sektörde yaklaşık 10 firmanın faaliyet yürüteceğini tahmin ediyorum.
