Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü
İnsan bazı markaları sadece birer şirket olarak değil, aynı zamanda bir çağın tanığı olarak da görür. Link Bilgisayar, işte o nadir kurumlardan biri. Bir yandan yazılım dünyasının karmaşık yollarında yürürken, öte yandan Türkiye’nin dijitalleşme serüveninin içinde, kalbinde yer almış bir yapıdan söz ediyoruz. 41 yıl… Kolay değil. Dile kolay, ama anlatırken zaman bile yavaşlıyor.
Geçtiğimiz günlerde Link Bilgisayar Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Geyik ile bir araya geldik. Sohbetimiz, klasik bir iş dünyası değerlendirmesinden öte; dijital çağın ruhuna, teknolojiye, sürdürülebilirliğe ve biraz da idealizme uzandı. Çünkü Link’in hikâyesi sadece rakamlarla değil, vizyonla yazılıyor.
Dijitalleşme ve Yeşil Dönüşüm: İkiz Yolculuk
Sayın Geyik’in altını kalın çizgilerle çizdiği bir gerçek var: Geleceğin iş dünyasında dijitalleşme ve yeşil dönüşüm birbirinden ayrı düşünülemez. Bu, kulağa klişe bir slogan gibi gelebilir. Ancak Link Bilgisayar bunu slogan değil, strateji olarak benimsemiş. Yazılım çözümlerinin karbon ayak izini azaltmaya yönelik tasarlandığı, bulut tabanlı sistemlerle enerji verimliliği sağlandığı bir geleceğin içindeyiz artık. Geyik’in ifadesiyle: “Sadece yazılım değil, ‘değer üreten bir dönüşüm partneri’ olmak istiyoruz.”
Burada dikkat çeken nokta şu: Şirketler artık sadece işini iyi yapmakla yetinmiyor; aynı zamanda çevresel ve toplumsal sorumluluklarının da farkında hareket ediyor. Link Bilgisayar, bu farkındalığı ürünlerine kodlamış.
2025’e Güçlü Başlangıç: Rakamlar Yalnız Değildir
Rakamlarla konuşmayı seven biri değilim, ama bazı sayılar susmaz. 2025 yılının ilk çeyreğinde Link Bilgisayar’ın cirosu 12 kat artarak 294,8 milyon TL’ye ulaşmış. FAVÖK ise 104,5 milyon TL. Daha ilginci, bu büyüme istikrarlı bir stratejinin eseri. Geyik, şirketin sürdürülebilir büyüme politikasına güveniyor. Haklı da. Zira hisselerinin Borsa İstanbul Yıldız Pazar’da işlem görmeye başlaması, bu stratejinin somut bir ödülü.
ASELSANNET İş Birliği: Savunmada da Varız
Şirketin büyüme rotasında öne çıkan başlıklardan biri de savunma ve güvenlik teknolojilerine yönelmesi. ASELSANNET ile yapılan iş birliği, yalnızca bir yatırım hamlesi değil; aynı zamanda yüksek teknoloji üretiminde yerli ve milli çözümlerle var olmanın ifadesi. Bu iş birliği, Link’in savunma sanayi gibi stratejik bir alanda da söz sahibi olmaya hazırlandığını gösteriyor.
Şaban Geyik bu konuda net: “Yüksek katma değerli projelerde yer alarak bu başarıyı uluslararası arenaya taşımak istiyoruz.” Şirket artık sadece iç pazarda değil, globalde de rekabet etmeye hazırlanıyor.
Vitalis Hamlesi: IOT ve Yapay Zekâ Alanında Sıçrama
2024’ün önemli adımlarından biri de Link’in Vitalis Teknoloji’yi bünyesine katması oldu. Bu birleşme, bir nevi dijital devrimin hızlandırıcısı. Çünkü IOT, yapay zekâ ve büyük veri analitiği konularında Vitalis’in know-how’ı ile Link’in köklü yazılım tecrübesi birleşiyor. ERP sistemlerinden üretim süreçlerine kadar, her şey daha akıllı, daha hızlı ve daha verimli hale geliyor.
Bu noktada Geyik’in şu sözü dikkat çekici: “İşletmelerin üretim hızını artırırken maliyetleri düşüreceğiz. Dijital dönüşüm yalnızca teknoloji değil, aynı zamanda akıl işidir.”
Kampüslere Dijital Dokunuş: Geleceğin Üniversiteleri
Şirketin bir diğer vizyoner adımı ise üniversitelerle yaptığı iş birlikleri. Eskişehir Teknik Üniversitesi ve Katip Çelebi Üniversitesi ile başlatılan “Akıllı ve Güvenli Kampüs” projeleri, Türkiye’nin akademik altyapısında dijital dönüşümün habercisi. Bu projelerde plaka tanıma sistemlerinden entegre geçiş kontrol sistemlerine kadar birçok akıllı çözüm hayata geçmiş durumda.
Burada amaç sadece dijital güvenlik değil, aynı zamanda kampüs yaşamının daha verimli ve güvenli olması. Yani geleceğin üniversiteleri Link imzası taşıyacak gibi görünüyor.
2026 Projeksiyonu: Sınırları Zorlayan Bir Vizyon
Peki sırada ne var? Geyik’in 2026 vizyonuna kulak verelim: Akıllı şehirler, kritik tesis yönetimi, yapay zekâ destekli trafik sistemleri ve “Yeşil ERP” projeleri… Üstelik tüm bu alanlarda hem kamuya hem özel sektöre hizmet verilecek.
Bir başka deyişle; Link Bilgisayar artık sadece bir yazılım şirketi değil, dijital dönüşümün kılavuzu haline gelmek istiyor. Bu hedefin merkezinde Ar-Ge var. Hatta Ar-Ge’yi bir fonksiyon değil, bir yaşam tarzı olarak tanımlıyorlar.
“Dijitalleşme, artık lüks değil; zorunluluk”
Söze, dijitalleşmenin Türkiye’deki seyrinden girdik. Şaban Geyik’in tespiti net:
“Artık işletmeler için dijitalleşme bir tercih değil, hayatta kalma stratejisi. Bunun farkında olmayan şirketlerin uzun vadede rekabet şansı yok.”
Geyik’e göre dijital dönüşüm; yalnızca bir yazılım lisansı almak ya da birkaç bulut çözümüyle yüzeysel yenilik yapmak değil. Esas mesele, şirketlerin süreçlerini, iş yapış biçimlerini ve hatta düşünme tarzlarını yeniden inşa etmeleri.
“Biz Link Bilgisayar olarak, sadece teknolojiyi sunan değil; şirketlerin dönüşümüne ortak olan, o yolculukta onlara eşlik eden bir çözüm ortağı olmak istiyoruz. Bir tür dijital yol arkadaşı…”
Vitalis ile Yeni Dönem: Yapay Zekâ, IoT, Endüstri 5.0
Vitalis Teknoloji’nin Link çatısı altına girmesi, şirketin adeta dijital turbo motoru olmuş. IoT, yapay zekâ, veri analitiği gibi geleceğin teknolojileri artık sadece vizyon değil; ürün haline geliyor.
“Yapay zekâ ile ERP yazılımlarımızı daha öngörülebilir, daha akıllı hale getiriyoruz. Böylece işletmelerin maliyetlerini düşürüp, karar alma süreçlerini hızlandırıyoruz.”
Bu, klasik ERP çözümlerini veriyle ve öğrenen algoritmalarla donatma stratejisi. Şirketler artık sadece geçmişi analiz etmeyecek, geleceği tahmin edebilecek. İşte Link’in hedeflediği dönüşüm tam da bu.
Akıllı Kampüsler: Üniversite-Sanayi İş Birliğinde Yeni Boyut
Link Bilgisayar’ın bir başka stratejik hamlesi ise üniversitelerle geliştirdiği “Akıllı ve Güvenli Kampüs” projeleri. Eskişehir Teknik Üniversitesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ile başlatılan bu projelerde, geçiş kontrol sistemlerinden yapay zekâ tabanlı güvenlik çözümlerine kadar kapsamlı dijital altyapılar kuruldu.
Geyik bu projeleri anlatırken heyecanını gizlemiyor:
“Geleceğin mühendislerini yetiştiren kurumlara teknoloji taşımak; yalnızca iş değil, sosyal bir sorumluluk. Biz üniversitelerle birlikte öğreniyoruz, birlikte gelişiyoruz.”
Teknolojinin hızla değiştiği bir dünyada, 41 yılı geride bırakmak başlı başına bir başarı. Ama esas mesele şu: Geçmişle övünmek yerine, geleceği inşa etmeye odaklanmak. Link Bilgisayar da tam olarak bunu yapıyor. Sadece bugünün değil, yarının da dijital ihtiyaçlarını okuyarak, yazılımın ötesinde bir dönüşüm vadediyor.
Link Bilgisayar, bugün geldiği noktada artık sadece bir yazılım geliştirici değil; stratejik bir dijitalleşme partneri. 41 yıllık birikimini yeni nesil teknolojilerle harmanlayan şirket, Türkiye’nin dijital ekonomi vizyonunda kritik bir rol üstleniyor.
