Dünya genelinde 24 noktada üretim yapan, 27.000 çalışanı, 3.500’den fazla servis saha mühendisi ile çalışan Türkiye’de de daha önceki partneri Siemens ile 1985’te yolculuğuna başlayan ve 2016’dan beri bugünkü ismi olan Vertiv markası ile hizmet veren marka, veri merkezlerinin enerji çözümlerinde kritik rol üstleniyor.
Vertiv Türkiye ve Orta Asya Satış Direktörü Atilla Görmüş, yapay zeka teknolojisinin soğutma ihtiyaçlarını baştan aşağı değiştireceğini söyledi. Yapay zekanın daha fazla enerji tükettiğini ve daha fazla soğutulması gereken yapıya sahip olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
Diğer şirketler Vertiv’in arkasından geliyor
“Yapay zeka önümüzdeki günlerde enerji ihtiyacını daha fazla artıracak. Daha çok enerji harcayan çipler daha fazla ısınacaklar. Yapay zeka ihtiyacı bunu doğuruyor. Bu alanda çalışan ABD’li dev teknoloji şirketi NVIDIA yapay zeka noktasında GPU çipler üretiyor GPU’lar bu noktada halihazırda kullanılan CPU çiplere göre çok daha fazla ısı üretiyor. Ve bu surette de ısındığı kadar da soğutulma ihtiyacı ortaya çıkıyor. İşte bu noktada Vertiv olarak biz NVIDIA ile daha Ar-Ge aşamasından itibaren çalışıyoruz. NVIDIA ‘Biz yapay zeka için gerekli bu çipi nasıl soğutabiliriz’ diye Vertiv ile işbirliği yapıyor. Ve çip yapay zeka alanında kullanımı kadar soğutulabilme potansiyeli ve özellikleriyle de tasarlanıyor; böylece üretim aşamasına geçiliyor. Bu noktada Intel de bu alanda yine yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Rahatça şu ifadeyi kullanabilirim: Vertiv olarak biz şu anda soğutma teknolojisine yön veren kuruluşuz. Bunu önce biz yapıyoruz, diğer şirketler ise arkamızdan geliyor.”
100’ü aşkın profesyoneli Innovation Radshow’da ağırladık
Geçen hafta İstanbul’da önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptıklarını kaydeden Görmüş, birçok sektörden önemli temsilcileri bir araya getirerek onlara gerçekleşecek yapay zeka ve soğutma dönüşümünü aktardıklarını kaydetti. “Günümüzde yapay zeka ile her şeyi yapabilirsiniz. Önceki hafta İstanbul’da Vertiv AI Solutions Innovation Roadshow etkinliğini düzenledik. Bu etkinliğe bankacılık, fintek, otomotiv, telekomünikasyon, üretim, sanayi gibi birçok alandan 100’ü aşkın profesyonel katıldı” ifadelerini kullanan Atilla Görmüş, şunları söyledi:
“Katılımcılara, yakın gelecekte yapay zekanın ihtiyacı olan soğutma çözümlerini anlattık. Günümüzde yapay zeka pek çok iş kolu için kullanılıyor. Bir e-ticaret şirketi yıl içinde milyonlarca adet satış yapıyor. Bu satışı analiz ederek müşterilerin hangi saatte, hangi alışveriş alışkanlığını gösterdiğini işleyebilmesi için bu datanın veri merkezinde saklanması ve yapay zeka tarafından işlenmesi gerekiyor. Yine sağlık alanında yıl içinde en çok hangi sağlık sorunlarıyla ilgili başvuruların geldiği, hangi tedavilerin uygulandığı, ne kadar başarı başarısızlık sağlandığı, hangi ilaçların nasıl reaksiyonlar verdiğine ilişkin tüm tahliller, görüntülemeler, laboratuvar incelemeleri tüm bu veriler yine veri merkezinde saklanıyor ve yapay zeka tarafından analiz edilerek buna ilişkin bir sağlık haritası çiziliyor. Tüm bunlar beraberinde verinin saklanacağı veri merkezleri ve yapay zeka kullanımını; ikisi de soğutma ihtiyaçlarını beraberinde getirecek.”
Proje aşamasında sürece dahil oluyoruz
Her alanda rekabetin ciddi şekilde arttığını kaydeden Vertiv Türkiye ve Orta Asya Satış Direktörü Atilla Görmüş, bunun veri merkezi teknolojileri alanında da giderek büyüyen bir yapıya sahip olduğunu aktardı. “Bir marka kendini teknoloji ve yapay zeka konularında ilerletirken, sürdürülebilirlik alanında ise gereğini yapmadığında rekabette geriye düşecek” diyen Görmüş, veri merkezlerini soğutma işinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Dijitalleşmeninde etkisi ile 2010’dan sonra dünyada her alanda rekabet ortamı ciddi şekilde yükselmeye başladı. Veri Merkezi alanında da durum böyle. Fakat iş çözüme geldiği zaman; soruna en uygun çözümü bulmanın yanında bunu daha ilk anda yani veri merkezi tasarlanma aşamasındayken hangi soğutma sistemini kullanalım noktasında Vertiv bulunuyor. Biz bu noktada partnerlerimiz ile ortak çalışarak tasarımdan itibaren en uygun soğutmayı veri merkezinin kurulacağı yerin iklimi, coğrafyası, veri merkezinin kullanım amacına uygun şekilde tasarlıyoruz. Halihazırda yapılmış veri merkezlerinin ise oda sayısı, metrekaresi, mimarisini ele alarak yine en uygun soğutma çözümünü kendileri için üretiyoruz. Hazır olan bir sistemi değil o merkez için ideal olanı tasarlayıp sunuyoruz. Bazı alanlarda gazlı soğutma, bazı alanlarda havada havaya soğutma, döşeme altı üflemesi gibi uygulama mühendislerimiz alana giderek bu noktayı planlıyor. İş birliği yaptığımız kuruluşa ‘Veri Merkezi yapmayı tasarladıkları binaya, 10 yıllık sahip olma maliyeti en uygun olan soğutma çözümünü alternatifleri ile birlikte sunuyoruz. Uygulama mühendislerimizin ürettikleri çözüm, rekabete açık, tek markayı işaret etmeyen, uluslararası standartlara uygun tasarlanmaktadır. Biz bu teknolojiyi üreten, ortaya koyan şirket olarak Müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun projeyi üretmeye çalışıyoruz. Bu da her zaman maliyet ve verimlilik anlamında faydalı oluyor.”
Her zaman müşteriyi düşünüyoruz
“Eğer proje aşamasından itibaren bir soğutma sistemini planlamaya başlarsak, o zaman işler çok daha kısa sürede rayına oturuyor. Kesintisiz güç kaynağı bir kabindir, dizaynı ve kurulumu, soğutmaya göre daha kolaydır. Getirirsiniz, 100 kw enerjiyi size sağlar. Fakat soğutma öyle değil. Soğutmada beklenti çok önemli. Siz ne yapmak istiyorsunuz? Kaç metrekare odayı ya da kabini soğutacaksınız? Bunlar çok önemli. Basit bir kutu teklifi verdiğinizde, fiyat odaklı giden bir şirket ile çalışamazsınız. Mutlaka rekabet nedeniyle sizden daha ucuz şekilde temin eden firmalar olacaktır. Fakat proje bazlı gidildiğinde kazan kazan prensibi ile hareket etme fırsatını buluyoruz. Soğutma ihtiyacı olan odanın CFD (Computational Fluid Dynamics) Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği analizini yaparak çözüm öneriyoruz. Eğer bir kullanmayı planladığınız soğutma sistemini devreye alırsanız, odanın şu bölümleri soğumayacak. Onun yerine önerdiğimiz sistemi kullanın diyoruz. Çok sayıda ürün bulunuyor. Aynı ürün gamında bile birçok alternatif bulunuyor. Diyelim ki sistemi Ankara’da kullanacak. ‘Ankara’nın nemi genel olarak düşük, oda koşulları uygun ve nemlendiriciye ihtiyaç yok diyoruz. Danışman olarak biz bunu söylüyoruz. Türkiye’de 1985’ten Siemens ile başlayan bugün Vertiv ismiyle devam eden yolcuğumuzda biz bütçeye bakarak hareket etmiyoruz. İşin verimliliğine bakıyoruz. Bir banka ile çalışırken tüketicinin her zaman kesintisiz hizmet alma sorumluluğunu düşünerek hareket ediyoruz. Datacenter’da kullandığı elektrik ve soğutma ekipmanlarındaki oluşabilecek bir arıza veya bakım yapıldığında oluşabilecek kesinti nedeniyle o sırada markette veya herhangi bir yerde alışveriş yapan müşterinin kasada kalmasını istemeyiz. Önce müşterimizin ihtiyaçlarını tespit edip teknik anlamda mutabık kalıyoruz, sonra da bütçeye geçeriz diye çalışıyoruz. Ucuz bir soğutma sisteminin çok pahalı bedelleri olabiliyor.”
Yapay zeka ile büyük bir dönüşüm başladı
Yapay zeka yatırımlarının günden güne artacağını kaydeden Görmüş, “Yapay zeka yatırımları ve ilgisi her geçen gün artacak. 2022’de 40 milyar dolar olan yapay zeka yatırımları, 2027’de 400 milyar dolar, 2032’de 1.3 trilyon dolara ulaşacak. Yapay zekadan kaçmak mümkün değil. Bir merkezi işlem birimi CPU’nun 32 saatte verdiği bilgiyi GPU 1 saniyede veriyor. CPU çipli bir bilgisayarın ürettiği ısı 200 watt kadar iken GPU çip ise 1.5 kilowatt’lık elektrikli ısıtıcının verdiği ısıyı veriyor. Sim kart büyüklüğündeki bir çip işte bu ısıyı veriyor. Biz bu soğutmayı sağlıyoruz ki çip çalışabilsin. 2000’li yılların başında kabin başına 1 kilowatlık soğutma normaldi, bugün 100 kilowattı konuşuyoruz. Vertiv’in büyüme stratejisi buna uygun şekilde düzenleniyor. Sadece soğutma değil veri merkezinin ihtiyacı olan kesintisiz enerji, elektrik ve BT altyapısı alanında da yatırımlar yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilirlik çok önemli olacak
“Şirketler yapay zekaya ve yapay zeka ile üretime, satışa, pazarlamaya yaptıkları yatırımı yapay zeka altyapısına da yapmazlarsa; rekabette geriye düşecekler” Atilla Görmüş aynı şekilde sürdürülebilirliğin de çok önemli olduğunu belirtti. Hidrojen teknolojisi üzerinde çalıştıklarını sözlerine ekleyen Görmüş, şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik konusuna çok önem veriyoruz. Bugün ana kaynağımız şebeke. Biz 2032’ye doğru, enerji tarafında ana bileşeni hidrojenden üretilen kaynaklar olacak. Şu anda oraya doğru gidiyoruz. Bu sadece bizim değil ABD’de özellikle toplantılarda teknik kişiler olurdu ama karbon ayak izini azaltmak için biyologlar da toplantılarda ve karar vericiler arasında bulunuyor. Vertiv’in klasik ürünleri veri merkezleri için devam ediyor. Yapay zeka için yeni daha büyük kapasiteye sahip ürünlerimizi de piyasaya sürüyoruz. 2032’de asıl enerji kaynağı şebeke değil, yedek enerji olacak. Hidrojen ise asıl enerji olacak. Karbon ayak izini azaltmakta Vertiv yine lider olacak.”
Ülkemizin büyük bir potansiyeli var
“Türkiye’nin büyük bir veri merkezi potansiyeli var” ifadelerini kullanan Atilla Görmüş, “Ortadoğu ile Avrupa arasında köprü pozisyonu görüyoruz. Türkiye’de arsa, işçilik ve enerji maliyetleri açsından da önemli avantajlar var. Veri merkezi yatırımı yapmak isteyenler bunun dışında hukuk, ekonomi, özgürlük endeksi gibi kriterlerini de dikkate alıyorlar” diye konuştu.