Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüme kaydetti.
Türkiye İstatistik Kurumu, bu yılın ikinci çeyreğine (nisan-haziran) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı döneminde göre yüzde 7,6 artış gösterdi.
Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH tahmini, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 114,6 artarak 3 trilyon 418 milyar 967 milyon lira olarak gerçekleşti. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 219 milyar 335 milyon olarak gerçekleşti.
GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla zincirlenmiş hacim endeksi olarak finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 26,6, hizmet faaliyetleri yüzde 18,1, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 11, sanayi yüzde 7,8, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 5,3, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 4,1, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 1,9 ve kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 1,7 arttı. Tarım, ormancılık ve balıkçılık yüzde 2,9 ile inşaat sektörü ise yüzde 10,9 azaldı.
Önceki yıllara ilişkin büyüme verilerinde de revizyona gidildi.
GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, ikinci çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7,3 arttı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,1 arttı
Buna göre, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,1 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, ikinci çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7,3 artış gösterdi.
Hane halkı tüketim harcamaları yüzde 22,5 arttı
Yerleşik hane halklarının tüketim harcamaları, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 22,5 yükseldi. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 2,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 4,7 artış kaydetti.
Mal ve hizmet ihracatı, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 16,4, ithalatı ise yüzde 5,8 yükseldi.
İş gücü ödemelerinde yüzde 66,4 artış
İş gücü ödemelerinde söz konusu dönemde yüzde 66,4, net işletme artığı/karma gelir yüzde 134,7 artış gösterdi.
İş gücü ödemelerinin cari fiyatlarla gayrisafi katma değer içindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 32,6 iken 2022 ikinci çeyrekte yüzde 25,4 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise bu dönemler itibarıyla yüzde 49,2’den yüzde 54’e çıktı.
İŞ DÜNYASI BÜYÜMEDEN MEMNUN
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ikinci çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 7,6 büyüdü. Büyümenin açıklanmasıyla iş dünyasından mesajlar paylaşılmaya başlandı
MÜSİAD: Yüzde 7,6’lık büyümeyi oldukça değerli buluyoruz
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Asmalı yaptığı açıklamada, “Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,5’le oldukça başarılı bir performans sergileyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte de yüzde 7,6 oranında büyüyerek hem üretim hem de ihracat becerisini sürdürmeyi başarmıştır. Böylece Çin’in yüzde 0,4, ABD’nin yüzde 1,7, İngiltere’nin yüzde 2,9, Avro Bölgesinin ise yüzde 3,9 büyüdüğü bu dönemde ülkemiz, G20’de 2’nci sırada yer alarak küresel ekonomi içerisinde yine pozitif ayrışmıştır” dedi.
MÜSİAD Başkanı Asmalı sözlerini şöyle sürdürdü: “Söz konusu büyümeye 13,9 puanlık katkı sağlayan iç talebin yanı sıra, net dış talebin 2,7 puan ve yatırımların ise 1,2 puanlık pozitif etkileri, Türkiye ekonomisinin homojen bir büyüme kaydettiğine işaret etmesi bakımından oldukça önemli bir gösterge olmuştur. İlk çeyrekte büyümeye katkısı 0,3 puanla oldukça sınırlı kalan yatırımların ikinci çeyrek itibariyle hız kazanması dikkate değer bir gelişmedir. Bu dönemde imalat sanayiinde kaydedilen yüzde 9,1’lik genişleme ve hizmetler sektöründe gözlenen yüzde 18,1’lik artış da büyümenin güçlü seyrine önemli katkılar vermiştir. İnşaat ve tarım sektöründe gözlenen daralmaların ise yılın ikinci yarısında pozitife dönmesini bekliyoruz. Küresel ekonominin henüz Covid-19 şokunu tam anlamıyla atlatamadan Rusya-Ukrayna Savaşı’yla ciddi bir sarsıntı yaşadığı yılın ikinci çeyreğinde, Türkiye ekonomisinin yüzde 7,6 oranında büyüme kaydetmiş olmasını oldukça değerli buluyoruz. Yılın üçüncü çeyreğinde nispi bir yavaşlama gözlenen ekonomik aktivite, ekonomi yönetimi tarafından alınan son tedbirlerle birlikte ivme kazanmaktadır. Bu bağlamda Türkiye ekonomisinde pozitif büyüme sürecinin önümüzdeki dönemde de süreceğini ve OECD, Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşların ülkemize yönelik büyüme beklentilerini yukarı yönde revize etmek zorunda kalacaklarını tahmin ediyoruz.”
İSO: Türkiye büyümesine paralel bir seyir göstererek dirençli görünümünü koruduğunu söyleyebiliriz
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyrek büyüme rakamlarına yönelik “Türkiye 2022 yılının ikinci yarısında yüzde 7.6 büyüyerek; yüksek büyüme odaklı hedefine uyumlu şekilde bir büyüme skoru elde etmiştir. Böylece ekonomi yılın ilk yarısı boyunca güçlü büyüme performansını korumuştur.
Sanayimizin ilk çeyrekte 8,2 olan yıllık büyüme oranı ikinci çeyrekte yüzde 7,8’e gerilese de Türkiye büyümesine paralel bir seyir göstererek dirençli görünümünü koruduğunu söyleyebiliriz. Bu direnci, özellikle imalat sektöründe birinci çeyrekteki yüzde 8 olan büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 9.1’e çıkmasında daha net görmekteyiz.
Bu verilere bakarak sanayi sektörümüzün büyüme içindeki payını koruduğunu, sanayinin büyümeye değerli katkısını sürdürmekle birlikte, bir durağanlaşmanın da hafiften kendini göstermekte olduğunu söylememiz gerekiyor.
Özellikle İSO olarak her ay açıkladığımız Türkiye İmalat PMI verileri ile Avrupa’dan gelen resesyon haberlerinin ihracatımızda oluşturabileceği muhtemel olumsuzluklar, ekonomimizin büyümesinde de bir ivme kaybı olabileceğini işaret etmektedir.
İçinde bulunduğumuz çeyrekteki bu öncü göstergeler, bize sanayinin güncel sorun ve beklentilerinin bitirilebilmesinin, sanayimizin büyümeye istikrarlı katkısını sürdürebilmesi açısından ne kadar önem arz ettiğini ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
DEİK: Büyümenin sektör dağılımı ve yatırımların artması sevindirici
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, değerlendirmesinde şunları ifade etti:
“Dünya genelinde ABD, AB ve Çin gibi büyük ekonomilerin son dönemdeki ekonomik aktivesinde yavaşlamanın başladığı ve bahse konu bölgelerde resesyon ihtimalinin telaffuz edildiği bir süreç yaşanıyor. Bir yandan küresel emtia ve enerji fiyatlarının arttığı, bir yandan da salgından kalan tedarik zincirlerindeki sorunların halen tam olarak çözülmediği bu zor dönemde; Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki yüzde 7,5’lik büyümenin ardından 2. çeyrekte de yüzde 7,6 oranında büyüme göstererek dünya ülkeleri arasında pozitif ayrışmaya devam ederek istikrarlı büyüme elde etmeyi başarmasını, iş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz.
Büyüme verilerinde talep tarafına baktığımızda; tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Hane halkı tüketimi yüzde 22,5 oranında artarken, mal ve hizmet ihracatının yüzde 16,4 ve ithalatın ise yüzde 5,8 oranında artmasıyla net ihracatın büyümeye katkısının 2,7 puan olduğunu görüyoruz. İş dünyası olarak, önem verdiğimiz kalemlerden olan yatırımlar ise yüzde 4,7 oranında artmaya devam etmiştir ki, ilk çeyrekteki yüzde 4,2’lik artışın üzerine artarak devam eden bir yatırım görüntüsü veriyor.
Arz tarafına bakıldığında ise; inşaat ve tarım sektörleri haricinde tüm sektörlerin pozitif büyüme gösterdiğini görüyoruz. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 26,6 büyümesi dikkat çekerken, hizmetler sektörünün yüzde 18,1 ve sanayi sektörünün yüzde 7,8 oranında genişlemesi ise büyümenin temel sürükleyici kalemleri oldu.
Açıklanan bu olumlu veri, son iki çeyrekte küresel anlamda ivme kaybına rağmen 2022 yıllık büyüme hedefi olan yüzde 5’lik büyümenin yakalanabileceğini, hatta bu hedefin üzerine çıkabileceğimizi gösteriyor. Önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve dış talebe dayalı büyümesine daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
İKMİB: Kimya sektörü ihracatı ikinci çeyrekte yüzde 38,59 büyüdü
İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, değerlendirmesinde kimya sektörünün ikinci çeyrekte yüzde 38,59 büyüdü ve 9,27 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini belirterek, “Ülkemiz 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,3 büyüdükten sonra ikinci çeyrekte yüzde 7,6 olarak daha güçlü bir büyüme gerçekleştirdi. Sektörel büyümede ise ikinci çeyrekte sanayide yıllık yüzde 7,8’lik bir artış söz konusu. Mal ve hizmet ihracatı ikinci çeyrekte yüzde 16,4 arttı. Net ihracatın büyümeye katkısı ise 2,7 puan oldu.
İhracat lideri olarak kimya sektörümüz ikinci çeyrekte 2021 yılı ikinci çeyreğine göre yüzde 38,59 büyüdü ve 9,27 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu yılın ilk çeyreğine göre de yaklaşık yüzde 23’ün üzerinde bir ihracat artışı söz konusu. Kimya sektörü olarak ihracat performansımızı istikrarlı devam ettirmek için çalışıyoruz. Diğer yandan enflasyon baskısı, parite ve kur dalgalanmaları, emtia fiyatları ile yakın coğrafyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İhracatçılarımızın en çok finansmana ulaşım konusunda beklentileri bulunuyor. Resesyon riskine karşı alternatif pazar çalışmaları ve yüksek katma değerli üretim yatırımları önem arz ediyor. Tüm sektörlere girdi temin eden kimya sektörüne yapılacak yatırımlar ve teşvikler ile ülkemizin büyümesi hızlanacaktır. Sektörümüzün geleceğini inşa edecek Kimya Teknoloji Merkezi’ni faaliyete geçirmek için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
ATO: Türkiye ekonomisinin zorluklara karşı direnci ve reel sektörün dinamizmini göstermesi açısından çok önemli
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye ekonomisinin Nisan-Haziran 2022 döneminde yüzde 7,6 büyümesini önemli bir gelişme olarak niteleyerek, “Büyüme, Türkiye ekonomisinin zorluklara karşı direncini ve reel sektörünün dinamizmini göstermesi açısından önemlidir” dedi.
ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2022 yılı ikinci çeyrek verilerini değerlendirdi. Baran, GSYH oluşturan faaliyetlere bakıldığında finans ve sigorta, hizmet faaliyetleri, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri, sanayi, bilgi ve iletişim, gayrimenkul faaliyetleri sektörlerinde büyüme kaydettiğini, inşaat sektöründeki küçülmenin de yüzde 10,9 düzeyinde gerçekleştiğini bildirdi. Dünya ekonomisinin resesyon endişesi taşıdığı dönemde küresel ekonominin, devam eden pandemi, bozulan tedarik zincirleri, Rusya-Ukrayna savaşı, enerji temini ve kuraklık gibi bir dizi sorun yaşadığını hatırlatan Baran, “İkinci çeyrekte sağlanan yüzde 7,6’lık büyüme Türkiye ekonomisinin zorluklara karşı direnci ve reel sektörün dinamizmini göstermesi açısından çok önemli. Türkiye’nin büyüme, istihdam, yatırım, ihracat ve düşük faizi önceliklendiren ekonomi politikaları, bu süreçte küresel sorunlara karşı dayanıklılık sağlamıştır” dedi. Pandemi nedeniyle Türkiye’nin alternatif bir tedarik merkezi olarak öne çıkmasının, yakın coğrafyalarla daha verimli ilişkiler içine girmesinin ihracata olumlu yansıdığını belirten Baran, bundan sonra ekonominin istihdamı daha çok artıracak şekilde büyümenin sürdürülebilmesine odaklanılması gerektiğini ifade etti.
Enflasyonla mücadelenin, büyümeyi kalıcı hal getirmek için şart olduğuna dikkat çeken Baran şunları söyledi: “Önümüzdeki süreçte enflasyonu düşürerek büyümeyi kalıcı ve sürdürülebilir hale getirerek toplumsal refahı sağlayabiliriz. İhracattaki başarımızı her ne kadar parite etkiliyor olsa da, bu süreçte Türkiye üretimi ve ihracatıyla küresel ekonomide önemli yer edindi. Dışarıda bu ivmeyi sürdürürken içeride de enflasyonla mücadelenin başarılı olması ekonomik hareketliliği artıracaktır. Dar gelirlilere yönelik yeni konut projesinin, uzun süre Türkiye’nin ekonomik büyümesinde lokomotif görev üstlenen inşaat sektörünün sıkıntılı sürecini atlatmasına katkı sağlamasını ve bunun da ekonomik büyümeye yansımasını bekliyoruz.”
İTO: Bu büyüme, istikrarlı bir gelişim patikasında ilerlediğimizin de ispatıdır
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Küresel ekonominin yavaşladığı bir süreçte Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde elde ettiği yüzde 7,6’lık büyüme istihdam, üretim ve ihracatımızın geleceği adına umut vericidir. Hem çeyrekten çeyreğe hem de yıllık bazda gerçekleşen bu büyüme, istikrarlı bir gelişim patikasında ilerlediğimizin de ispatıdır.” ifadelerini kullandı.
Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyrek büyüme rakamlarına yönelik değerlendirmede bulundu.
Küresel ekonominin yavaşladığı bir süreçte Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde elde ettiği yüzde 7,6’lık büyümenin istihdam, üretim ve ihracatın geleceği adına umut verici olduğunu belirten Avdagiç, “Hem çeyrekten çeyreğe hem de yıllık bazda gerçekleşen bu büyüme, istikrarlı bir gelişim patikasında ilerlediğimizin de ispatıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, “Bizi memnun eden asıl husus en yakın ticaret partnerimiz Avrupa’da işlerin durgunlaştığı bir dönemde dahi ekonomik büyümemizin yatırım ve ihracat kalemleri tarafından desteklenmesidir.” ifadelerini kullandı.
ASKON: Türkiye 2022 yılında ekonomisini büyütebilen nadide ülkelerden biri olacaktır
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, Türkiye ekonomisinin 7.6 büyümesinin güven ve istikrarın eseri olduğunu belirterek, “Şu anki gidişat ve verilere bakıldığında istikrarlı gidişatını sürdüren ve güven ortamını sağlayabilen Türkiye 2022 yılında ekonomisini büyütebilen nadide ülkelerden biri olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Orhan Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Dünya genelinde yaşanılan yüksek enflasyon ve beraberinde ülkelerin ortaya koymuş olduğu sıkı mali tedbirlere ek; Çin’deki ekonomik yavaşlama, Ukrayna-Rusya savaşının, küresel salgın nedeni ile zaten bir daralma yaşayan ekonomileri daha da güçsüz kıldığını belirten Aydın, böyle bir ortamda güvenli pazarlar bularak bu pazarlarda ticaret yapabilmenin daha da çok önem arz ettiğini ifade etti.
Aydın, Türkiye’nin yıllardan bu yana gelen istikrarlı yapısı ile ticari partnerleri açısından güvenli bir liman olduğuna işaret ederek, “Bu da ticaretimize olumlu yansımış ve ülke ekonomimize pozitif girdiler sağlamıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisinin 7.6 oranında büyümesinin güven ve istikrarın bir eseri olduğuna dikkati çeken Aydın, “Şu anki gidişat ve verilere bakıldığında istikrarlı gidişatını sürdüren ve güven ortamını sağlayabilen Türkiye 2022 yılında ekonomisini büyütebilen nadide ülkelerden biri olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Aydın, kaotik ortamların ekonomilere olumsuz yansımalarının ortada olduğunu belirterek, şunları aktardı:
“Bu nedenle ekonomimizin büyüyerek refah seviyemizin artması için istikrar ve güven ortamının ne kadar önemli olduğunu bir kere daha vurgulamak istiyoruz. Bizi başarıya götürecek yol istikrar ve güven ortamından geçmektedir.
Savaşlar, virüsler, enerji krizi, iklim değişikliği gibi büyük sıkıntıların olduğu bir ortamda hükümetimiz özellikle ekonomide güven ortamını artırıcı tedbirleri sağlamaya çalışırken, bazı çevrelerin seçim propagandaları güçlendirmek adına iş insanlarını tehdit etmeleri, piyasaları durdurmaya yönelik beyanatları güçlü ekonomi, güçlü Türkiye çabalarımızla ters düşmekte ve ülke ekonomimize zarar vermektedir. Bu nedenle özellikle bu iki hususa dikkat edilmesini önemle belirtiyor, ülke ekonomimizin büyümesinde emeği geçen tüm paydaşlara iş dünyası adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.”