Umut Çelik / umut@businessworldglobal.com

Pandeminin etkileri ile birlikte uzaktan çalışmak, kalıcı bir trend haline geldi. Sağlık tedbirleri nedeniyle bir arada çalışmanın getirdiği risk, koşulların yeniden düzenlenme ihtiyacını doğurdu. Fiziki olarak yan yana bulunmak giderek zorlaşırken; iş dünyası çalışmanın ve üretimin sürdürülebilirliği için çözüm arayışına girişti. 19 yıldır Türkiye’de Sistem Entegrasyonu, Yönetilen Servisler, Veri Merkezi başlıklarında kurumsal müşterilerine uçtan uca iş çözümleri ve servisleri sunan teknolojik dönüşüm lideri şirketlerinden Telcoset Genel Müdürü Tarkan Özenci ”Dijital dönüşümde bulut bilişim teknolojileri şirketlerin imdadına yetişerek işlerin devam etmesinde önemli rol oynadı. Çalışma düzenine esneklik getiren ve verimliliği maksimize eden bulut çözümleri, pandemi sonrası da şirketlerin göz bebeği olmayı sürdürüyor” dedi.

Telcoset Genel Müdürü Tarkan Özenci, bulut çözümleri ve sektörün geleceğini Business World Global’e paylaştı.

Telcoset’in kuruluş öyküsünden bahseder misiniz? Ne kadar süredir sektörde faaliyet gösteriyorsunuz?

Telcoset olarak şirketleri geleceğe taşıyan, verimlilikleri ve karlılıklarını arttırmayı hedeflemek amacıyla 2003 yılında kurduk. 19 yıldır Türkiye’de dijital dönüşümün öncüsü olarak yurt içi ve yurt dışında bilgi teknolojileri alanında Sistem Entegrasyonu, Yönetilen Servisler, Veri Merkezi başlıklarında kurumsal müşterilerine uçtan uca iş çözümleri ve servisleri sunmaktayız.

Bu uygulamalar şirketlere kendi iş süreçlerini uluslararası standartlara getirme imkanı sunmaktadır. Biz şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarında doğru temeller atmalarını sağlamakla başlayıp, onları uluslararası rakipleriyle rekabet edebilecekleri çevikliğe ulaştırıyoruz. Biz de bu bilinçle yola çıktık 2008 yılında Türkiye’nin ilk yerel veri merkezi danışmanlık firması olan ITPS’i kurduk. 2015 yılında servis tarafını yeniden yapılandırdık ve managed services tarafına ağırlık verdik.

Ürün ve hizmetleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Biz ürün satışı da olan, managed services alanına doğru genişleyen bir sistem entegretörüyüz.

Telcoset, 2003 yılından itibaren uzman kadrosuyla Türkiye’de dijital dönüşümün öncüsü olarak yurt içi ve yurt dışında bilgi teknolojileri alanında Sistem Entegrasyonu, Yönetilen Servisler, Veri Merkezi başlıklarında kurumsal müşterilerine uçtan uca iş çözümleri ve servisleri sunmaktadır.

Telcoset değer zincirinin danışmanlıktan BT ihtiyaçlarının belirlenmesine, tasarımdan çözüm oluşturmaya, kurulumdan test, devreye alma, işletim hizmeti ve bakim hizmetlerine kadar geniş bir kapsamı bulunmaktadır.

Tüm projelerde uluslararası proje standartlarına uygun Telcoset Proje Yönetim Metodolojisi kullanılmaktadır. Telcoset, 7/24 Çağrı Merkezi, yerinde ve uzaktan sağladığı servisler ve geniş is ortaklık ağı ile müşterilerine kalite standartlarına uygun çözüm ve servisler sunmayı benimsemiştir.

2021’i ne kadarlık bir büyüme, işlem hacmi, kar ve sigortalı sayısıyla tamamladınız? İş hacminizin ağırlıklı olarak geldiği alanlar hangileri?

2021 zor olmakla beraber bizim için kötü bir yıl değildi. Özellikle servis tarafında özellikle iş hacmimiz artmasına rağmen, döviz hareketliliğinden dolayı karımıza çok yansımadı. Pandemi dönemini nispeten gerilimsiz geçirdik. İşten çıkarma vs olmadığı gibi çalışan sayımızda artış oldu, büyüdük. Biz bu süreçte insana yatırım yaptık diyebiliriz.

Telcoset olarak gerek çözümlerde gerek servislerde ne gibi yenilikler sunmayı planlıyorsunuz? 

Ürün ve çözüm ağımızı genişletiyoruz. 2021’de Güvenlik Direktörlüğümüzü kurarak güvenlik alanında verdiğimiz hizmetleri genişlettik. Öncesinde standart/geleneksel güvenlik çözümlerini sunarken, bu direktörlüğün kurulmasından sonra Siber Güvenlik konusunda teknik yetkinliğimiz ve bu alandaki teknik uzman sayımızı arttırarak yeni nesil ve tailor made çözümler sunabilmeye başladık.

 Pandemi ile birlikte globalde olduğu gibi Türkiye’de de bulut teknolojilerine geçişin hızlanmaya başladı ve şirketler de iş yapış biçimlerini değiştirerek evden veya hibrit çalışma şekline geçmeye başladı. Bu değişim de bulut alanına yapılan yatırımları hızlandırdı. Lokal regülasyonlara rağmen kurumsal pazarda müşteriler, özellikle e-posta, yedekleme servisleri, yazılım geliştirme servisleri gibi iş ihtiyaçlarını buluttan karşılamaya başladılar.

 Gerek her alanda bulut teknolojilerinden faydalanabilmek, gerek ise genel anlamda pandeminin yol açtığı riskleri minimize etmek için, bu aralar yerli endüstriler teknolojik dönüşüm alanındaki uzmanlığımıza çok daha sık başvuruyorlar, Türkiye dijital sanayi devrimini pandemi sürecinde gerçekleştiriyor diyebiliriz

 Güvenlik odağında kurumsal ilginin nasıl gelişmesini bekliyorsunuz? SASE burada nasıl bir paya sahip olacak sizce?

 Günümüzde Siber risklerin artmasıyla birlikte yaşanan veri ihlalleri potansiyel finansal kayıpları ve şirketlerin itibarının zedelenmesi de beraberinde getirdiğinden siber güvenlik de her geçen gün yönetim kurullarının gündeminde daha fazla yer alıyor. Şirketleri bu konuda daha duyarlı olmaya ve sürekli tetikte olmaya zorluyor.

Uygulamaların daha çok SaaS’ye taşındığı, hibrit çalışmanın normal hale geldiği ve tehditlerin hızla geliştiği bir ortamda kurumlar daha çok SASE yi düşüneceklerdir. Gartner’ın raporuna göre 2025 yılına kadar her 5 kuruluştan 3’ünün SASE ürünlerinin benimsenmesi için gerekli stratejilere sahip olacağı tahmin ediliyor.

 Pandemi sonrası değişim hangi yönde olacak?

Pandemi döneminde, müşterilerimiz etkilendiği için biz de etkilendik. Müşterilerimizden yatırım planlarını erteleyenler oldu ki bu durum hala devam ediyor. Uzaktan çalışmaya geçiş, bazı teknolojik yatırımları arttırdı, pandemi sonrasında teknoloji yatırımlarının artacağını düşünüyoruz fakat pazar da küçüldüğü için bu durumun dengede kalacağını düşünüyoruz. Pandemide en çok etkilendiğimiz konu çip krizi oldu. Çip kullanılan tüm ürünlerin teslim tarihinde gecikmeler oldu, bu da bizim projeerimizdeki ürün temin sürelerimizi uzattığı için proje teslim sürelerimizi ve doloyısı ile ödeme alma sürelerimizin ertelenmesine sebep oldu.

Pandemi sonrasındaki süreci değerlendirmek çok mümkün değil. Herşey bitti normale dönüyoruz gibi bir durum söz konusu değil çünkü pandemi ortamından savaş ortamına geçiş yaptık. Rusya- Ukrayna savaşının dünya piyasası üzerindeki etkileri oldukça büyük, emtia piyasasının/hammadde fiyatlarının artması, bizim de müşterilerimizin de giderlerimizi arttırdı. Mutlaka yeni fırsatlar oluşacaktır fakat şu anda iyi ya da kötü bir öngörüde bulunamıyorum.

Çip krizi sektörü nasıl etkiledi? Önümüzdeki süreçte nasıl ilerleyecek?

 Pandemi süreci aniden artan talep yüzünden akıllı telefonlardan, bilgisayarlara, otomobilden tabletlere kadar birçok teknolojik ürünün üretiminde kullanılan çiplerin kıtlığını da beraberinde getirdi. Evlere kapandığımız bu süreçte, bilgisayar ve akıllı cihazlara duyulan ihtiyaç artarken, sağlık endişeleri ‘araba sahibi olma’ talebini arttırmış durumda. Söz konusu krizi aşmak için kolları sıvayan şirketler çareyi, “DaaS” olarak da bilinen bulut tabanlı masaüstü uygulamalarında buldular. Bulut masaüstleri, mevcut krizde yaşanan gecikmeleri önlemede en iyi yöntem gibi görünüyor. Bulut masa üstü uygulaması, fiziksel bir cihaz gerektirmeksizin iş süreçlerini uzaktan yönetebilme imkanı sağlıyor” dedi ve çip krizinin “ekonomi tarihinde” önemli bir kırılma noktası olduğunu söyledi. “Gartner raporuna göre genel bulut hizmetlerine yapılan tüketici harcamalarının globalde bu yılki payının %18,4 artarak toplam 304,9 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çip krizi, özellikle DaaS ve genel olarak bulut teknolojilerine olan ilgiyi üst seviyelere taşıyacak gibi duruyor