Efe Gökçe / efe@businessworldglobal.com
244 yıldır biyofarma sektöründe faaliyet gösteren Takeda, dijital çağda teknoloji yatırımlarını artırarak sağlık alanında devrim niteliğinde yenilikler peşinde koşuyor.
Takeda Türkiye Genel Müdürü Nura Aykanat, şirketin yapay zekâ destekli Ar-Ge projeleri ve küresel iş birlikleriyle nasıl daha hızlı, etkili ve hasta odaklı çözümler geliştirdiğini Business World Global’e anlattı.
244 yıldır faaliyet gösteren Takeda, bugünün dijital dünyasında nasıl bir teknoloji stratejisi izliyor?
Teknolojik gelişmelerin etkisiyle, yaşamımızı dönüştüren yenilikler büyük bir hız kazandı. Sağlık sektöründe de bu dönüşüm, insanların yaşam kalitesini artırma ve tedaviyi erişilebilir kılma konusunda hayati bir rol oynuyor.
244 yıldır, küresel ölçekte faaliyet gösteren bir biyofarma şirketi olarak, bilimin ve teknolojinin ışığında karşılanmamış tıbbi ihtiyaçlar için yeni tedaviler geliştiriyoruz. Takeda’nın dijital dönüşüm vizyonu ve yenilikçi ilaç geliştirme stratejilerinin merkezinde yer alan Ar-Ge ile Veri, Dijital ve Teknoloji birimlerimiz, en fazla yatırım yapılan öncelikli alanlarımız arasında. Bu yatırımlar, şirketin operasyonel mükemmelliğini artırmayı ve tüm paydaşlar için daha hızlı, etkili ve verimli sonuçlar üretmeyi hedefliyor.
Takeda’nın teknoloji alanındaki küresel iş birliklerini anlatır mısınız? Bu iş birliklerinin kapsamı nedir?
Takeda, veri ve dijitalin gücünü en doğru ve en verimli biçimde kullanmak amacıyla AWS (Amazon Web Services), Microsoft ve Massachusetts Institute of Technology (MIT) gibi alanında öncü kurumlarla stratejik iş birlikleri yürütüyor.
Hayata geçirilen en önemli projelerden biri, MIT-Takeda Programı. Programın amacı, yapay zekânın ilaç geliştirme ve sağlık hizmetlerinde nasıl daha etkin kullanılabileceğini keşfetmek. Dört yıl süren programda, bilim insanları ve mühendisler 22 projede bir araya gelerek yapay zekâ ve makine öğrenimi temelli çözümler geliştirdi. Program süresince 16 bilimsel yayın ve bir patent üretildi.
Ayrıca, lisansüstü öğrencilerin yapay zekâ ve sağlık hizmetleri alanındaki araştırmalarını destekleyen MIT-Takeda Fellow Programı, genç araştırmacıların yenilikçi fikirlerini hayata geçirmelerine ve sektörde fark yaratmalarına katkı sunuyor.
Teknolojinin iş verimliliğine katkısından bahsettiniz bu sürece çalışanlarınızın adaptasyonunu nasıl sağlıyorsunuz?
Daha sağlıklı ve parlak bir geleceği şekillendirmek amacıyla, dijital çözümlerle yenilikçi tedaviler geliştirmeye odaklanırken, çalışanlarımızı güçlendiren bu dönüşüm yolculuğunda onların yanında olmayı önceliğimiz olarak görüyoruz.
Bu bakış açımız ile, Takeda’nın 80’den fazla ülkedeki 50 bini aşkın çalışanına destek sunan yapay zeka destekli kişisel asistanımız, MyAIBou geliştirildi. Takeda’nın etik ilkeleri, değerleri doğrultusunda çalışanlara destek veren program, doküman analizi, içerik üretimi ve bilgiye hızlı erişim gibi görevleri yerine getiriyor.
Ayrıca, çalışanlarımızın dijital yetkinliklerini geliştirmek ve bu yetkinlikleri iş süreçlerine entegre etmek amacıyla bu yıl Dijital Eğitim Programını başlattık. Ekibimize özel olarak tasarlanan bu program, her bir çalışanın rolüne ve mevcut yetkinliklerine uygun şekilde yapılandırıldı.
Takeda Türkiye olarak tüm çalışmalarımızda, dijital dönüşüm vizyonumuz ve köklü değerlerimizle, insan ve hasta odaklı yeniliklere doğru ilerlemeye devam edeceğiz.
