Business World Global

Siber güvenlikte yerli güç: Karmasis

Siber güvenlikte yerli güç: Karmasis
06 Ocak 2025 - 12:43

Türkiye’de yüzde yüz yerli ve milli sermaye ile hizmet veren öncü siber güvenlik firmalarından biri olan Karmasis’in Teknik Satış Genel Müdür Yardımcısı, Operasyonel Süreçler GMY, CFO Nuray Çaylan ile şirketin gelecek planlarını konuştuk.

Bize Karmasis’in çözüm ve hizmet alanındaki işlerinden bahsedebilir misiniz?

Ulusal ve uluslararası arenada kamu kurumları, savunma sanayi ve özel sektörde faaliyet gösteren yüzlerce şirkete kritik öneme sahip siber güvenlik çözümleri ve denetleme ürünleri sağlıyoruz. Özellikle veri güvenliği, olay yönetimi ve insan kaynaklı risklerin minimize edilmesine yönelik çözümlerimiz, siber tehditlerin tespiti ve önlenmesinde etkin bir rol oynamaktadır.

Türk mühendislerden oluşan AR-GE ekibimiz, en son teknolojiyle yerli siber güvenlik çözümleri geliştirmektedir. İnsan faktörünün siber güvenlik açıklarında oynadığı rolün farkında olarak, bu açıkları önceden tespit etmek ve kötü niyetli faaliyetleri görünür kılmak için geniş çaplı çözümler sunuyoruz. Araştırmalar, siber güvenlik ihlallerinin yüzde 95’inin insan hatalarından kaynaklandığını gösteriyor. Bu bağlamda, her zaman proaktif bir yaklaşım benimseyerek, analiz ve uyarılarla oluşabilecek sorunların önüne geçmeyi hedefliyoruz. Güvenliğin temeli farkındalıktan geçiyor; bu nedenle Karmasis olarak, hem insan hem de teknoloji odaklı çözümlerimizle müşterilerimizin her zaman bir adım önde olmasını sağlıyoruz.

Dataskope ürününüzün özellikleri ve sektördeki önemi hakkında bilgi verir misiniz? Özellikle veri güvenliği açısından nasıl bir fark yaratıyor?

Dataskope, Karmasis’in geliştirdiği en güçlü veri denetleme ve güvenlik çözümlerinden biridir. Veritabanlarında gerçekleşen tüm kritik olayları gerçek zamanlı olarak izleyen ve kayıt altına alan bu teknoloji, özellikle veri ihlalleri ve siber saldırılara karşı önleyici bir savunma hattı oluşturur. Sistem, veritabanı kullanıcılarının aktivitelerini güvenli bir şekilde denetleyerek potansiyel tehditleri en erken aşamada tespit eder. Bu özellik, özellikle siber saldırıların yoğun olduğu günümüzde, firmaların veri güvenliği açısından vazgeçilmez bir çözüm olarak öne çıkmasını sağlar.

Veri güvenliğinin, günümüz iş dünyasında stratejik bir öneme sahip olduğu dikkate alındığında, Dataskope sadece teknik bir çözüm değil, aynı zamanda kurumların itibarını koruyan hayati bir araçtır. Veri ihlalleri, sadece ekonomik zararlara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda şirketlerin güvenilirliğini de zedeliyor. Bu nedenle, Dataskope firmalara hem ekonomik hem de prestij açısından büyük katkılar sağlar.

Dataskope’un kullanıcı deneyimi ve adaptasyon süreci hakkında bilgi verebilir misiniz? Kullanıcıların bu ürünü benimsemesi için sağladığınız destek ve eğitimler nelerdir?

Dataskope, kullanıcı dostu ve sezgisel bir arayüz sunarak hızlı bir adaptasyon süreci sağlar. Her seviyedeki kullanıcının sistemin özelliklerini kolayca öğrenip uygulayabilmesi için kapsamlı eğitim programları düzenliyoruz. Bu programlar, teknik detaylardan çok daha fazlasını kapsar; kullanıcılara siber güvenlik konusunda bilinç kazandırarak, ürünün etkin bir şekilde kullanılmasını amaçlarız. Bu eğitimlerin sonunda kullanıcılar sınav başarılarına göre Dataskope Admin Sertifikası’na sahip oluyorlar. Eğitimlerin yanı sıra, sürekli müşteri desteği ve düzenli sistem güncellemeleriyle Dataskope kullanıcılarının deneyimini sürekli olarak iyileştiriyoruz. Ayrıca, kullanıcılardan gelen ihtiyaca yönelik ek özellik talepleri bizim için en kıymetli nokta.Sistemi dinamik ve ihtiyaçlara uygun hale getiriyoruz.

Siber güvenlik alanında Türkiye’de ve globalde gördüğünüz en önemli trendler nelerdir? Özellikle yapay zeka ve bulut tabanlı çözümlerin etkisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Günümüz siber güvenlik trendlerinde yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi (ML) öne çıkan teknolojiler arasında yer alıyor. Yapay zeka, anormal aktiviteleri tespit ederek tehditlerin hızla belirlenmesini sağlıyor ve siber saldırılara karşı sistemlerin savunma mekanizmalarını güçlendiriyor. Bu teknolojilerin yanı sıra, bulut tabanlı çözümler de veri güvenliği konusunda önemli bir rol oynuyor. Bulut altyapıları, esnekliği ve ölçeklenebilirliği ile firmaların dijital varlıklarını daha etkin bir şekilde korumalarına olanak tanıyor. Ayrıca, bulut tabanlı güvenlik çözümleri, çok daha geniş bir saldırı yüzeyi sunan nesnelerin interneti (IoT) gibi yeni tehditlere karşı da etkin bir çözüm sağlıyor.

IoT güvenliği, global çapta siber güvenliğin en önemli başlıklarından biri haline geldi. Akıllı cihazlar ve endüstriyel sistemlerin internet bağlantılı olması, saldırganlar için geniş fırsatlar sunuyor. Bu nedenle, IoT cihazlarının güvenliğini sağlamak ve siber saldırılara karşı koruma sağlamak, firmalar için kritik bir gereklilik haline geldi.

2025 yılı için büyüme hedefleriniz ve stratejik planlarınız neler? Özellikle uluslararası genişleme ve iş birlikleri konusundaki hedeflerinizi açıklar mısınız?

2025 yılına yönelik stratejik hedeflerimiz arasında uluslararası pazarlarda etkinliğimizi artırmak, global siber güvenlik ekosisteminde daha fazla söz sahibi olmak ve yeni pazarlara açılmak yer alıyor. Dataskope’un uluslararası alanda yaygın kullanılabilirliğini sağlamak için aktif olarak çalışıyoruz. Bunun yanı sıra, global işbirlikleri kurarak farklı sektörlerde daha fazla müşteriye ulaşmayı ve eğitim programlarımızı daha da zenginleştirerek uluslararası kullanıcılarımıza etkin destek sağlamayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda Gartner süreçlerimizi de başlattık.

Siber saldırılar açısından Türkiye’nin durumu nedir ve şirketlerin bu tehditlere karşı nasıl önlemler alması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Türkiye, siber saldırılara en çok maruz kalan ülkeler arasında yer alıyor. Özellikle devlet kurumları, finansal kuruluşlar ve büyük ölçekli şirketler, sofistike siber saldırıların hedefi haline geliyor. Şirketlerin, siber güvenlik stratejilerini sürekli olarak güncellemesi ve geliştirmesi, bu tehditlere karşı koymak için şart. Verilerin korunması için en önemli adımlardan biri, çalışanların farkındalığını artırmaktır. Kapsamlı eğitim programları, çalışanların bilinçli hareket etmelerini sağlar ve insan hatasından kaynaklanabilecek güvenlik açıklarını minimize eder. Ayrıca, güçlü bir siber güvenlik altyapısı ve sürekli izleme sistemleri, şirketlerin olası tehditleri erkenden tespit etmelerini ve müdahale etmelerini kolaylaştırır.

 

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları businessworldglobal.com'a aittir, haberleri kopyalamayınız.

[reklam]