Onur TOPAÇ / Gedik Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su
Bir yöneticiye şirketindeki en önemli varlığın ne olduğunu sorduğumuzda ne cevap alırız? Sermaye mi? Bina sayısı mı? Sahip olduğu ekipman mı? Yoksa insan kaynağı mı?
Bir şirketin sahip olduğu en büyük varlık, çalışanlarıdır.
Organizasyonun başarıya gitmesinde en önemli faktör olarak görülen beşerî sermayenin önemi, son birkaç 10 yıldan bu yana muazzam şekilde artıyor. İnsan sermayesi bir organizasyonun en önemli varlığı olarak kabul ediliyor; çünkü insan olmadan şirketin ürünlerini/hizmetlerini satmak, günlük operasyonları yönetmek veya müşteriye etkin bir şekilde hizmet etmek mümkün değil!
Beşerî sermayenin giderek artan önemine karşın, tüm dünyada yetenek açığı konusunda yaşanan kriz büyüyor. Manpower Group’un bir raporuna göre, dünya çapında dört işverenden üçü, ihtiyaç duydukları yetenekleri bulmakta zorlandığını söylüyor. Türkiye’deki yetenek açığı, pandemi yılı olan 2020’de yüzde 83 ile en yüksek değere ulaşmışken, 2024 yılı için beklenti yüzde 76’ya inmiş durumda.
Bugüne kadar ülkemizde hep yazılım, sağlık, lojistik gibi alanlarda yetenek açığı olduğu konuşulsa da ben bu yazıda size sermaye piyasalarında yaşanan nitelikli eleman ihtiyacından söz etmek istiyorum.
Türkiye’de sermaye piyasaları son yıllarda önemli oranda büyüme gösterdi. Büyüme paralelinde uzun yıllardır 1-1,5 milyon düzeyinde olan yatırımcı sayısı da artarak 8 milyonu aştı. Şu an Türkiye’de her 10 kişiden biri, Borsa’da yatırımcı pozisyonunda…
Büyüme devam ederken, yatırım kuruluşları ve sektör açısından çok önemli bir ihtiyaç da kendini göstermeye başladı. Yatırımcılara aynı kalitede hizmet sunmaya devam etmek için sektörde nitelikli insan kaynağının artmasına ihtiyaç var.
Rakamlarla ifade edecek olursam; bugün sektörümüzde 7.300 çalışan var. 2002 ile aynı seviyedeyiz. Yatırımcı sayısı ile aynı oranda artsaydı, bugün 50.000 çalışana denk. Hizmet kalitesine teknoloji yardımcı oluyor bu yüzden yarısına ihtiyacı böyle karşılıyoruz dersek, sektörün 25.000 çalışana hızla ulaşması gerekiyor bu da 18.000 yeni istihdam ihtiyacı anlamına geliyor yani sektörün mevcut çalışan sayısının 2 katından fazla bir açık var diyebiliriz.
Sektörümüzün son yıllarda yakaladığı büyümeyi ve gelişimi sürdürülebilir şekilde devam ettirebilmesi için, insan kaynağının hem nicelik hem nitelik olarak gelişme göstermesi önem taşıyor. Aksi takdirde aynı kalitede hizmeti yatırımcılara sunmak mümkün olmayacak.
Sermaye piyasaları alanında ihtiyaç duyduğumuz insan kaynağını sağlamak ve elde tutmak için; eğitimden işe alım stratejilerine, kariyer gelişim programlarına kadar geniş bir yelpazede politikalar uygulamak gerekiyor. Sektörde uzun vadeli yetenek kazanımına ve kendi insan kaynağını geliştirmeye yönelik çaba söz konusu. Bununla birlikte akademi ve sektör arasındaki iş birliklerinin de geliştirilmesi, daha fazla üniversitemizde sermaye piyasaları bölümleri açılması gerekiyor.
Sektör paydaşları olarak, uzun dönem büyüme planlarımız önünde büyük engel oluşturan yetenek açığını aşmak için bir an önce harekete geçmeli ve el ele mücadele vermeliyiz. Gedik Yatırım olarak, yapıcı önerilerimizi yakın bir gelecekte daha detaylı şekilde kamuoyuna sunacağız.