Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer:

Henüz lisede iken tezgah başına geçip lehim yapıyordum. Fabrikada çalışanlar ya da annem, babama “Ama bu kız çocuğu, lehim makinesi ona bir zarar verirse!” dediklerinde babamla birbirimize bakar işimize devam ederdik.

Benim, kadınlara fırsat verildiğinde neleri, aslında nasıl da kolayca başarabildiklerini öğrenmem bu yolla oldu. Fakat burada şunu da vurgulamak isterim, kadınların da içlerindeki potansiyeli keşfetmeleri, harekete geçmeleri ve kendilerini geliştirmek için adım atmaları gerektiğine inanıyorum.

Çalışma hayatında, kadınların daha aktif yer alabilmesi için kişisel ve kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarını da hayata geçirdik. İşi öyle iyi tanımlarsınız ki yapan kişinin kadın ya da erkek oluşu değil, becerisi öne çıkar.

Ben, toplumsal cinsiyet eşitliğine giden yolda bunun önemli olduğunu da görüyorum. İş hayatına yeni girecek olan genç kızlara  ve kadınlara, kendi güçlerine inanmalarını ve yaptıkları işte farklarını ortaya koyacak katkılar sunmalarını önerebilirim. Güçlenen kadınlar, güçlü toplum ve güçlü ekonomi anlamına geliyor.

Bugün hayranlıkla izlediğimiz birçok ülkenin gelişmişlik harcı, kadın ve erkek tarafından birlikte karılıyor. Türkiye’miz için de o günlerin bir an önce gelmesi için hepimize görev düşüyor.

“Bu erkek işi!” diyenlere “Neden?” diye sorduğumuzda “Kadınlar yapamaz!” diyenlere “Niyeymiş?” diye cevap verdiğimizde zihnimize sınırlandıran toplumsal cinsiyet rollerinden de kurtulacağımızı düşünüyorum.