Business World Global

Reis Makina, Endüstri 5.0’a hazırlanıyor

Reis Makina, Endüstri 5.0’a hazırlanıyor
14 Kasım 2024 - 3:31

Makina, inşaat, enerji, hırdavat ve nalburiye sektörlerinde öne çıkan Reis Makina, yeni dönemde Endüstri 5.0 için kolları sıvadı. 

Uzun yıllar Makita, Knipex, Kipor, Lavorwash, Dolmar, Leica gibi küresel büyüklükteki birçok markanın Türkiye distribütörlüğünü yapan şirket, son beş yılda başlattığı üretim atağını yeni yatırımlarla genişletme kararı aldı. Reis Makina Genel Müdürü Başar Demircan ile yeni yatırımları ve sektördeki son durumu konuştuk.

Türkiye gittikçe sanayileşiyor. Endüstri 4.0’ı bitirdik mi? Endüstri 5.0’a hazır mıyız aslında?

Türkiye’de anlamında baktığımız zaman son belki 5-10 yılda ciddi bir kalkınma hamlesi yapılıyor. Özellikle savunma sanayi veya ihracatın rekabetin artmasıyla otomasyon gerekli. Bu kapsamda ülke olarak aslında tamamen hala hazır değiliz. Çünkü bunun teknolojik altyapısı makine parkı anlamında belli keskin olması gerekiyor. İnsan kaynaklarını bu konuda yetişmesi gerekiyor. Özellikle konusundaki yazılımlarını veya programların da açık geçimini seyrediyor. Belki zihniyet olarak hazırız ama henüz yapacağımız şeyi var. O anlamda bizde konvansiyonel makinelerin tekrar edilip Endüstri 5.0’a göre yapılması ve özellikle programların buna göre tekrar düzenlemesi birliğinin bir datanın kullanılması anlamında bir çalışma yapılması gerekiyor.

Sanayi sektöründe eleman sorunu devam ediyor mu? Üniversite ve lise iş birlikleri ne durumda?

Öğrenci talebi yok meslek okullarına, devletin belki politikaları olabilir. Öğrenciler okurken aynı anda maaş alıyor, tam maaş alıyor. Çünkü öğrencinin devamlı gelmesi gerekiyor. Devamlı bunun olması gerekiyor ki boş kalmasınlar. İşi aslında alanda öğrenmesi gerekiyor.

Mühendis mesela; okulu yeni bitirmiş “Ben bu işi yapmayacağım” diyor. İşin masa başında yani biraz eğitim içinde sorun var yani. Makineci olan kişinin veya teknik adamın tamamen sağlam olması gerektiğini düşünüyorum. O anlamda insan kaynağı sorununa özel süreç başlattık.

Bizim Çin’le rekabet etme şansımız standart olarak mümkün değil. Çünkü emek maliyetimiz yüksek. Enerji maliyeti yüksek. Ham madde fiyatı yüksek. Otomasyonunu sağlayamazsak da bir sıfırla ileride daha bir sıkıntı yaşayabiliriz.

Mavi yaka kısmı tamamlanmış görünüyor. O zaman biz gri yaka adamlar mı arıyoruz artık?

Şu an çok güzel ifade ettiniz. Gri yaka. Çünkü beyaz yakalı artık pek işimizi görünüyor. Aslında şunu ifade etmek istedim. Adam okumuş, pratik yapmamış, dört yılı bitirmiş. Alttaki adam, hakikaten büyük usta. Ama şimdi bu çatışmadan dolayı kimse kendini modellendiremiyor.

Yani adam diplomam var diyor. Benim de ustalığım vardı. Bunlar çatışıyorlar. İnanın bazen doğruyu bulamıyorsunuz. Doğruyu hayata geçiremiyorsunuz. Çünkü elemanı kaybedersiniz. Şimdi, usta kırk yıllık adam bu işin artık kitabını yazmış. Uygulamanın da ilgilendiği şey mühendisin diyor. Aslında anlaşmaları gerekiyor. Anlaşılamıyorsunuz. O yüzden işletmeni kaybetmemek için çok dikkatli bir politika edinmeniz gerekiyor. Onları birbirlerine çekip gri yakalamaya yönelik zaten şey çoğulsa bu mühendisi iş öğretiyor aslında.

O yağı eleyecek makineyi kurcalayacak. Makine bozulacak. Yani biz eğitim biraz da bence abartıyoruz bazen. Eğitim, mühendislik anlamında hani ustalığın bir başka versiyonu. Hani işte biraz da kitabını okuyarak öğrenmen gerekiyor. Fakat oradaki sırada kendini farklı bir yere koyuyor. Özellikle mühendislik kastediyorum. Oradaki ustanın halini anlamıyor, veya oradaki ustaların yaptığı işin detayına gidip de kendisini üretmeye yönelik bir çaba sarf etmediği için günün sonunda başarılı sonuç çıkmıyor ortaya. Devletin mesleklere itibar kazandırması gerekiyor. Şunu demek istiyorum. Hani belli mesleklerin toplum karşısında hani makine yapmak, tamir yapmak muslukçu olmak, eğitici olmak onurlu, gururlu bir iş olması gerekiyor.

Çünkü arzın az olduğu yerde rekabet olmadığı zaman kaşe de alınıyor. Ortodoks ve mahkum kalıyorsunuz. Kaynakçaya mahkum kalıyorsunuz. Yaptığı ürüne mahkum kalıyorsunuz. O veriye mahkum kalıyorsunuz. O yüzden beş suçunu kesinlikle dönüş hızı yapıp Türkiye arasında beka meselesi bu.

Eğer siz 15-20 sene sonra bunu tamamlayamazsanız rekabetiniz ortadan kalkacak ve hakim olacaksınız. Biz bugün tekstilde biliyorsunuz o duruma düştük. Şimdi dönüş yapamadık. Turizm de yapamıyoruz birçok konuda yapamaz ki özellikle otomatik sektörde yapamazsak bunların montajından başka bir şey alamayız.

Türkiye sizce Endüstri 5.0’a hazır mı? Bu süreçte neler yapılmalı?

Türkiye’de 3-5 tane firma bize bu son model robotları sağlayabiliyor. Hala dışa bağımlılık var. Biz o anlamda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Tabii belli oranda üretilen fabrikalar var ama hani şu anda bu işin lideri maalesef hala yabancılar. Samsun’da projesiyle beraber bir firma kurduk imalatına başladık, büyük CNC imalatına da başlayacağız.

Ham madde, enerji gibi şeyleri çözmezseniz rekabetçilik olmaz. Belki katma değeri artırırsanız bu projeler desteklenebilir. 100 liralık ihracat yapmanız için 60 lira ithalat yapmanız lazım. Bu korkunç bir rakam mesela. Yani dışa bağımlı olması korkusuyla yan sanayiye girişmeye başladı. Ben Kahramanmaraş’ı gördüm. Devasa bir alana ASELSAN fabrika kurmuş. Aselsan etrafında kümelenmeye başlamış. Konya’da kümelenmeye başlamışlar. Bunları tek olarak düşünmeyin, oradaki yan sanayiyi başka besleyecek.

Reis Makina ilk yarıyı nasıl kapattı? Yılı nasıl bitirecek?

Bizim şanslı olduğumuz nokta şu, ihracata dayalı Türkiye’nin büyüme politikası. Türkiye bütün krizi ihracatla aşmıştır. Çünkü iç pazarın dinamikleri bu krizi aşağı yetmiyor. İhracatın olması demek birinci sektörümüzde imalat sektörünün artması anlamına geliyor. O da bizim ürünlerimizin talebi artırıyor. O anlamda bir ilk altı ayda dolar bazında da büyüdük.  Muhtemelen yıl sonunda da hedeflerimize ulaşan noktasında bir sıkıntı görmüyorum.

Aslında dolayısıyla kriz ortamlarında nakitler nakit akışını doğru hazırlayan, pazarını sahip olan firmaların kriz bittiğinden daha çok kazanabileceğini düşünüyoruz. Hem pandemide, hem de diğer dönemlerdeki yaptığımız yatırımların karşılığını sonra fazlasıyla aldık.

Yurt dışından kaç ülkeye ihraç yapıyorsunuz?

Şu an biz Topçu Holding çatısı altında faaliyetlerimize devam ediyoruz. 27 ülkeye ihracat yapıyoruz ve ağırlık Avrupa. Kapasitemizi artırabilirsek ülke sayısını da muhtemelen artıracağız. Şu anda hedeflerimize başarıyla gidiyoruz. Hedef büyük olunca siz gitmememiz gerekiyor. Biraz daha vizyonu farklı insanlar bulmamız gerekiyor ki onlar ufuk açsın.

Yapay zekayla size gelecek dönemde çok fazla sanayi içinde kullanacak mı?

Yapay zekanın her birimizi kullanabilirsiniz. Ürettiğiniz ürünün pazardaki tercihleri, müşteri alışkanlıkları, pazarın dinamiklerini. 2009’dan beri elimiz ciddi bir data var. Hatta bu data Türkiye’nin tamamına ait. Harmanlayıp bir şeyler üretmeye çalışıyoruz. Pazarda hangi ürün ne zaman gider? Kaça gider? Bütçenin alışkanlıkları nelerdir? Bunları hepsini okuyarak biz kendi içimizdeki yatırım politikalarımızı, eğitim politikalarımızı, insani kalite politikalarımızı onun üzerinden kurgulamayı planlıyoruz.

Sanayide de özellikle şimdi olduğumuz makine kısmında da kadının ağırlığı ne durumda?

Kadın erkek ayrımı bence yok. Kadınların o anlamda hiçbirinin katı oranı yüksek. Bizi de şu anda herhalde bizde de yüzde 20’den fazla kadın çalışanımız var. Her biriyle ayrı gurur duyuyorum.

Almanya’da gördüm. Sanayi üretiminde yüzde 60 oranında kadın vardı, yüzde 40 imalat dahil bir kısmı kastediyorum. Burada sizin çalışma ortamınızla alakalı bir şey. Ben kadınların o anlamda Anadolu’dan burada daha çok çalıştığını görüyorum ve seviniyorum. Biz o anlamda  Allah’a şükür o güzel de uyum doldu burada.

Markalarınızı da toplarsak mesela pazarın yüzde kaçına hakimisiniz?

Bunların hemen yüzde 60’ı ilk üçe girer bulunduğu ürün segmentinde. Bizim farkımız şu, sektörde rakibimiz yok, ürün bazında rakiplerimiz var.

İçeride dijitalleşmeyi nasıl sağladınız?

Aslında biz bu detayları 2012-2014’te kullanmaya başladık. Bu, bayiliğin alışkanlıklarıyla ilgili. Bayi saat kaçta sipariş giriyor? Stokları nasıl yönetiyor? Nasıl ödeme yapıyor? Nasıl ürün tanıtıyor? Bunların hepsini not aldık. Bir bayiye nasıl bir hedef verirsek bunları ortadan kaldırabiliriz diye düşündük.

Dediler ki “Lojistikte şöyle bir yazılım yapması gerekiyor”. O yazılımı oturup yaptık. Artık tonik alımını böyle yap, hemen siparişe gir. Ben senin adına stok tutarım, bunu istediğin yere gönderirim. Ama anında bu süreçleri görebilirsin. Giden siparişler yüzde 92 oranında o gün yola çıkıyor. Bu başarıyı sağladık. Dedik ki, artık para pul konuşmayalım. Ne yapalım? Bütün bankalarla entegre olup taksitli DBS, kredi kartı olayını yaygınlaştırdık. Bayilere hem finansmanı hem de bedava stok sağladık.

Bu durum, bayiliğin limit risk olayının ortadan kalktığı için bütün bayileri otomatik pazara dönüştürdü. Mesela, Kayseri’de bir distribütör var ki stok tutuyor, tahsilat kolaylığı sağlıyor. Yapman gereken tek şey, kapıda dolaşıp az bir şey satmak. Bu sistem oturdu. Bunun yanında dedik ki, bütün süreçleri böyle yapalım. Burada aslında bir ortaklık var, kimseye bir şey sormadan her şeyi görebiliyorlar. Raporlamaları cep telefonlarına da entegre ettik. Bu da karşılıklı güven sağladı. Satış yapan elemanın kendi performansını görebileceği raporlar oluşturduk. Dolayısıyla, bir kişiyle konuşurken “Sen ne iş yapıyorsun?” demeye gerek kalmıyor. Kendisinin iyi bir liyakata sahip olduğunu görebileceği bir alan olunca, sistemleri anlatmak daha kolay oluyor. Dijital ortam buranın girişiminden dolayı çok kritik bir noktaya geldi. Belki de değişimi, diğer sektör firmalarından ayıran özellik bilgiyi çok hızlı bir şekilde platforma aktarabilmemiz. Böylece dışarıdan müşteriye, çalışana ve tedarikçiye bilgi akışını sağlıyoruz, bir sanayi karnesi oluşturmuş oluyoruz. Bu çok kıymetli. İnşallah, bahsedeceğimiz yapay zeka süreçleriyle birlikte daha fazla hizmet ve daha kolay proseslerle kaliteli ve karlı sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
EN ÇOK KAZANANLAR
    EN ÇOK KAYBEDENLER
      EN ÇOK İŞLEM GÖRENLER
        BUGÜN 1000TL NE OLDU?
        • -

          BORSA

        • -

          DOLAR

        • -

          EURO

        • -

          ALTIN

        KUR ÇEVİRİCİ

        Para Birimi

        Çevrilecek Para Birimini Seçin

        Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları businessworldglobal.com'a aittir, haberleri kopyalamayınız.

        [reklam]