Dünyayı 2 yılı aşkın süredir etkisi altına alan ve bulaş riski nedeniyle hayatımızda önemli değişikliklere neden olan Covid-19’da yeni bir döneme girildi. Açık havada maske zorunluluğu kalkarken, HES kodu da kaldırıldı. Kapalı ortamlarda ise belirli koşulların sağlanması durumunda maske zorunlu olmaktan çıktı. Ancak uzmanlar, maskenin hayatımızdan tamamen çıkartılması konusunda aceleci olunmaması konusunda uyarıyor. Özellikle büyükler ve kronik hastalığı olanlarla temas ederken maske konusuna özen gösterilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, Covid-19 aşısının da ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Medicana International Ankara Hastanesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanan yeni döneme ilişkin açıklamalarda bulundu. Açık havada tamamen, kapalı ortamlarda ise kısmen yasağın kalktığını hatırlatan Dr. Kılıç “Maskenin zorunlu olmaması insanları yanıltmasın, hijyen kurallarını ihmal etmeyelim.” dedi.
– “MASKEYİ HAYATIMIZDAN ÇIKARMAYALIM”
Kapalı ortamlarda havalandırma yeterliyse ve mesafe kuralına uyum gösteriliyorsa maskenin zorunlu olmadığını kaydeden Dr. Kılıç, “Maskeyi hayatımızdan çıkarmayalım. Özellikle büyüklerimizle ve kronik hastalığı olanlarla beraberken maskemizi takmaya devam edelim ancak sadece onların yanında değil gençlerle birlikteyken kendilerinin de bu hastalığı kötü geçirebileceğini, hastalanmadan da virüsü alıp sevdiklerine bulaştırabileceklerini unutmasınlar. Kalabalık ve kapalı ortamlarda mesafeyi ayarlamanın zorluğu ve havalandırma konusunda emin olamayacağımız durumlarda maske alışkanlığımızı sürdürmeye devam edelim. Pandemi tamamen bitmeden maskeleri hayatımızdan çıkarmayalım.” diye konuştu. Dr. Kılıç Özellikle uçak, otobüs gibi toplu taşıma araçları ile yeterli havalandırmanın olmadığı kalabalık alışveriş merkezlerinde maskenin kullanımının devam etmesi gerektiğini ifade etti.
– “COVID’E KARŞI EN ETKİLİ YÖNTEM AŞI”
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, Covid-19’da yeni döneme geçişle birlikte toplumda aşı olma oranının artırılması gerektiğini kaydederken, “İlk aşı olma oranı çok yüksekti, ikinci doz aşılarda bu oran kısmen düştü. Üçüncü doz aşılarda ise bu oranın biraz daha düştüğünü görüyoruz. Şu an hastanelere gelenlerin büyük çoğunluğu hijyen kurallarına yeteri kadar uymayan ve üçüncü doz aşılarını olmamış kişiler. Bu kişiler virüsü bulaştırmaya devam ediyor. Maalesef hastalığı geçirmek yeterli koruma sağlamadığı için ikinci ve üçüncü hastalığı birkaç ay içinde geçirme oranı çok artmaya başladı. Yatan hastalarımızla konuştuğumuzda aşı olmadıkları için pişman olduklarını görüyoruz. Bu hastalığa karşı en etkili yöntem aşı.” değerlendirmesinde bulundu.
– YENİ DÖNEMDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Kapalı ve kalabalık alanlarda önlemlerin devam etmesi gerektiğini hatırlatan Dr. Kılıç, “Kapalı ortamlarda fazla kalmayalım, kısa sürede işimizi tamamlamaya çalışalım. Bulaş riskinin yüksek olduğu ortamlarda, açık havada bile kalabalık ve yakın temas varsa maskemizi takmaya devam edelim. Pandemi döneminde alışkanlık haline gelen el hijyenini de devam ettirmeyi unutmayalım. Kapı kolu, ortak kullanılan telefonlar, klavyeler, elektrik ve asansör düğmeleri gibi herkesin temas ettiği yerlere dokunmaktan kaçınalım. Dokunmak zorundaysak da elimizi yıkayıp dezenfekte edelim. Elimiz kirliyken ağzımıza götürmeyelim.” diye konuştu.