Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü
Yaşam maliyeti, finansal memnuniyet ve harcanabilir gelir rahatlığı açısından gurbetçilerin derecelendirmelerine göre yaşamak için en az uygun fiyatlı ülkeleri sıralamasında asgari ücreti 498 dolar olan Türkiye, Kuveyt’ten sonra dünyanın en pahalı 2. ülkesi seçilmiş.
Birinciliği kaptırmamız şaşılacak bir durum…
Türkiye’de artık insanların her aldığını dolar bazlı hesaplama takıntısı oluştu. Vasat bir kafede; basit bir demleme çayın 0,7 dolar, Türk kahvesinin 3 dolar veya bir hamburger menünün 10 dolar olması gerçekten kafayı yedirtecek cinsten. Bunlar asla normal fiyatlamalar değil, tepkisizliğimizden kaynaklı bu fiyatlar.
Dünyada bizim gibi hem geliri düşük hem fiyatları Kuzey Avrupa ülkeleri ile aynı seviyede bir tane daha ülke yok. Dünyanın en yüksek maaşlı ülkelerinde bile böyle bir fiyat pahalılığı yok. Alım gücü iki ekmekten bir ekmeğe düşen vatandaşa, bir buçuk ekmek alacağı maaş güncellemesi yapıp utanmadan ‘zam yaptık’ diyorlar. Yetmiyor, bir de enflasyonu aldığın zamlarla sen artırdın diyerek ahlaksızlığın ve liyakatsizliğin kitabını yazıyorlar.
Bu yola çıkarken “Döviz kuru arttırıp ucuz olacağız. Çin modeli ekonomiye geçip ihracatı arttıracağız” diyorlardı. O dönem yalama gazetecilerin çoğu alkışladı destek verdi gaz verdi. Ne oldu şimdi? Ülke her sene en az 200 milyar dolar zarara uğradı.
Son 6 yıl içinde 6 farklı Avrupa ülkesi gezdim. Örneğin bu ülkelerin birinde yemek yediğim bir mekanda cebimden 100 Euro çıkarıp garsona uzattım ve adamın tepkisi “Ben bunu bozamam, bunu hiçbir restoran kabul etmez, çok büyük para bu” oldu. Hesabı kredi kartıyla ödeyip, bulduğum bir bankada cebimdeki 100 Euroluk banknotları ellilik banknotlara dönüştürdüm. Çünkü bir markete girip 100 Euro tutarında alışveriş yaparsanız görüyorsunuz ki en azından bir evin 2 haftalık mutfak alışverişi ediyor bu tutar. Türkiye’de 3800 lira civarında bir alışverişle hepi topu bir poşet malzeme alırsınız.
Öte yandan hayat pahalılığına eşlik eden tüketim çılgınlığı ilginç geliyor bana. Dışarı çıkıyorum, sakince oturacak bir yer bulamıyorum. Çılgın fiyatlı menüler herkesin masasında, yiyenlere bakıyorum, benden daha çok kazanmadıklarına eminim.
Evde oturmak bile artık pahalı hale geldi, evden dışarı çıkmayarak da inanılmaz para harcamaya başladık. Evde yemek yemek pahalı, çerez, içecek, meyve, tatlı vs. hepsi pahalı. internet, elektrik, su her şey pahalı.
Bir tek ölmek bedava.
Neyse, Türk halkı bu ışıltılı hayatı kendisi seçti. Biraz daha fakirlik alır mıydınız?