Umut Çelik / umut@businessworldglobal.com
İKMİB, kimya sektörümüzün gelecek vizyon hedefi doğrultusunda sürdürülebilirliği odak noktası olarak belirledi. Bu kapsamda Birleşmiş Milletlerin ve ülkemizin hedefleri ile paralel olarak 2030 sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirmek üzere projeler üzerinde çalışıyor.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) sürdürülebilirlik yaklaşımını, bu alanda yaptıklarını ve gelecek dönem hedeflerini İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’den dinledik:
“Türk kimya endüstrisi plastikten kozmetiğe, ilaçtan boyaya, kauçuktan organik ve anorganik kimyasallara kadar 16 alt sektörü ile 27 ana sektöre doğrudan tedarikçi konumunda ve stratejik öneme sahip büyük bir sektör.
Bugün dünyanın en büyük 10 ekonomisinin 8’i kimya sektöründe de üretim ve ihracat bakımından lider. Dolayısıyla kimya sektörü, ülkemizin ekonomik kalkınması ve ihracatımızın geleceği için stratejik önem taşıyor.
Elbette ihracatımızın istikrarını ve artışını etkileyecek konuların başında sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm geliyor. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz Avrupa’nın sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda ortaya koyduğu ve 2050 yılında karbon nötr bir kıta olmayı hedefleyen yeşil mutabakat kapsamında uygulayacağı sınırda karbon vergisi vb. uygulamalar için hızla hazırlanmamız gerekiyor.
KİMYA SEKTÖRÜNÜN ODAK NOKTASI SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Biz İKMİB olarak kimya sektörümüzün gelecek vizyon hedefi doğrultusunda sürdürülebilirliği odak noktası olarak belirledik. Bu kapsamda Birleşmiş Milletlerin ve ülkemizin hedefleri ile paralel olarak 2030 sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirmek üzere projelerimiz üzerinde çalışıyoruz.
Geçen yıl bu kapsamda İKMİB ve Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) iş birliği ile şirketler için tehlike oluşturan iklim değişikliğine karşı mücadelede boya sektörünün geleceğine ışık tutacak “Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu”nu hazırladık ve sektörün hizmetine sunduk.
İçeriğindeki spesifik verileri ile sadece Türkiye’de değil, dünya çapında da henüz bir benzeri olmayan Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu ile boya sanayisinde üretim ve tedarik zinciri alanlarındaki sürdürülebilirlik uygulamalarının paylaşılmasını, yenilikçi uygulamaların sektördeki etkilerinin belirlenmesini ve boya firmalarının sürdürülebilir üretim kapsamında bilgilendirilmesini amaçladık.
“TÜRK BOYA SEKTÖRÜ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU ÖNEMLİ BİR KAYNAK OLDU”
Türkçe ve İngilizce olarak hazırladığımız Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu Türkiye’de üretim faaliyetlerini sürdüren tüm işletmeleri yakından ilgilendiren ve değer zinciri üzerinde sürdürülebilirlik faaliyetlerini gözden geçirmeyi zorunlu kılan ‘AB Yeşil Mutabakatı’ kapsamında boya sektörünün danışabileceği bir kaynak oldu.
Türk boya sektörüne sürdürülebilir gelecek için dönüşümünde yol gösterici bir çalışma olduğuna inandığımız Sürdürülebilirlik Raporu, boya sektörüne yönelik hem mevcut durum analizini yaparken şirketlerin gelecekteki çevresel ve sosyal performanslarını iyileştirmelerini de kolaylaştıracak.
Yeşil Mutabakat ile ülkemizde de birçok sektörün iş süreçlerinde önemli değişimler yaşanması bekleniyor. Bu değişim özellikle sınırda karbon düzenlemesi ile önemli etkilerini hissettirecek, bunun yanında idari süreçlere ve üretim süreçlerine yönelik ek maliyetler doğurabilecektir.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM)’nın 1 Ekim 2023 itibariyle, üç yıllık bir geçiş dönemi uygulaması ile yürürlüğe gireceği açıklandı. Geçiş döneminde ithalatçıların veri toplama ve ürüne gömülü emisyonları raporlama yükümlülüğü bulunuyor. Ancak burada ilk etapta mevzuatın alüminyum, çelik, çimento, elektrik, gübre ve hidrojeni kapsayacağı belirtildi. Önümüzdeki dönemde kimya sektörünün ve diğer sektörlerin tamamının da bu sisteme dahil olacağı öngörülüyor.
Öte yandan Avrupa Komisyonu, 14 Ekim 2020 tarihinde Sürdürülebilirlik için AB Kimyasallar Stratejisini kabul etti. (EU Chemicals Strategy for Sustainability) Strateji, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda açıklanan zehirsiz bir çevre için sıfır kirlilik hedefine doğru ilk adım.
Strateji, güvenli ve sürdürülebilir kimyasallar için yeniliği artıracak ve insan sağlığının ve çevrenin tehlikeli kimyasallara karşı korunmasını artıracak. Toplum için gerekli olduğu kanıtlanmadıkça oyuncaklar, çocuk bakım malzemeleri, kozmetikler, deterjanlar, gıda ile temas eden malzemeler ve tekstil ürünleri gibi tüketici ürünlerinde en zararlı kimyasalların kullanımının yasaklanmasını ve tüm kimyasalların daha güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını sağlamayı içeriyor.
27 Ocak 2023 tarihinde ise bu stratejiye dayanan Avrupa Kimya Endüstrisi Geçiş Yol Haritası açıklandı. Bu kapsamda AB kimya sektörünün yeşil ve dijital dönüşümünün sağlanması; dayanıklılığını, sürdürülebilirliğini ve döngüselliğini geliştirmesi amaçlanıyor. Döngüsellik, dijitalleşme, iklim nötrlüğü ve daha güvenli/sürdürülebilir kimyasallar şeklinde dört temel hedefi içeren bu yol haritası ile belli bir takvim planında bir dizi alt hedefler belirlendi.
İKMİB olarak bu gelişmeleri de takip ederek üye ihracatçılarımızı bu konuda bilgilendiriyoruz. Başta tarım, gübre olmak üzere kimya sektörümüzü de etkileyecek yeşil dönüşüm konusunda ihracatçılarımıza yapılması gerekenlere yönelik eğitimler veriyoruz. Özellikle geri dönüşüm ve döngüsel ekonomi de bu yeşil dönüşümün önemli bir parçası. Firmalarımızın bu konulara önem vermesi gerekiyor.
“KKDİK KAYIT SÜRECİNİN TONAJ BANDINDA KADEMELİ GEÇİŞ OLMASINI TALEP EDİYORUZ”
Türk kimya sektörü olarak Avrupa Birliği mevzuatına uyum kapsamında halihazırda 2017 yılından beri KKDİK mevzuatına hazırlık yapıyoruz. Bu kapsamda kimyasal maddelerin kayıt, değerlendirme, izin ve kısıtlama süreçleri yönetiliyor.
Mevzuat hükümleri uyarınca, Türk kimya sanayiinin rekabet ve yenilikçiliğinin arttırılması hedeflenmekte, kimyasalları piyasaya arz eden üretici, imalatçı ve ithalatçılar kimyasalların güvenli kullanımını sağlamak zorundadır. Bir diğer uyum mevzuatı olan SEA Yönetmeliği ile piyasaya arz edilen kimyasalların insan sağlığı ve çevre üzerinde olası olumsuz etkilerine karşı koruma sağlanıyor.
KKDİK kapsamında yılda 1 ton ve üzeri imal edilen veya ithal edilen bir kimyasal maddenin her potansiyel imalatçısı veya ithalatçısı imalat veya ithalata devam edebilmek için, 2023 yılı sonuna kadar Bakanlığın Kimyasal Kayıt Sistemi üzerinden söz konusu kimyasal maddenin kayıt işlemini tamamlaması gerekiyor. Birliğimiz bu kayıt sürecinin tonaj bandında kademeli geçiş yapılmasını talep ediyor. Bu konuda taleplerimizi ilgili Bakanlığımıza aktardık, yakından takip ediyoruz.
“KİMYA SEKTÖRÜ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EYLEM PLANIMIZI HAZIRLIYORUZ”
Bununla birlikte yakın zamanda geniş kapsamlı Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planımızı da nihayete erdirerek ihracatçılarımızla paylaşacağız. Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporumuzda sera gazı emisyonlarından enerji yönetimine, atık yönetiminden toplumla ilişkilere ve çalışan sağlığına, kimyasalların güvenliği ve çevresel yönetiminden, döngüsel ekonomi yaşam döngüsü analizi ve geri dönüşüme kadar sürdürülebilirlikte sektörün dikkat etmesi gereken önemli konular yer alacak.
Sektörümüzün geleceği ve ülkemizin kalkınması için üzerimize düşen sorumluluk bilinciyle yorulmadan çalışmaya devam ediyoruz. İhracatçılarımızı bir üst lige taşıyacak projelerimizi bir bir gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz.
Sürdürülebilirlik yolculuğunda ESG (Çevre, Sosyal, Yönetişim) risklerine dikkat ederek uzun vadeli strateji oluşturan, üretimde inovasyon- Ar-ge’ye önem veren, teknolojik alt yapısını yenileyen, dijitalleşmeyi ve döngüsel ekonomiyi benimseyen yatırımların rekabette fırsat sağlayacağına inanıyoruz”